Şu
anda sadece İstanbul'da bulunan Sakine Kalyoncu Çocuk Eğitim Merkezi, Türkiye'nin dört bir yanındaki otizmli çocuklara ulaşıyor. Hasan Kalyoncu Üniversitesi tarafından başlatan bu büyük sosyal sorumluluk projesi geçtiğimiz hafta Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen geceyle start almıştı. Projenin amacı otizmden etkilenmiş olan bireylerin topluma uyumunu ve yaşadıkları çevrede kabul görmelerini sağlamak ve bu bireylerin, otizmden etkilenmemiş olan akranlarıyla aralarındaki farkı en aza indirmek. Hasan Kalyoncu Üniversitesi rektörü Prof. Tamer Yılmaz, projenin hedeflerini şöyle açıkladı: "Otizmli bireylerin yaşam standartlarının yükseltilmesinde etkin rol oynamak ve bu alanda ihtiyaç duyulan insan kaynağını yetiştirmek için üniversitemiz bünyesinde özel eğitim bölümü kuruldu. 8. Renk projemizi başlatmamıza neden olan asıl veri ise 0-18 yaş arasındaki 352 bin otizmli çocuk ve gencimizin sadece 26 bin 586'sının okullaşabilmiş ve eğitime ulaşabilmiş olmasıdır. Toplam nüfus içerisinde ise yaklaşık 1 milyon 142 bin otizmli birey olduğu tahmin ediliyor. Bu durumdan etkilenen aile ferdi sayısı ise 4,5 milyona ulaşıyor." Projeyle birlikte özellikle ihtiyaç olan bölgelerde özel eğitim bakım merkezleri oluşturulacak. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile planlama yapılıyor ve Erzurum, İstanbul, Adana, Tunceli illerinde ön çalışmalar yapılmış durumda. Özel eğitim merkezlerinde öğrencilerin bireysel aktiviteleri, spor, sanat ve sosyal faaliyet alanları da destekleniyor. Geçtiğimiz hafta Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen gecede sahneye onlarca otizmli çocuk çıktı. Mustafa Ceceli ile Nil Karaibrahimgil, otizmli çocukların eğitimine dikkat çekmek için ortak besteledikleri şarkıyı ilk kez seslendirdi. O anlarda otizmli çocuklardan oluşan koro, iki sanatçıyla birlikte bu şarkıyı seslendirdi. Çocuklar, kendilerine eğitim ve şans verildiğinde neler başarabileceklerini gösterdiler.
EĞİTİM TEDAVİ SAYILIR
Geceye katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da yaptığı konuşmada eğitimin altını çiziyordu. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: "Eğitim herkes için gerekli ama otizmli çocuklarımız için aynı zamanda bir tedavi. Eğitim, otizmin tek çıkar yolu diyebiliriz. Bu özel çocuklarımıza sosyal, kültürel ve ekonomik yaşama eşit biçimde katılım fırsatı verebiliriz. Bu anların en doğal ve anayasal hakkıdır. Otizmin, kanser gibi yaygın birçok hastalıktan daha fazla görülme riski var. Fakat ne yazık ki farkındalığımız o derece fazla değil."