Paris'in en meşhur meydanı Place de la Concorde'da kurulmuş giyotinlerden kentin kanalizasyonlarına akan kanları vahşi bir öfkeyle izleyen kalabalık, "Özgürlük, eşitlik, kardeşlik" diye bağırıyordu. Kralın ve aristokrasinin iktidarının yerle yeksan edildiği bu devrimden sonraki Fransa'nın 23. cumhurbaşkanı olacak Nicolas Sarkozy'nin dedeleri de o sıralar Macaristan'da olmalarına rağmen, dalga dalga yayılan 'jakoben şerri'nden korkmaktaydı. Sarkozy'nin Napolyon gibi ihtiraslı ve fakat kifayetsiz bir politikacı olarak tarih sahnesine çıkmasına yaklaşık iki yüzyıl vardır. Macaristan'da mütevazı bir şatosu ve çiftliği bulunan 'küçük ve orta ölçekli' aristokrat Pal Istvan Erno Sarkozy de Nagy-Bosca, Sarkozy'nin babasıydı. Sarkozy'nin büyük dedeleri, bazı tarihçilere göre Osmanlılara karşı savaşmış ve savaşta gösterdikleri yararlılıklardan ötürü asalet unvanı, şövalye arması ve küçük bir şato ile ödüllendirilmişti. Sarkozy'nin siyasi ataları, yani Fransız Devrimi'nin yaratıcıları (gerçi o siyasi ataların mirasını Sarkozy ne kadar hakkıyla taşıdı, tartışılır) bütün aristokratlar gibi onun dedelerine karşı da mücadele vermişti. Sarkozy'nin annesi ise 15. yüzyılın sonunda İspanya'dan Osmanlı İmparatorluğu'na sığınmış Sefarad Yahudisi bir aileye mensup Andree Jeanne Mallah idi. Üç çocuklu ailenin ikinci oğlu olan Sarkozy 28 Ocak 1955 tarihinde Paris banliyösü Neuilly sur Seine'de doğdu. Paris Nanterre Üniversitesi'nde hukuk eğitimi gördü. Okulu bitirdikten sonra siyasete atıldı. Bir Atatürk ölüm yıldönümünde, 10 Kasım 2004'te, yüzde 85 gibi yüksek bir oy oranıyla Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) başkanı seçildi. Çeşitli hükümetlerde içişleri, finans ve bütçe bakanlığı yaptı.
ATLANTİK YÖRÜNGESİNDE FRANSIZ
Sarkozy, yarı başkanlık sistemiyle yönetilen Fransa'da cumhurbaşkanı olduktan sonra geniş yetkilerini yaygın kanaate göre kötü kullandı. Onun döneminde Fransa, ABD ve İngiltere'yle ilişkilerini çok güçlendirdi. Ne var ki bu işbirliğinde bir süre sonra Fransa'nın, ABD-Atlantik uydusu haline geldiğini düşündürecek kadar had aşımı yaşandı. Sarkozy, göçmen politikalarından vergi politikalarına içişlerinde pek çok konuda hata yaptı. İkinci kez seçilmesi halinde Fransa'ya yasal yollardan giren göçmen sayısını yarı yarıya indirme sözü verdi. Dış politikada da iç politikada olduğu gibi başarısız bir görüntü çizdi. Atalarından devraldığı "Kuzey Afrika, bizim arka bahçemizdir," düşüncesi ile Libya'daki Arap Baharı sürecine müdahil olmaya çalıştı. Sonradan sonraya kendine rol biçip Kaddafi muhaliflerinin yanında pozisyon almakla kalmadı, 2007'deki seçim kampanyasında 66 milyon dolar yardım aldığı Libya Lideri Muammer Kaddafi'nin hunharca öldürülmesine göz yumdu. Ki o Kaddafi'yi 2007 yılında cumhurbaşkanı seçildikten sonra Paris'te Elysee Sarayı'nın bahçesinde kurulan çadırda ağırlamıştı.
KAYBETMESİ SÜRPRİZ DEĞİL
Nicolas Sarkozy, geçtiğimiz hafta yapılan seçimde cumhurbaşkanlığı yarışını sosyalist François Hollande karşısında -at yarışı deyimiyle photo finish farkıyla- kaybetti. Hollande oyların yüzde 51.9'unu aldı. Sarkozy ise yüzde 48,1'ini... Nicolas Sarkozy görevi iki gün sonra Elysee Sarayı'nda düzenlenecek törenle halefi François Hollande'a teslim edecek. Sarkozy'nin, Cumhurbaşkanlığı sürecindeki en büyük hatalarından biri Ermeni Soykırımını İnkârın Cezalandırılması Yasası'nı Senato'dan geçirmesiydi. Tasarı, Fransa Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Tasarının iptalinde Türkiye'nin ABD üzerinden yaptığı baskıların da etkisi vardı. Böylelikle Fransa ile Türkiye'nin, Birinci Dünya Savaşı haricinde tarihlerindeki en ağır çatışmanın neden olacağı ekonomik ve siyasi faturalar önlenmiş oldu. Sarkozy'nin adı ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakibi olacağı söylenen Dominique Strauss-Kahn'a New York'taki otel odasında taciz komplosu kurmak gibi bir ithamla da gündeme geldi. O vesileyle geçtiğimiz yıl yazdığımız Kahn portresine 'Fransız çapkına Amerikan öpücüğü' başlığını atmıştık. Seçim sonuçlarını göz önüne alırsak mağlup Sarkozy'nin vaziyetini de 'Fransız monşere sandık öpücüğü' ifadesiyle özetlemek mümkün.
PAPARAZZİLERİN SEVDİĞİ CUMHURBAŞKANI
Mösyö Sarkozy üç kere evlendi. İlk karısının adı Marie-Dominique Culioli idi. Bu evlilikten iki oğlu oldu. Biri politikayla ilgileniyor. Diğeri babasınınkiyle alakasız bir iş yapıyor, hip hop prodüksiyonuyla uğraşıyor. Sarkozy ikinci evliliğini Cecilia Ciganer Albeniz adlı modelle yaptı. İlginç olan, Sarkozy'nin 1984'te belediye başkanı iken Albeniz ile meşhur TV animatörü Jacques Martin'in nikâhlarını kıymış olmasıydı. Yani Sarkozy, yıllar önce nikâhını kıydığı kadınla evlendi. Bu evlilikten de bir oğlu oldu. Sarkozy, "Parayı ve şöhreti bulan karısını boşar," sözünü doğrularcasına Fransa'yı yöneten adam olarak koltuğa oturur oturmaz Albeniz'den boşandı. Şubat 2008'de model Carla Bruni ile Elysee Sarayı'nda evlendi. Bu evlilikten de bir kızı oldu. Sarkozy, Cumhurbaşkanlığı boyunca yaptığı iyi icraatlarla değil daha ziyade Bruni ile evliliği ve boy kompleksi ile gündeme geldi. Bir başka deyişle paparazzilere malzeme veren bir politikacı oldu.