TÜYAP
İstanbul Kitap Fuarı'nda bir kısım okurlar stant stant dolaşıp "1 TL'ye kitap var mı?" diye soruyordu. Belki bu kadar ucuza fuarda kitap yok ama sahaflarda var. Ama almak için mezata girmeniz gerek! Hani bir zamanlar Beyazıt Sahaflar Çarşısı'nda yapılan kitap mezatları gibi... Ama artık yok denecek kadar azaldı mezatlar. Beyoğlu'ndaki Aslıhan Pasajı'nda ise bu gelenek hâlâ sürüyor. Pasajın ikinci katındaki Gezegen Sahaf'ın sahibi Sedat Yardımcı, 17 yıldır sahaflık yapıyor. Ama Yardımcı cumartesi günleri daha bir heyecanlı oluyor, çünkü cumartesileri dükkanında kitap mezatı düzenliyor. Biz de bir yıldır düzenlenen bu mezata konuk oluyoruz. Açık artırma başlamadan Yardımcı ile ayaküstü sohbet ediyoruz ama gözü hep saatinde ve tedirgin. Yaptığı işe öyle bağlı ki, bir dakika olsun geç kalmak istemiyor. "İkiye 10 dakika kaldı, gelenleri bekletmemeli!" diyor ve ekliyor: "Öyle bir hastalık ki bu! Bir kere kitap alıp satmaya başladığınız anda geri dönüşü yok bu işin!" Saat 14.00 oldu olacak, sahafa adımımızı atıyoruz. Kitap tutkunları dükkana çoktan doluşmuş bile. Mekan ufak, iskemlesini kapan boş alanlara konmuş. Kimi koyu bir sohbete dalmış, kimi meraklı gözlerle etrafı süzüyor. Belli ki çoğu birbirini tanıyor ama buraya ilk defa gelenler de hiç yabancılık çekmiyor, öyle sıcak bir ortam var. Mezat için sabırsızlanıyorum! Boş bir sandalyeyi gözüme kestirip oturuyorum. Kitap müzayedesi başlamak üzere, ilk uyarılar yapılıyor: "Arkadaşlar, grup halinde konuşmayalım! Uğultu oluyor, biliyorsunuz, kitaplar kaçıyor!" Kitap kaçar mı demeyin, kaçıyormuş hakikaten! Hatta dikkatiniz dağılırsa yanlışlıkla hiç istemediğiniz bir kitabı bile satın alabilirsiniz! Masanın üzerine birkaç kitap konuyor; sonra Yardımcı eline alıyor bir kitabı, herkes görsün diye kaldırıyor havaya. Açık artırmayı 1 TL'den başlatıyor. Kitabı almak isteyenlerin elleri bir bir kalkıyor, rakamlar yükseldikçe yükseliyor. Kitapların fiyatı değişiyor, kimi kitap 2 TL'ye kimi de çok daha pahalıya satılıyor. Arada birileri "Kim aldı onu ya?" diye hayıflanıyor. Ardından karşılıklı atışmalar... Korkmayın kavga çıkmıyor, bunlar işin tadı tuzu. Sonra gülüşmeler, espriler gırla havada uçuşuyor.
KİTABA BAKMASI 5 LİRA!
Akademisyenden öğrencisine, yazarından gazetecisine, esnafından yönetmenine müzayedede toplumun her kesiminden insanı görmek mümkün! 70 yaşında olan da var, 13'ünde olan da. Pınar Dudaksızoğlu (63) müzayedenin müdavimlerinden. Gözüne kestirdiği kitapları anında alıveriyor. Hiç acıması yok! Kıran kırana bir 'yarış' başlıyor. Atatürk'e ait, Bulgar bir yazar tarafından imzalanmış bir kitap, 330 TL'ye onda kalıyor. Alkış kopuyor. Almayı bırakın izlemesi bile bir başka heyecan. Birden Pınar Bey çekiştiği kişiye sesleniyor: "Senle Atatürk'ün mührünün basılı olduğu kağıt için de kapışmamış mıydım?" Cevap gecikmiyor: "Şimdi getir, 700'e alırım!" Pınar Bey: "Sen onu 700'e zor görürsün!" Kahkahalar alıp başını gidiyor. Etraf şen şakrak bir halde... Elden ele verilerek kitap Pınar Bey'e ulaşıyor. Pınar Bey'e "Bir bakabilir miyim?" diyorum. Pınar Bey "Olmaz! Bakması 5 lira" Sonra patlatıyor espriyi: "Arkadaşlar şimdiden masrafın yarısını çıkardım. Bakmak isteyenlerden 10'ar lira alacağım!" Saat 16'00'da çay ve kurabiye servisi yapılıyor. Bu esnada mekandan ayrılanlar da oluyor, yeni gelenler de. Ben de bu arayı fırsat bilip "Sattımmm!" sesleri pasajın koridorunda yankılanırken kitap mezatından ayrılıyorum. Her cumartesi Gezegen Sahaf'ta devam edecek bu tutku! Müzayedede binlerce liralık kitaplar nasıl ucuza satılıyor merak ediyorsanız, buraya bir uğrayın derim! Bakarsınız size de bir sürpriz rast gelir, 1 TL'ye bir dünya satın alabilirsiniz.
433 YILLIK KİTAP 27 TL
Müzayede sürprizler de yaşanıyor. Sedat Yardımcı "150 yıllık olduğunu düşündüğümüz
Yunanca Askeri Sözlük müzayedede 27 TL'ye alıcı bulmuştu. Alan kişi sonradan kitabın 433 yıllık olduğunu öğrenmiş" diyor. Mezatın küçük sürprizleriyse imzalı kitaplar. Kitaplar satışa çıktığında imzalı olup olmadığı pek belli olmuyor ama satın aldığınızda bir bakmışsınız Cemal Süreya'dan imzalı kitabınız olmuş. Yardımcı, mezatlarda, nadir bulunan ve baskısı olmayan kitapların çok talep gördüğünü söylüyor ve "Gravürlü kitaplar, Nazım Hikmet, Oğuz Atay, Ece Ayhan, Edip Cansever, Can Yücel'in ilk baskı kitapları mezatta en çok mücadeleye neden olan eserler" diyor.