Edebiyat
dergilerini yazarların top koşturduğu birer futbol ligine benzetseydik
Granta, Şampiyonlar Ligi olurdu herhalde. Gabriel Garcia Marquez'den Saul Bellow'a, Doris Lessing'den Milan Kundera'ya her yazarı ışıl ışıl parlayan bir mecradan, ABD'deki
New Yorker'la birlikte bir yazarın hikayesini yayımlatabileceği en itibarlı dergilerden birinden söz ediyoruz. 1889 yılında Cambridge Üniversitesi'nde kurulan
Granta birkaç hafta sonra Türkiye'de Türkçe olarak yayımlanmaya başlayacak. Geçtiğimiz günlerde okurları olduğu kadar yazarları ve yayıncıları da heyecanlandıran bu haberin peşine düştüm. İlk öğrendiğim şey, dergiyi Everest Yayınları'nın yayımlayacağıydı. Projenin koordinasyonunu üstlenen isimler arasında genç bir çevirmen ve editör olan Berrak Göçer de vardı ve yayın tarihi olarak Bahar 2013 deniliyordu.
Granta Türkiye'nin hikayesini sorduğumda işe derginin kimlik temalı ilk sayısını anlatarak başladı: "Derginin yarısı
Granta İngiltere'nin arşivlerinden seçtiğimiz temaya uygun öykü ve denemelerden, diğer yarısı ise daha önce hiç yayımlanmamış Türkçe öykülerden, yazılardan oluşacak." Derginin yarısı Türkçe metinlerden oluşacağına göre akla ilk gelen sorulardan biri, birinci sayıda hangi Türkiyeli yazarları okuyacağımız oluyor elbette. Lakin Göçer ser verip sır vermiyor; kendisinden zar zor koparabildiğim yegane isim Ayşe Düzkan oldu.
EN İYİ TÜRKİYELİ ROMANCILAR
Granta'nın yeni edisyonlar çıkaracağı haberi ilk defa 2012 yılının son günlerinde belirmişti gazetelerin kültür-sanat sayfalarında. Türkiye dışında Finlandiya ve Portekiz'de yayımlanacak uluslararası edisyonlarla derginin toplam tirajı 100 bine çıkacaktı. Derginin editörü John Freeman konuyla ilgili olarak şunları söylüyordu: "Bu edisyonlar sayesinde geleceğin Pamuk'larını, Kmal'larını, Saramago'larını, Oksanen'lerini her zamankinden hızlı bir biçimde bulabilmeyi umuyoruz." 2013'ü
Granta için özel kılan iki olaydan biri buydu. Diğeri ise, derginin artık efsane haline gelmiş en iyi genç romancılar listesi. 1983 yılında yayımlanan yedinci sayısında
Granta çok ses getiren bir işe imza atmış, Britanya'nın en iyi 20 genç romancısını seçmişti. Aynı liste 1993 ve 2003'te yeniden hazırlandı; şimdi ise edebiyat dünyasında herkes
Granta'nın nisan ayında yayımlanacak yeni en iyiler listesini bekliyor. "Bugüne kadar İngiliz ve Amerikalı genç romancılarla ilgili sayıları ön plandaydı fakat yakın zamanda
Granta Brezilya'yla birlikte, 'En İyi Genç Brezilyalı Romancılar'ı yayımladılar," diyor Göçer ve ekliyor: "
Granta İngiltere'nin de bizim de en büyük isteğimiz, bir 'Türkiyeli Romancılar' sayısı hazırlamak. İleride üzerinde yoğunlaşacağımız konulardan biri de bu."
BİR YILDIR ÇALIŞIYORLAR
Göçer projeyi tek başına yürütmüyor. Everest ekibinin başındaki Sırma Köksal, projenin Türkiye'ye gelmesinde anahtar rol oynamış. Emre Taylan da dergide editör olarak çalışıyor. Neredeyse bir yıldır proje üzerinde çalıştıklarını, dergiyi çıkarırken Everest'in kapak tasarımlarında imzası bulunan Utku Lomlu'yla işbirliğine gittiklerini anlatıyor: "Derginin içi format itibariyle, yani boy, yazı fontu gibi özellikleriyle
Granta İngiltere'yle aynı. Her yazının başında ilgili bir görsele yer vermenin yanı sıra, dergide bir fotoğraf albümümüz bulunacak. Yine o sayının temasına uygun bir şekilde, fotoğraflarla anlatılan bir öykü paylaşacağız."
YENİ SESLERE DUYARLIYIZ
Granta'yı Granta yapan özelliklerin başında keşif yapmak geliyor. Zaten Berrak Göçer de "Genç sesleri tanıtmaya, özgün yazılar yayımlamaya çok önem veren bir dergiden bahsediyoruz," diyor. Bu misyonun derginin Türkiye edisyonu için de geçerli olduğunu söylüyor Göçer: "Biz Granta Türkiye olarak özellikle de gelecek sayılarda yeni yazarlar keşfetmeye çabalayacağız." Peki yazarlar Granta Türkiye'de eserlerini yayımlatmak için ne yapmalı? Göçer anlatıyor: "İlk sayımızla beraber açılacak internet sitemizde başvurular için özel bir bölüm olacak. Dergimiz, Granta İngiltere'nin yapısına uygun biçimde ilerleyecek. Öykü, anı, deneme, röportaj, resim ve fotoğraflara yer vereceğiz. Akademik metinler veya kitap tanıtım yazıları basmayacağız."