İki yıl önce Türkiye'nin gündemine de 'sansür' iddialarıyla giren internet filtresi uygulaması, İngiltere Başbakanı David Cameron tarafından da masaya yatırıldı. Eşcinsel evlilik yasasını çıkararak İngiltere tarihine adını yazdıran muhafazakar başbakan, çocuk pornosu konusunda ise Türkiye'den çok daha sert bir önlem alarak taviz vermeyecek gibi görünüyor. Geçen hafta konuyla ilgili kritik öneme sahip bir konuşma yapan Cameron, çocuk pornosu ve çocuk tacizcileri arasında güçlü bir ilişki olduğunu söyleyerek internet servis sağlayıcılarının porno içeriğini doğrudan engellemelerine neden olacak bir düzenleme yapacaklarını ifade etti. Cameron'ın teklifine göre yıl sonuna dek internet hizmeti alan kişiler, porno izlemek istiyorsa bunu servis sağlayıcısına bildirmek zorunda kalacak. Google, Bing ve Yandex gibi arama motorlarının çocuk pornosu içeren sonuçları kısıtlamalarını sağlayacak ve bu içerikteki fotoğrafları arama sonuçlarından çıkaracak teklif, aynı zamanda 'aşırı türdeki' porno kaydını bulundurmayı ise suç haline getiriyor. Bu ay sonuna kadar kamuoyuna açık tüm kablosuz internet bağlantılarında porno içeriği otomatik olarak filtrenilecek. Düzenlemedeki en önemli adımsa mağazalarda satılan cinsel içerikli DVD'lerin tabi olduğu yasal sınırları doğrudan internet için de geçerli kılması. Söz konusu adımı, çocuk tacizcileri tarafından öldürülen April Jones (5) ve Tia Sharp'ın (12) aileleriyle görüştükten sonra alan David Cameron, beş dakika içinde çocuk pornografisine nasıl ulaşılabildiğini gördüğünde, şoke olduğunu belirtti. Kurban ailelerine çocuk pornosuyla mücadele için söz veren Cameron, kendi kızı için de korktuğunu belirtti. Cameron kamuoyuna yaptığı açıklamada ise "Bir baba olarak bu filtreleri uygulama zamanının geldiğini hissediyorum," dedi. Cameron'ın teklifi ise özellikle basında tepki yarattı. İnternet filtresinin İngiliz
The Sun gazetesinin yarı çıplak üçüncü sayfa güzelini ya da
Daily Mail gazetesinin bol bikinili galerilerini de etkileyeceğini savunan yazarlar, bu filtrenin adı koyulmamış bir sansür olduğunu söyledi. Aile içinde gizlice porno izlemek isteyen erkek veya kadınların eşleriyle tartışmak zorunda kalacağını vurgulayan bazı psikologlara destek ise eski bir kadın milletvekilinden geldi. Louise Mensch yaptığı açıklamada 'tecavüz' videolarının bir kadının en büyük fantezilerinden biri olduğunu ve bunu sansürleyecek kurumun, hükümet olmadığını söyledi.
TÜRKİYE'de de durum ÇOK CİDDİ
Henüz Türkiye'de ciddi bir araştırma yapılmamış olsa da Google üzerinden elde edilen veriler, Türkiye'de de çocuk pornosu konusunda ciddi bir adım atılmasına ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Son beş yılda periyodik olarak Google Trends üzerinden saptanan veriler, Türkiye'nin çocuk pornosu araması yapan 10 ülke arasında bulunduğunu gösteriyor. CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın verdiği 2012 verilerine göre ise görüntü ve videoları yayınlanan çocuk sayısı 36 bini geçmiş durumda. Bu çocukların yüzde 42'si yedi, yüzde 77'si de dokuz yaşın altında. İnternette resimleri yayınlanan bu çocukların sadece yüzde 1'i tespit edilebildi.