Denizi, havayı veya toprağı... Elimizin değdiği her yeri yok ediyoruz. Bu durumdan en fazla zararı hayvanlar görüyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın raporuna göre son 40 yılda hayvan nüfusu yüzde 52 oranında düştü. Gana'daki aslan nüfusu örneğin; 40 yıl öncesine göre yüzde 90 azaldı. Denizlerde durum farklı değil. Gemi taşımacılığı, askeri tatbikatlar veya petrol-doğalgaz arama çalışmaları derken, yunus ve balinalar bir bir ölüyor. Okyanuslarda bulunan 5 trilyondan fazla plastik cismin zararları ise henüz hesaplanamadı bile. Tüm bunlara yılda 19 milyar dolara ulaşan kaçak hayvan ticaretini de ekleyin. Diğer taraftan hayvanlar da insanlara karşı kendilerini daha sert korumaya başladı. Hindistan'ın güneyindeki Valparai platosunda filler, geçen yıl 41 kişiyi öldürdü. Uzmanlara göre fillerin agresif tavırlarının arkasında kaçak avcılar var. Köpekbalıkları da okyanusların derinliklerine çekilen internet kablolarına saldırıyor artık. Yaşam alanlarının ihlal edilmesini kabul etmiyorlar çünkü. Cebelitarık'taki maymunlar kendilerini 'oyuncak' yerine koyan turistlerin çantalarını soymaya başlarken, ABD'nin Oregon eyaletindeki baykuşlar, parklarda kendilerine huzur vermeyen insanları hedef almaya başladı. Hollanda'da çok arananlar listesine giren puhu kuşunu atlamamak gerek. Amsterdam yakınlarındaki Purmerend kentinde insanlara saldıran kuş için polis yakalama kararı çıkardı. İnsanlar ile hayvanlar arasında son yıllarda ortaya çıkan karamsar tabloyu bu şekilde kısaca özetleyebiliriz. Ama iki canlı türünün barışı için mücadele edenler de var. ABD'de yaşayan 8 yaşındaki Gabi Mann bu isimlerden biri. Evinin bahçesine gelen kargaları besliyor yıllardır. 'Besle kargayı oysun gözünü' sözünü yalanlayan bir ilişkisi var kuşlarla. Kargalar küçük arkadaşlarına sürekli hediyeler taşıyor çünkü. İşte dünyanın dört bir yanında hayatlarını hayvanlara adayan bazı gerçek kahramanlar...
Yetim gorilleri büyütüyor
"Aynı yatakta yaktık, sürekli birlikte oyunlar oynadık, yemeğini her zaman benim elimden yedi. Onun annesi olduğumu söyleyebilirim..." Bu sözler Andre Bauma'ya ait. Afrika'nın en eski milli parkı olan Kongo'daki Virunga'da çalışıyor. Yedi yıldır yetim kalan gorillerle ilgileniyor. Ndakasi isimli bir goril hakkında "Kendi çocuğum gibi seviyorum onu" diyor. Annesi gözlerinin önünde başından vurularak öldürülen Ndakasi'yi göstererek anlatmaya devam ediyor: Ndakasi ve diğerleri. Hepsi bizim için çok önemli. Çünkü artık gorillerin soyu tükeniyor. 1996'dan bu yana 130'dan fazla meslektaşım öldürüldü. Hem milisler hem de yoksul yerel hak bizi tehdit ediyor. Ama pes etme gibi bir seçeneğimiz yok. Geleceğimiz bu savaşa bağlı.
Filleri korumak için acı biber
Afrika kıtasında geçen yıl 36 bin fil katledildi. Kilosu 5 bin dolardan alıcı bulan dişleri için öldürülüyor filler. Filleri korumak, kolculara düşüyor. Space for Giants adlı vakıf kolculara son teknoloji ürünü askeri ekipman ve silah veriyor. Kolcular bu sayede fillerin peşindeki kaçakçılarla mücadele edebiliyor. Kaçakçılar 10 yılda 1000 korucuyu öldürdü. Diğer taraftan yaşam alanlarının daralması nedeniyle insanlara saldırmaya başlayan fillerin sayısı artıyor. Gönüllüler, köy köy gezerek filleri uzak tutmanın yöntemlerini anlatıyor. En çok başvurulan yöntemlerin başında arı kovanlarıyla donatılmış çitler veya üzerine acı biber sürülmüş teller geliyor. Arılardan korkan filler, acı biberlerde bulunan kimyasallar nedeniyle öksürmeye başlayıp olay yerinden kaçıyor.
Aslan avlarken koruyucu oldular
Leela Hazzah, 35 yaşında. Yaz tatillerini geçirdiği Mısır'daki baba evinde aslan hikayeleri dinleyerek büyüdü. Babası ve amcası, "Küçükken biz bu çatıda uyurken, aslan kükremeleri duyardık" diye anlatıyorlardı. Ama kendisi bir kere bile aynı sesi duyamadı. Mısır'daki aslan soyunun yok olmasını kabul edemediği için, onları korumaya karar verdi. Çevre bilimleri doktorası yaptıktan sonra Kenya'da saha araştırmasına başladı. Bölgedeki Massai yerlileri yıllardır aslanları öldürüyordu. Leela Hazzah, Massai savaşçılarını aslan koruyucularına çevirdi. 70 kadar savaşçı okumayazma öğrendi. Aslan avlayanlarla ilgili bilgileri Hazzah'a iletmeye başladı. "60 yıl önce Afrika'da yarım milyon aslan vardı, şimdiyse sayıları 30 bin civarında" diyen Hazzah, CNN'in her yıl seçtiği kahramanlardan biri haline geldi.
Gerçek kuşadam
Martin Wheeler ya da bilinen adıyla Gerçek Kuşadam. Kenya'da yaşıyor. Bölgede aynı zamanda 'kahraman' olarak anılıyor. Hayatını kuşlara adamış durumda. Kendi çabasıyla açtığı kuş barınağında geçiyor hayatı. Yaralı veya öksüz kalan kuşları iyileştirip doğaya geri bırakıyor. Hatta paraşütlü planörü ile kuşlarla birlikte uçuyor. Yolunu şaşıran kuşların yönlerini bulmalarına yardımcı oluyor. Martin Wheeler ayrıca, planörüyle havalandığında ormanın derinliklerine kuş bakışı bakma şansı buluyor. Bu sayede de kaçak şekilde ormanları kesenleri veya hayvanları katledenleri kaydedip, yetkililere haber veriyor.