Yunanistan'ın en ünlü pop sanatçısı Sakis Ruvas, geçenlerde öyle bir 'salto mortale' yaptı ki, Yunan sanat dünyasını iki cepheye ayırdı... Ruvas, sahneye ne zaman çıksa gerek bakımlı fiziği; gerek sesi ve tarzıyla söylediği pop şarkılarıyla izleyicilerini çılgına çevirmesini iyi bilen bir sanatçı... Ancak Ruvas'ı sevenleri kadar -mütevazılığına rağmen- sevmeyenler de var... Sevmeyenler genellikle muhafazakar kesimi temsil ediyor ve her fırsatta eleştiri oklarını Ruvas'a yöneltiyor... Sürekli yenilikler peşinde koşan Ruvas, birkaç yıl önce kendisini büyük perde de denemiş ve sinema eleştirmelerinin beğenisini kazanmıştı. Üstelik sinema sanatı ve oyunculuk üzerine ABD'nin California eyaletinin bir stüdyosunda özel dersler almıştı... Ruvas son olarak Yunan kültürünün göz bebeği konumundaki antik Yunan tiyatrosunda sahne aldı... Ve olanlar oldu... Ruvas, Antik Yunan medeniyetinin ünlü tiyatro yazarı Euripides'in
Baküs adlı eserinde keyif tanrısı Dionysuos'u canlandırma cesaretini gösterince, kendisini sevmeyenlerin eleştiri oklarını üzerine çekti... Popüler olması nedeniyle kendisine sık sık yöneltilen tiyatro ve film tekliflerini reddetmesine rağmen, Ruvas'ın Antik Yunan tiyatrosunda başrol oynamayı kabul etmesi klasik sanat dünyasında şok etkisi yaratmıştı... Ruvas'ın Baküs eserinde gösterdiği performans o denli iyi eleştiriler aldı ki; önceki gün sırf bu yeteneği nedeniyle kendisine, Antik Yunan tiyatro eserlerini günümüze uyarlayan ünlü tiyatro ustası, İstanbul Rum kökenli merhum Karolos Kun'un adını taşıyan bir de ödül verildi... Bu da bazı sanatçılar için bardağı taşıran son damla oldu... Ödül töreni sırasında mikrofonu kapan tiyatro sanatçısı Hrisoula Diavati, Ruvas'ı ödüllendirenleri ağır bir dille eleştirdi. Diavati; "Tiyatro sanatçıları dururken, nasıl oluyor da Ruvas gibi tiyatro okulunun nerede bulunduğunu bile bilmeyen bir popçuya Karolos Kun Ödülü veriliyor...?" diye haykırıyordu... Ama işin ilginç tarafı, Diavati'nin bu görüşüne çok az sayıda tiyatro sanatçısı katıldı... Hemen bütün aktör ve aktristler, Ruvas'ın gösterdiği bu cesareti kutladılar; üstelik ses sanatçılığı kadar oyunculuk yeteneklerine de sahip olduğunu da kabul ettiler... 2004'te İstanbul'daki Eurovision yarışmasında Yunanistan'ı üçüncülüğe taşıyan Ruvas ise tüm serinkanlılığı ve mütevazılığıyla aynı mikrofondan verdiği yanıtında:"Tribünler, benim hayranlarımla dolup taştı... Pop şarkılarından başka bir şey bilmeyen bu gençlere Antik Yunan tiyatrosunu az da olsa sevdirebildiysem ne mutlu bana" dedi... Ve salondakilerin alkışlarına boğuldu...