Futbol
hayata eskiden daha çok benzerdi. Hatta laf aramızda çoğu zaman daha adildi... Daha fazla yer vardı sürprizlere, peri masallarına... O zamanlar Şampiyonlar Ligi parası keşfedilmemişti. Şimdiki kadar derin değildi uçurumlar... Görece güçsüzlere daha çok oksijen vardı. Daha çok fırsat eşitliği sunardı yeşil saha. Evet, belki süper güçler gene vardı. Ama pusuda bekleyen takımlar olurdu yanı başlarında. Polonya sekiz yılda iki kere Dünya Kupası'nda yarı finalist olabilir, Nottingham Forest İngiltere'de birinci lige çıktığı ilk sezon şampiyon olup, yetmez gibi ertesi iki sezon Avrupa şampiyonluğu kazanabilirdi. Ya da Forest'ın ikinci Avrupa zaferinde finalde yendiği Hamburg üç sene sonra Rossili, Platinili dünyanın en afili takımı ve herkeslerin ittifkla favorisi Juventus'u alt edip şampiyonlar şampiyonu olabilirdi. Anderlecht vardı o zamanlar. Ipswich Town vardı. Köln, Sampdoria, Malmö, Everton, Ajax, Kızılyıldız vardı... Futbolun kahramanları daha sahici, zaferleri daha romantik, daha efsaneviydi. Başarılar şimdiki gibi ekonomi bitirme tezinden ziyade, 1001 Gece Masalları ya da Jules Verne romanı gibiydi. İngiliz Premier Lig'in son 13 haftasına, en yakın iki rakibin beşer puan önünde giren Leicester City'nin, namıdiğer 'Tilkiler'in hikâyesi de, o unutulmaya yüz tutmuş heyecanları, masalsı başarıları geri getirdi. Herkes "Nefesleri yetmez" derken Ranieri ve talebeleri engelleri bir bir aştı. Bugün de lig üçüncüsü Arsenal'le final gibi bir maça daha çıkacaklar. Hani şu kadro değeri, kendilerinin 4.6 katı olan Arsenal'le... Düşünün! Leicester'ın toplam ederi 54.4 milyon sterlinken Arsenal'de sadece Mesut Özil 42.5 milyon... Geçen hafta deplasmanda alt ettikleri Manchester City'nin kadro değeri ise Leicester'ın 7.5 katı...
İKİNCİ ŞANS ZAMANI...
Gol krallığında 18 golle zirvedeki Vardy, düne kadar üçüncü ligdeydi. Profesyonel futboldan ümidi kesip bir dönem fabrika işçiliği yapan ve 2012'de sadece 1 milyon sterline transfer olan Vardy, 29 yaşında yakaladı şöhreti. İki yıl önce Fransa İkinci Lig takımı Le Havre'dan hepi topu 400 bin sterline alınan 25 yaşındaki Cezayirli orta saha Riyad Mahrez, şimdiden 14 gol-10 asiste ulaştı. Vaktiyle beş sezon forma giydiği Chelsea'da iki de şampiyonluk gören 31 yaşındaki Alman stoper Robert Huth, geçen yıl 3 milyon sterline imza attığı Leicester'da, yeniden doğdu kariyerinin son demlerinde. Ağustosta bahis şirketlerinin bire 5000 şans tanıdığı Leicester, sezon sonu ipi göğüsler mi bilinmez. Ama buraya kadar gelmiş olmaları bile çok uluslu şirketlerden çekirdek aileye kadar herkese eşsiz dersler sunuyor. Sinerjinin, taşları doğru yere koymanın, inancın ve lider-ekip ahenginin nelere kadir olduğunu ispatlıyor. Leicester gösterdi ki, okulun en havalı, en güzel kızı, utangaç, gözlüklü, sivilceli çocuğu sevebilir. Büyük zorluklarla üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenci, her şeye rağmen istediği bölümü kazanabilir. İlk kitabı yazmak, ilk resmi çizmek, ilk besteyi yapmak için asla geç değildir. Kaç yaşında olursanız olun, "Artık benden geçti" dediğiniz anda birileri sizi keşfedebilir. Leicester City gösterdi ki yaşamda her zaman yer var ikinci şanslara. Hem peri masallarını gerçek kılan, futboldan başka kaç tane sihirli değnek var şu hayatta?