TEK DERDİM; BANA BİR ŞEY OLURSA KIZIM ORTADA KALMASIN
- Anne olmak ne kattı size?
- Çok değiştirdi beni. Bir kere her dakika korkarak ve panik halinde yaşıyorum. "Ya bana bir şey olursa kızım ne olur?" korkusuyla yaşıyorum. Benim de eşimin de hayatımızın merkezi kızımız. Birbirimizi çok seviyoruz ama Su birinci sırada, herkesten önde geliyor. Dolayısıyla ona bir şeyler yapmak, ona bir şeyler bırakmak derdindeyiz. Bana bir şey olduğunda, babam öldüğünde benim ortada kaldığım gibi kalmasını istemiyorum. Hem maddi, hem manevi güç vermek için tüm uğraşımız.
- Nasıl bir çocuk yetiştirme tarzınız var?
- Kendi başına ayakları üstünde duran bir kız çocuğu olmasını istiyoruz. Kendi kararlarını verebilen, verdiği karar doğru ya da yanlış o kararın arkasında durabilen ve o kararın sonuçlarına katlanabilen bir çocuk yetiştirmeye çalışıyoruz. Çünkü yaşadığınız her şey sizindir. Önemli olan yaptığınız yanlışların size bir şey katmasıdır. İnsanız ve hiçbirimiz dört dörtlük değiliz. Hatalar yapıyoruz ve o hataların geri dönüşümüne katlanmak gerekiyor.
- Nasıl bir annesiniz?
- Çok sert ve otoriter bir anneyim. Kızım çok eğlenceli olduğumu düşünüyor ama çok kuralları olan, asla çocuğuyla arkadaş olan bir anne değilim. Ben anneyim, arkadaşı değil.
- Nasıl bir düzeniniz var, ne noktaya kadar siz ilgileniyorsunuz kızınızla?
- Her şeyiyle ben ilgileniyorum. Tabii ki bir yardımcım var. Ama okul çıkışında sette değilsem, Su'yu ben alıyorum ve yatana kadar beraberiz. Ödevini tek başına yapar, okulumuzun kuralı bu. Yardım isterse bana sorabilir. Birlikte oyun oynarız, aktivite yaparız, yemek yaparız, el işi ile aramız çok iyi...
- Yeni dönem annelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Ben kimseyi eleştirmemek gerektiğini düşünüyorum. Her çocuk kendi kullanım kılavuzuyla doğuyor ve siz ne kadar kural koyarsanız koyun, ne kadar destek alırsanız alın, her çocuk kendi kitabını yazıyor. Bir çocuğa uygulanan sistem, başka çocukta işe yaramıyor. İpleri en başından çok sıkı tuttum. Ortalıkta arkasından çatalla dolanan annelerden olmadım, bunu da ona öğrettim, o da uygular.
- Su'yu neredeyse teknede büyüttünüz. O da epey zor olmalı...
- Su'ya hamileyken, Bodrum'da evimiz vardı. Altı yaşından bir buçuk yaşına kadar evde büyüdü. Sabah erkenden kalkıp deniz kenarına giderdik. Tüm yazı aynı plajda geçirdik. Sabah onda denize girer, öğlen uykusunu plajda minderin üstünde uyurdu. Su bir buçuk yaşındayken yedi metrelik küçük bir sürat motoru aldık. O tekne üzerinde koca bir yaz geçirdik. Sabahtan içeceklerimizi ve yiyeceklerimizi buz kutusuna koyar çıkardık. Su her şeyi orada yapardı. Öyle büyüdü. İki buçuk yaşında tekne hayatına geçtik, kuralları koyduk. O da tekne kurallarına kolayca uyum sağladı. Kuralları ihlal ettiğinde içinden yaratık çıkmış bir anne ile karşılaşıyordu çünkü...