Yargıtay
4'üncü Hukuk Dairesi, "öteki kadın tazminat ödemeli" diyen yerleşik içtihadı değiştirdi. Yeni içtihada göre aldatılana aldatan zararı veriyor. Yargıtay 1'e karşı 4 oyla "öteki kadın esas kadına manevi tazminat ödemez" dese de bazı hukukçular, "sevgili tazminatı olmalı" diyor.
Avukat Hale Akgün (İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan
Tüm hayatı etkiliyor
Yargıtay'ın kararını doğru bulmuyorum. Üçüncü kişinin tazminata mahkum edilmesi lazım. İlişki ispatlanmışsa karşı tarafın da manevi tazminat ödemesi gerekir. Bir ailenin bozulmasına ve kişinin manevi zarara uğramasına sebep olunmuşsa sadece üçüncü kişi olarak kadın değil erkek de manevi tazminata çarptırılmalı. Üçüncü kişi boşanmaya sebep olmakla karşı tarafın bütün hayatını etkiliyor.
Avukat Aydeniz Tuskan (İstanbul Barosu Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi)
Evli olduğunu bilmiyorsa ödem
Yargıtay'ın daha önceki içtihadı doğruydu. Aldatan eşin birlikte olduğu kişi, bu haksız davranışı nedeniyle aldatılana tazminat veriyordu. Ancak yeni içtihadde "Aldatılana tazminatı aldatan verir" denmiş. Evli olduğunu bile bile kadın ya da erkek evli bir kişiyle birlikte oluyorsa sorumludur. Manevi zararı ödemesi lazım. Burada kadın-erkek ayrımı yapmıyorum. Sevgili birlikte olduğu kişinin evli olduğunu bilmiyorsa mahkeme safhasında bu ispatlanırsa manevi tazminat ödemez.
Avukat Rezan Epözdemir
Sevgilinin eylemi dolaylı zarar değildir
Bu içtihad değişikliği hukuken kabul edilebilir mahiyette değil. Yargıtay içtihadını değiştirirken, üçüncü kişinin eylemini dolaylı zarar olarak kabul etmiş. Bu hukuken ve fiilen doğru bir durum değil. Evlilik birliği devam ederken hem mevcut eş hem de sevgiliye karşı manevi tazminat talebi gündeme gelebilmelidir. Çünkü haksız fiil niteliğindeki aldatma eylemini iki kişi birlikte gerçekleştirmiştir. İki taraflı manevi tazminat söz konusu olmalı.