Panoramik Boğaziçi manzaralı mekânda purosunun arada bir sönmesine aldırış etmeksizin konuşan bir eski diplomat, "Angelina Jolie birkaç gün sonra Hatay'a geliyor," diyor. Sonra söylediklerinin, kendisini pür dikkat dinleyen gazetecinin üzerindeki etkisini anlamak istercesine susuyor. Yıl 2011, aylardansa Haziran. Suriye'de Beşşar Esad karşıtı isyan hareketlerinin dalga dalga yayılmaya başladığı, ancak muhaliflerin henüz pek silahlanmadığı bir dönem.
Eski diplomat, lafı Jolie'ye getirdikten sonra, "Jolie, iyilik meleği gibi çalışıyor. Ama Birleşmiş Milletler (BM) ve Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) PR projesidir," diye devam ediyor. "Ziyaretin amacı da dünya kamuoyunun dikkatini Suriye'ye çekmek."
Emekli diplomatın, Angelina Jolie'nin geçen yılki Hatay ziyaretinden önce söyledikleri bunlardı. Üç gün önce Suriye sınırındaki Kilis Öncüpınar'da bulunan konteyner kenti ziyaret eden ve koşulları benzerlerinden çok daha iyi olan tesisi beğendiğini açıklayan Angelina Jolie, BM iyi niyet elçisi ve özel temsilcisi olarak sorunlu ülkelere komşu coğrafyalardaki kampları ziyaret etmeyi âdet edinmiş bir oyuncu.
Kilis'teki konteyner kentine yaptığı ziyaretle Türk matbuatının gündemine giren Angelina Jolie Voight, 4 Haziran 1975 tarihinde Hollywood'un konuşlandığı Los Angeles kentinde doğdu. Jolie, bir 'entelektüel hazine' kabul edildiği için ABD Kongre Kütüphanesi'nde Ulusal Film Arşivi'nde saklanmasına karar verilen 1969 yapımı Midnight Cowboy adlı filmdeki performansıyla Oscar ödülüne aday olan, Coming Home adlı filmdeki performansıyla da Oscar'ı kazanan Jon Voight'in kızı. Voight, filmografisine, aralarında kızıyla birlikte oynadığı filmlerin de bulunduğu yaklaşık 50 eseri sığdırmış üretken, başarılı bir aktör.
Jolie'nin annesi de pek tanınmamış bir aktris olan Marcheline Bertrand.
Angelina Jolie'nin babası Slovak ve Alman, annesi ise Fransız kökenli. Çift, Jolie henüz bir yaşındayken boşandı. Jolie, boşanmadan sonra annesi ile birlikte New York'a gittiği için babasının sinema çevresinde büyümedi. Bununla birlikte 11 yaşında Los Angeles'a döner dönmez oyuncu olmak istediğine karar verdi. Bu kararında babasının etkisinin olmadığını söylüyor.
Angelina Jolie, her ne kadar bunu kabul etmese de sinemada babasının genetik mirasını kullanmış biri. Pederinin markası sayesinde kamera karşına ilk kez 1982 yılında, yani henüz 7 yaşındayken Lookin' Get Out adlı filmle geçti. İlk başrolünü 1995 yılında Hackers adlı filmde oynadı.
1999 yılında oynadığı Girl, Interrupted'daki performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar'ını aldı. Akademi ödüllerinde yalnızca sinema ile değil, başka işlerle de uğraştığından olsa gerek daha ileri gidemedi. Jolie, video oyunundan uyarlanan macera filmi Lara Croft: Tomb Raider ile adını geniş kitlelere duyurdu.
Jolie'nin filmografisinde, Lookin' to Get Out, Cyborg 2, Without Evidence, Hackers, Mojave Moon, Love Is All There Is, Foxfire, True Women, George Wallace, Gia, The Bone Collector, Lara Croft: Tomb Raider, Original Sin, Mr. & Mrs .Smith ve Changeling gibi filmler bulunuyor. Ancak ne bu filmlerden biri başyapıt sayılabilir ne de Jolie'nin bu filmlerde oynadığı rollerden biri unutulmaz… Bununla birlikte Jolie, George Wallace, Gia ve Changeling filmlerindeki başarılı performansıyla göz doldurdu.
ELİF ŞAFAK GİBİ SOYADI SENDROMU VAR
Boşanmış bir çiftin kızı olduğu için babasıyla ilişkisi problemli olan Angelina Jolie, bir 'teenager' iken psikopatlık derecesinde sorunlu bir çocuktu. O dönemdeki ruh halini CNN'e anlatırken, abartıyor mu bilinmez ama aynen şöyle diyor: "Bıçak biriktiriyordum ve kendimi kesip acıyı hissetmek benim için bir tür ritüel olmuştu. Bu benim için bir çeşit terapiydi, çünkü kendimi yaşıyor gibi hissediyordum."
Jolie'nin babasıyla ilişkisi aynı filmlerde oynamalarına rağmen düzelmedi. Jolie, 2000 yılında Akademi Ödülleri Ödül Töreni'ndeki konuşmasında babası için, "Muhteşem bir aktörsün, fakat muhteşem bir baba değilsin," dedi.
Jolie, Voight soyadının kaldırılması ve adının Angelina Jolie şeklinde değiştirilmesi için mahkemeye başvurdu. Mahkeme bu talebi kabul etti. Angelina Jolie, bu yönüyle popüler romancı Elif Şafak'ı andırıyor. Şafak da anne ve babası boşandıktan sonra babasına duyduğu öfkeyi, onun soyadını reddederek ve annesinin ismini soyad olarak kullanarak dışa vurmuştu.
Angelina Jolie, bugüne kadar iki resmi evlilik yaptı. İlk kocası, Jonny Lee Miller, ikinci kocası Billy Bob Thornton idi. Jolie'nin Thornton ile ilişkisi çok konuşuldu. Doğrusu bunun için gereken malzemeyi de veriyorlardı. Seks hayatları hakkında konuşuyorlardı, birbirlerinin kanlarını boyunlarına astıkları bir kolyede taşıyorlardı. Jolie, neden kocasının kanını boynunda taşıdığı sorusuna şu yanıtı vermişti: "Bana göre kocamın kanı dünyadaki en güzel şey. Benim mücevherim."
Bu cümledeki tutkuya rağmen ilişki 2003 yılında bitti. Thornton, ilişkilerinin Angelina dünyayı kurtarmak isterken kendisinin televizyon izlemeyi tercih etmesi yüzünden bittiğini söyledi.
Jolie, şimdi ünlü aktör Brad Pitt ile birlikte. Yedi yıldır beraberler, üçü öz, üçü üvey, altı evlatları var. Öz çocuklarının adları Shiloh, Knox, Vivienne. Üvey evlatlarının adları ise Maddox, Pax, Zahara.
Evlatlıklarından Maddox, Kamboçya doğumlu. Jolie tarafından 7 aylıkken evlat edinildi, şimdi 11 yaşında. Jolie, ikinci üvey çocuğu Zahara'yı 2005 yılında Etiyopya'da evlat edindi. İlk biyolojik çocuğu olan Shiloh'u 27 Mayıs 2006'da Namibya'da sezaryenle doğurdu. Bu altın çocuğun resimleri yaklaşık 8 milyon dolara satıldı ve yardım kuruluşlarına hibe edildi. Jolie 2007'de üçüncü evlatlığı Pax'i de Vietnam'da aldı.
Jolie, 2008 yılında Fransız Rivierası'nın gözde şehirlerinden Nice'te ikizlerini doğurdu. Kıza Vivienne Marcheline, oğlana ise Knox Leon adını verdiler. Bu bebeklerin de resimleri 14 milyon dolar karşılığında satıldı ve para Jolie/Pitt Yardım Kuruluşu'na verildi.
Brad Pitt-Angelina Jolie çifti kısaca 'Brangelina' olarak anılıyor. Evlenmekte pek acele etmediler. Ama yakında evlenecekleri söyleniyor.
ÖNCE HAYIRSEVER, SONRA OYUNCU
2001'de Jolie'ye Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komisyonu İyi Niyet Elçisi unvanı verildi. Bu yıldan itibaren Jolie, pek çok ülkede mülteci kamplarını ziyaret etmeye başladı.
Tayland, Ekvador, Kosova, Kenya, Namibya, Tanzanya, Sri Lanka, Ürdün, Mısır, Çad, Lübnan ve Pakistan gibi ülkelere giderek mülteci kamplarında bulunan insanların sorunlarını dinledi, onlara para bağışladı.
Jolie'nin, seçimlerde Demokrat Barack Obama'ya mı yoksa Cumhuriyetçi Mitt Romney'e mi oy vereceği meçhul ama Kilis ziyaretinin, seçim arifesinde Müslümanların Masumiyeti adlı provokatif film yüzünden başlayan ABD karşıtı eylemler nedeniyle zor durumda kalan Barack Obama'ya dolaylı bir jest olduğu düşünülebilir. ABD, seçimler öncesinde dünyada yaşanan gelişmeleri diken üstünde izliyor. Arap Baharı, Obama liderliğindeki yeni ABD'nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki bir stratejik başarısı ise İslam peygamberine hakaretler içeren filmin yarattığı ABD karşıtı öfke dalgası da Obama açısından o derece büyük bir tehlike. Yalnızca Libya değil, Mısır ve Yemen'de de ABD karşıtı hareketlerin yayıldığı göz önüne alındığında son gelişmelerin Arap Baharı'na karşı bir hareket, bir tür 'kontr-Arap Baharı' dalgası yaratmak için kurgulandığı söylenebilir.
Arap Baharı'nın fitilini ABD ve müttefiki ülkelerin, ordularıyla değil, sınırlı sayıdaki özel kuvvet unsurlarıyla tetiklediğini güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar söylemişti. Şimdi ABD içinde de destek bulan bir başka güç, 'karşı Arap Baharı' sürecini, Kasım'daki başkanlık seçimleri öncesinde yaratmak için elinden geleni yapıyor.
Angelina Jolie, sadece 'hayırseverliği' ile değil, politikaya ilgisi ile de bilinen bir oyuncu. "ABD hükümetinin silahlara harcadığı para eğitime harcansa çok daha iyi olmaz mı?" türünden demeçleri var. Tabancadan en gelişmiş füzelere, silahın ABD medeniyetinin başat ögesi olduğu düşünüldüğünde bu demeçteki temenninin gerçekleşmeyeceği öngörülebilir. Kaldı ki temenni, Lara Croft: Tomb Raider adlı filmin afişinde elinde 9 milimetre Heckler & Koch USP tabancayla arz-ı endam eyleyen bir oyuncunun 'rol model' olarak çizdiği portre ile pek uyuşmuyor.
Jolie, bireysel olarak hümanizminde sahici olabilir. Ama kendisi bir şeyleri inanarak yaparken ülkesinin küresel politikalarına da hizmet ediyor. Zira ziyaret ettiği bölgelerde hep ABD'nin o veya bu şekilde rejimiyle hesabının bulunduğu ülkelerin vatandaşlarının kaldığı mülteci kampları yer alıyor. Siz Jolie'nin sözgelimi Arakan'a gittiğini duydunuz mu? Oradaki trajediyi hafife aldığından değil elbette, ülkesindeki devlet aklı Arakan'a pek ilgi duymadığından…
Güzellik görecelidir ama Angelina Jolie, dünyanın en güzel kadınlarından biri olarak görülüyor/gösteriliyor. Gezegenimizin başka en güzel kadınları, sözgelimi Monica Bellucci'nin Jolie gibi kamp kamp gezme âdeti yok. Bu özellik, ayırt edici biçimde sadece Jolie'de var.
Yardımseverlik tutkusu, kuşkusuz Jolie'yi besleyen ve onun dünya çapındaki şöhretini artıran bir şey. Ne var ki, Angelina Jolie'nin vücuduna bir dövmeyle kazınmış Latince deyişin (Quod me nutrit, me destruit-Beni besleyen şey, beni yok edecek.) pek güzel anlattığı gibi 'Jolie imajı'nı besleyen şey, bir gün o imajı öldürebilir. Zira devlete PR yapacağım diye kendi imajınızdan olabilirsiniz.