Uyuşturucu ile ilk tanışma genelde arkadaş ortamında yaşanıyor ve akran baskısı "hayır" demeyi güçleştiriyor. Özellikle ergenlik dönemindeki gençler, arkadaşları arasında kendisini önemli hissetmek, arkadaş grubu tarafından kabul görmek gibi kaygılarla madde tekliflerine karşı tavır koyamıyor. Dolayısıyla gençlere bu kritik dönemde, yani uyuşturucuyla tanışmadan önce ulaşmak büyük önem taşıyor. İşte bu bilinçle yola çıkan ve gençleri uyuşturucudan uzak tutmak için projeler geliştiren İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü, okullarda okutulmak üzere ders kitapları hazırladı.
Bağımlılığa Karşı Yaşam Becerileri Eğitimi başlıklı kitabın öğrenciler ve öğretmenler için hazırlanmış iki farklı baskısı var. Şu an pilot okullarda başlayan projenin Türkiye genelinde uygulanması hedefleniyor. Bu eğitim projesiyle ilgili bilgi almak için İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Adem Çolak'ı ziyaret ettik ve öğrendik ki, İstanbul Narkotik Şube, son dört yılda 1.5 milyondan fazla gence ve aileye ulaşan tiyatro oyunlarından konferanslara, Akran Projesi'nden aileleri bilinçlendirme çalışmalarına kadar pek çok farklı proje yürütüyor. Emniyet Müdürü Yardımcısı Adem Çolak sorularımızı yanıtladı.
- Son yıllarda ses getiren büyük operasyonlara imza atan İstanbul Narkotik Şube sosyal projeler de yürütüyor. Narkotik konuların okullarda seçmeli ders olarak okutulması da projeler arasında yer alıyor. Çocukların böyle bir ders görmeleri onlara ne kazandırır?
- Dünyada madde kullanımını önleme alanında en başarılı uygulamalar okul tabanlı yürütülen oluyor. Hazırladığımız okul tabanlı önleme çalışmalarını, okul yönetimleri ve rehber öğretmenlerin katkılarıyla, üniversiteler, çeşitli STK'lar ve farklı kurumların da desteğiyle uyguluyoruz. Aslında Bağımlılığa Karşı Yaşam Becerileri Eğitim Programı; Avrupa'da en iyi projelerden biri olarak lanse edilen bizim Akran Projesi'nde uyguladığımız eğitim programının kitaplaşmış hali. Bu proje, uygulandığı okullardaki gençlere madde kullanımına karşı bilinç ve 'Hayır' diyebilme beceresi kazandırıyor. Bu çalışma okul rehber öğretmenleri desteğiyle öncelikli olarak 9. sınıf öğrencilerine yönelik uygulanacak.
- Avrupa ülkelerinde örnek gösterilen Akran Projesi'ne katılan gençlerin hayatında neler değişti?
- Akran Projesi ülkemiz gençliği açısından önemli bir program. Gençler bu proje kapsamında olumsuz akran baskısıyla, aldıkları beceri eğitimleri ve sorumlulukla olumlu akran etkisi oluşturarak önce kendilerini, sonrasında da kendi arkadaş çevrelerini koruyor. Doğru bilgiyi dışarıdan bir uzmandan değil, kendi arkadaşından alan kişi uyuşturucudan, madde kullanımından daha uzak kalıyor.
- Uyuşturucu kullanan insanların gerçek yaşamlarını konu edinen hikaye kitaplarınız da var. Bu hikayeleri neye göre belirlediniz?
- Biz gençleri madde kullanımı sonrası oluşan olumsuz vurgularla korkutarak bilinçlendirmiyoruz. Çünkü bu çalışmaların ne kadar başarısız olduğu ortaya kondu. Biz daha çok farklı hedef kitlede yer alan kişilerin madde kullanım sürecine nasıl girdiklerini, yaptıkları yanlış tercihlerin yaşamlarına ve sosyal çevrelerine nasıl zarar verdiğini anlatıyoruz. Bunu yaparken doğru pedagojik hassasiyetlerle, uzman desteğiyle, bilimselliği öykü temelli bir dille eriterek vermeye çalışıyoruz.
280 BİN KİŞİYE İŞLEM YAPILDI
- Türkiye'de madde bağımlılığı nasıl bir grafik izliyor?
- Ülkemizde yıllara göre karşılaştırma yapabilecek ulusal anlamda yeterli veri yoktu. Ancak sorunun arttığını farklı veriler bize ifade ediyor. 2011 yılında İstanbul için yapılan bir çalışmada, afyon ve türevlerini kullanan 25 bin kişi olduğu tahmini yapıldı. Yine aynı yıl İstanbul'da farklı yaş gruplarında yatarak ve ayaktan tedavi gören kişilerin sayısı 69 bin 326'dıydı. İstanbul Emniyet Müdürümüz Hüseyin Çapkın'ın 2009 yılında göreve gelmesinden itibaren, il genelinde yaklaşık 280 bin kişiye madde kullanmak ve bulundurmak suçundan işlem yapıldı.
- En çok hangi maddeler kullanılıyor?
- Sigara ve alkol de bağımlılık yapıcı maddedir ve bu açıdan bakıldığında en fazla denenen ve tüketimi gerçekleştirilen maddeler de bunlar. Bulundurması, kullanması ve satışı yasak olmasına rağmen en fazla kullanılan madde ise dünyada olduğu gibi ülkemizde de esrar. Esrarın zararlı olduğu, ciddi bağımlılık yaptığı ve daha ağır maddelere geçişe sebep olduğu birçok araştırmada da ispatlandı.
Bilgi için: www.hedefsensin.org
Her kullanım ölümle oynanan bir kumar
Lise öğrencisi Perihan, babasını kaybetmenin acısını yaşarken yeni geldiği İstanbul'a uyum sağlamaya çalışıyordu. Annesi yeni bir evlilik yaptığı için kendisini ikinci plana atılmış hissediyordu. Küçük yaşına rağmen rağmen geceleri eve geç gelmekte, arkadaşlarıyla eğlenmek için dışarı çıkmaktaydı. Perihan kendi mahallesinde madde kullanan insanlarla arkadaşlık kuruyordu. 8 Ağustos 2012 gecesi aldığı aşırı dozda uyuşturucu nedeniyle hastanede hayatını kaybetti. Her gün iki hap kullanan Perihan, yeni birinden aldığı iki ya da üç hapı kullandığı için aşırı dozdan öldü. Madde kullananlar asla kullandıkları maddenin etki düzeyinden emin olamaz. Her kullanım, aslında ölümle oynanan büyük bir kumardır. Bu kumarı oynatanlar da en güvenilmeyecek bağımlılık yapıcı madde satıcılarıdır.
Hamile, bağımlı ve satıcıydı
Yeliz, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde birkaç gün kaldı. O diğer madde satanlardan farklıydı. İstemediği bir hayatın içinde yaşıyordu. Hamileydi, madde bağımlısıydı ve satıcı olarak yakalanmıştı; ancak belki de en kötüsü hisleriyle oynanmış ve kandırılmış olmasıydı. "Ben sadece samimi bir sevgi ararken, hep yanlış insanlar hayatıma girdi ve hayallerimi mahvettiler" diye düşünüyordu. Hayatında hiç kötü işlere bulaşmamış, daha önce emniyet müdürlüğüne bile gitmemişti. Ancak sadece sevdiği için çocuklarıyla birlikte sığındığı Cem, bir uyuşturucu bağımlısı ve satıcısıydı. Önce Yeliz'i uyuşturucuya alıştırdı, sonra da kurye olarak kullanmaya başladı. Sonra bir gece baskınıyla polis ikisini de tutukladı. Yeliz iyi halden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cem ise tutuklu yargılanıyor. Yeliz de halen tedavi görüyorum."
Çocuğunuzun madde kullandığını nasıl anlarsınız?
Çocuğunuzu kucaklayın. Onu kucaklarken veya elini sıkarken, madde kullandığını gösterebilecek işaretlere, kokulara ve davranışlara dikkat edin. Dışarıdan eve geldiğinde gözlerine bakın. Eğer bağımlılık yapıcı bir madde kullanmış ise gözleri kızarmış ve göz kapakları da ağırlaşmış olacaktır.
Giysilerini kontrol edin. Tişörtlerindeki kusmuk izleri, pantolonlarındaki idrar veya ceplerindeki madde kırıntıları iyi birer gösterge olabilir.
Arkadaşlarıyla vakit geçirmesi sonrasındaki davranışlarını gözlemleyin. Nedensiz yere bağırarak gülüyor mu? Eşyalara çarparak düşüyor mu? Banyoda çok vakit geçirip kusacak gibi görünüyor mu?
Ödevlerini birlikte yapın. Bir maddenin etkisi altındaysa ödev yapamayacaktır.
Arkadaşlarını tanıyın. Arkadaşlarının nelerle meşgul olduklarını öğrenmeye çalışın.
Yalan söylememesi ya da gizli işler çevirmemesine dikkat edin.
Doğru sorular sorun. "Sen madde mi kullanıyorsun?" değil, "Arkadaşlarından biri madde mi kullanıyor?" tarzı yaklaşım sergilenmeli. "Bu konuda sen ne düşünüyorsun?" diye sorulmalı.
Begüm'ün annesinden...
Begüm Veral daha 23 yaşındayken, 2009 yılında aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybetti. Kimse onun madde kullanmış olduğuna inanamıyordu. Bir yanlışlık olmalı diyordu herkes. En çok da annesi Yeşim Argun inanamadı kızının aniden ellerinin arasından kayıp gitmesine... Aradan dört yıl geçti, ancak acısı bir türlü dinmiyor Yeşim Argun'un. Şimdi başka gençler ölmesin diye uyuşturucuyla mücadelede Narkotik Şube Müdürlüğü'ne destek veriyor. Hedef Sensin-Madde Kullanımına Hayır projesi kapsamında, Madde Kullanımı Önleme ve İzleme Büro Amiri Dr. Ali Ünlü ve uzman psikolojik danışman, komiser Uğur Evcin tarafından hazırlanan Yaşanmış Hikayeler Serisi'ndeki gerçek hikayelerden biri de Begüm'ün hikayesi... Yıllar geçse de acısı bir türlü dinmeyen anne, başka gençleri bu bataktan korumak için çabalıyor. İşte Yeşim Argun'un gençlere çağrısı: "Begüm'ün annesi olarak bütün çocuklardan ve gençlerden şunu rica ediyorum; uyuşturucu madde kullandığını öğrendiğiniz arkadaşlarınıza sakın siz kendi başınıza yardım etmeye çalışmayın. Onu arkadaşınız olarak kabul etmezseniz ona daha çok yardım etmiş olursunuz. Çünkü o zaman, o sizin ortamınıza girmek için değişmeye çalışacaktır. Eğer böyle bir gayreti yoksa sizin arkadaşınız olmayı hak etmemelidir. Her zaman ailenize güvenin ve her şeyinizi anlatın. Begüm gibi başka gençlerin ölmelerinden çok korkuyorum. Sakın ailenizden bir şey saklamayın."
En büyük hatalar
Benim iradem güçlüdür. Ben bağımlı olmam.
Ben kontrol edebilirim.
Ara sıra kullanmakla bir şey olmaz.
Herkes kullanıyor, bir şey olmuyor.
Esrar bağımlılık yapmaz.