Hatırlarsanız,
Berlin'in Neukölln semtinde yaşayan ve giyim tarzıyla pek çok kişiyi kendine hayran bırakan Ali Amca, geçtiğimiz günlerde Türk basınına sıkça konu olmuştu. Kendisi hakkındaki bilgimiz ise bu popülariteye rağmen hâlâ sınırlı. Bildiklerimiz, 83 yaşındaki stil ikonunun tamı tamına 18 çocuğunun olduğu, eskiden doktorluk, şimdiyse terzilik yaptığı ve elbette giyim kuşama meraklı olduğu.
Time Out Istanbul dergisinin İngilizce baskısında yer alan habere göreyse, Ali geç gelen şöhretinden dolayı oldukça mutlu. Ancak yine de daha fazla ünlenmek istemiyor. Bu yüzden kendisiyle birlikte fotoğraf çektirmek isteyenleri çoğunlukla reddediyor.
ŞAPKADAN VAZGEÇMİYOR
Fotoğrafları 'What Ali Wore' (Ali Ne Giydi?) adlı bloga koyarak, Ali'yi dünyaya tanıtan fotoğrafçı Zoe Spawnton ise, onun aksine konuşmaya hevesli "Elbette giyimine özen gösteren pek çok yaşlı var. Ama Ali onlardan farklı. Onun özelliği sadece kıyafetlerinin güzel olması değil, aynı zamanda o kıyafetleri kusursuz bir şekilde taşıması," diyor. 29 yaşındaki fotoğrafçı, sözlerini şöyle sürdürüyor: "İnsanlar artık moda bloglarında sıska, şımarık genç kızları görmekten bıktı. Bu yüzden Ali'ye büyük ilgi gösteriyorlar. Eğer kıyafetler bir insanın karakterini ele veriyorsa, o bu konuda kendini en iyi ifade eden kişilerden biri. Farklı kombinasyonlar yapıyor ama kendi tarzını oturtmayı başarmış. Örneğin şapka takmaktan asla vazgeçmiyor ve hep aynı tür ayakkabıları tercih ediyor. Ayrıca tam 80 adet takım elbisesi var ve bunların bazılarını kendi dikmiş." Diğer yandan Ali'nin mesleki hayatına dair de bilgi veren Spawnton, 44 yıl önce Berlin'e gelen terzinin, şehrin doğu yakasındaki küçük bir dükkanda çalıştığını söylüyor. Bu arada Avustralyalı fotoğrafçının dediğine göre, Ali Amca geleneksel Türk misafirperverliğinden ödün vermeyerek, dükkanına gelen her misafire ekmek, çay ve elma ikram ediyormuş.
