Yunanistan'da,
boşalan devlet kasalarının doldurulması için üst üste getirilen vergilerin, beş yıl öncesine dek rahat bir yaşam sürdüren halkın yaşam standardını yarıya indirdiği bir gerçek. Bu öyle bir ekonomik kriz ki, ülkenin siyasi ve sosyal yapısını da değiştiren beklenmedik bir çığ halini aldı. Ülke ekonomisini batırdıkları gerekçesiyle halkın seçimlerde cezalandırdığı eski büyük partiler teker teker yıkılıp küçülürken, aynı halk, eski ve küçük partilere bel bağlayarak hem eskilerden intikam almak istemiş hem de yeni partilerin ülkeyi kurtaracağını ümit etmişti.
KRİZ VIZ GELİYOR
Ama Yunan halkının öyle bir bölümü var ki, ekonomik kriz kendilerine vız gelip tırıs geçiyor... Geçen hafta, emekli maaşlarının beş yıl içinde 13. kez kısıtlanması ile ilgili yeni bir yasa tasarısının gündeme gelmesiyle dar gelirliler, memurlar, işçiler ve de işsizler yeniden yollara döküldü. Aynı günlerde ülkenin ünlü ses sanatçılarının show yaptığı sahnelerde yüz binlerce euro para harcanıyordu... Bir gecede 200 bin euro'nun harcandığı kulüplerde piste atılan çiçeklerin haddi hesabı olmazken, ne müşterilerin fiş istediği ne de mekan sahibinin fiş verdiği pek görülmez. Yunan bankalarının hala sermaye kontrolü altında bulunmasına rağmen bir gecede harcanan bunca paranın kimler tarafından nasıl kazanıldığının merak edilmesinden çok, devlet mekanizmasının niçin bu gibi para basan mekanlardan değil de illa da çalışan sınıftan vergi toplamakta ısrar ettiği merak konusu.
ORTA HALLİLER DE KAÇIRMIŞ
Ama Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerekirse, vergi kaçakçılarını ortaya çıkarmak için son zamanlarda yoğunlaşan ve hummalı bir biçimde sürdürülen ilk araştırmalar oldukça ilginç sonuçlar veriyor. Armatör, fabrikatör, doktor, avukat, mühendis, aktör, ses sanatçıları gibi para kazandıkları var sayılan meslek sahipleri diyelim ki vakti zamanında kazandıkları bu yüklü paraların büyük bir bölümünü vergiden kaçırmak için gizliyorlardı. Ama mesela bir rahibin 500 bin euro, öğretmen emeklisi bir çiftin 1 buçuk milyon euro, bir tarımcının 16 milyon euro, bir memurun 3 milyon euro gibi büyük paraları beyan etmedikleri de ortaya çıktı... Yapılan ilk tahminler, bu gibi gizli zenginlerin vakti zamanında bankaların bol keseden dağıttıkları konut kredilerini cebe attıkları yönünde... Asıl mağdurlar ise, yaşamı boyunca çalışan ve işsiz kalan ya da emekli olmaya yakın emeklilik yaşının yeniden uzatıldığını öğrenen ve kazandıkları her kuruşun vergisini ödeyenler... Bu tezat manzaralara karşı en büyük öfkeyi duyanlar da onlar zaten.