iyi geliyor. Depresyondan uzak tutuyor. Kalbi koruyor. Acıyı azaltıyor. Evliliği güçlendiriyor. Dostluğu pekiştiriyor. Yaşamı uzatıyor... Bilim dünyasının sıraladığı faydaları özetle bunlar. Dahası krizlerin bile en güzeli o aslında. Gülmekten bahsediyorum. Evet, bazı durumlarda zor oluyor. Her zaman kahkaha atamıyoruz. Ama ne yapıp edip kendimize bir motivasyon bulmalıyız sırıtmak için. Dişler ortaya çıksın. Gözler biraz kısılsın. Karın azıcık hoplasın yani. Hem bedavaya, sadaka vermiş sayılıyoruz ayrıca tebessüm ederken. Belki gülme konusunda Belachew Girma'yı örnek alabiliriz. Kahkaha Kralı o. 44 yaşında. Etiyopyalı. Ünvanını sonuna kadar hak ediyor. Hatta tescili bile var. Guinness Rekorlar Kitabı'na adını yazdırdı: Dünyanın aralıksız en uzun süre kahkaha atan kişisi. Tam 3 saat 6 dakika boyunca güldü. Aralık 2008'de kırdı rekoru. Ama Girma'nın hikayesi sadece bir rekorla sınırlandırılamayacak kadar farklı. Geçmişi zorluklarla dolu. Eşi, AIDS'e yakalandığı için öldü. 20 yıl sürecek yaşam savaşı da böylece başlamış oldu. Eşinin ardından işini kaybetti. Dükkanı bir sel sonucu kullanılamaz hale geldi. Evi yangında küle döndü. İyice yoksullaştı. Ardından alkol ve uyuşturucu bağımlısı oldu. Kurtuluşu çok farklı bir şekilde buldu sonunda. Tüm zorluklara rağmen gülümseyebilmenin önemini keşfetti. Sonra inadına yükseltti kahkahasının tonunu. Çok geçmedi yendi bütün zayıflıklarını. Sımsıkı tutundu hayata yeniden.
AKADEMİ KURDU
Kendisini kurtardıktan sonra kollarını sıvadı. Ülkesindeki tüm yoksullara, hastalara, yaşlılara hatta herkese ulaşmak istiyordu. "Gülmek, fakirinden, zenginine, büyüğünden, küçüğüne, liderinden, dilencisine herkes arasında iletişimi sağlayan bir araçtır " düşüncesiyle yeni bir maceraya atıldı. 2011 yılında Afrika'daki ilk Kahkaha Akademisi'ni kurdu. Geçmişte aldığı sosyoloji ve psikoloji master bilgilerini, tecrübeleri ve kahkahalarıyla harmanladı. "Ülkemde tıbbi imkanlar oldukça yetersiz. Ama akademimize gelenler, gülerek fizyolojik açıdan daha sağlıklı oluyorlar. Sonuçta gülmek kasları gevşetiyor. Kalp kaslarını güçlendiriyor. Kaygıları azaltıyor. Batı'da bu tedaviler için insanlar, korkunç rakamlar ödüyor. Gülmenin bir de psikolojik faydaları var. Onlar da saymakla bitmez" diyor Kahkaha Kralı.
GÜLMEK YEMEKTEN İYİ
Girma'nın karşılaştığı en büyük zorluk insanları ikna etmek oluyor. Bu durumu "İlk başta yapmak istediğimle dalga geçiyorlar. Bana 'Çıldırmışsın' diyorlar. Etiyopya ve gülmeyi yan yana getiremiyorlar çünkü. 'Halkın ekmeğe ihtiyacı var, gülmeye değil' tezini savunuyorlar. Ama ben yıllar geçtikçe gülmeyi öğrenen kişilerin hayatlarında daha başarılı olduğunu kanıtladım. Örneğin bir dilenci. Her gün yemek verseniz, yarın yine yemek isteyecektir. Ama ona gülmeyi öğretirseniz, hayatını tamamen değiştirmeye karar verecektir. Bir atasözü bu durumu en iyi şekilde anlatıyor aslında: Gülmek lezzetli bir yemekten daha iyidir" sözleriyle anlatıyor. Akademisinde dersleri kendisi veren Girma, genellikle bembeyaz giyiniyor. 7'den 77'ye sınıfları dolduran öğrencilerine ilk sözü "Gülmek en iyi tedavi yöntemi. Üstelik hiçbir yan etkisi yok" oluyor. Şimdilerde 250 öğrencisi var. İçlerinde öğretmen, doktor, avukat, siyasetçi, işçi, ev hanımı yani her kesimden katılımcı bulunuyor. Çalışmalar genelde bir ay sürüyor. Öğrenciler haftada iki saatlik derslere katılıyor. Bunun karşılığında 20 euro ödüyorlar. Ama yoksullardan, yaşlılardan ve hamilelerden para alınmıyor. Girma, hamile öğrencilere ayrı bir ilgi gösteriyor. "Anneler geleceğimizi taşıyor. Anne güldüğünde cenin rahimde zıplıyor. Bu yüzden kahkaha cenine de iyi geliyor" diyor.
KAHKAHA GÜNÜ
Girma ayrıca, hastanelerde, huzurevlerinde ve yetimhanelerde ücret almadan kahkaha seansları düzenliyor. Hatta başkent Addis Ababa'yı sokak sokak geziyor. Hayattan umudunu kesmiş kişilere ulaşıyor ve kendisi gibi gülerek ikinci baharlarını yaşayabileceklerini anlatıyor. Kahkaha Kralı Girma, kırdığı rekoru "Sanki yüksek bir zirveye çıkmak veya bir boks maçı yapmak gibiydi. Karnım çok ağırdı. İnanılmaz terledim. Ama gülmem bittiğinde ve rekoru kırdığımda bambaşka bir dünyadaydım. Yorgunluktan ve mutluluktan ölüyordum" sözleriyle anlatıyor. Girma'nın geleceğe yönelik hedefleri de çok büyük. Dünyanın dört bir yanında "mutluluk üniversiteleri", "kahkaha köyleri" ve "müzeler" kurmayı planlıyor. Buralarda araştırma merkezlerini hayata geçirme hedefleri var. Kahkahanın bilimsel olarak daha geniş şekilde incelenmesini istiyor. Hayallerini gerçekleştireceğinden çok emin. Ülkesinde her yıl ekim ayında bir günün Ulusal Kahkaha Günü ilan ettirmesinin ulaşabileceği noktaya iyi bir işaret olduğunu savunuyor.