Başak
Meriç, İrem Çabuk, Halyna Halavurta ve Zeynep Albayrak Instagram'da keyifle takip edilen isimler arasında. Onların en önemli özelliği fotoğraflarının "İştah açması..." Kimi kahvaltı fotoğrafı paylaşarak iştah açıyor, kimi kahve... Güzel bir çiçek fotoğrafı paylaşarak hayata dair iştah açan da var, zevkli paylaşımlarıyla ilham veren de... Fotoğrafları tıpkı birer natürmort resim gibi... Bu dört kadını ve paylaşımlarını mercek altına aldık. Böylesine keyifli fotoğraflar çekmenin sırrını, onları bu işe yönlendiren motivasyonu konuştuk:
Tarzım still life
Zeynep Albayrak / zynp / 30 yaşında
"Hukuk eğitimi aldım, halen İstanbul Barosu'na kayıtlı bir avukatım ancak mesleğimi yapmıyorum. 2006 yılında eğitim amaçlı İngiltere'ye gittim ve altı yıl orada yaşadım. O dönemde MBA yaptıktan sonra, Pazar Araştırması ve Sosyal Medya alanında çalıştım. Bu tür fotoğraflar çekmeye İngiltere'de yaşadığım dönemde başladım. Instagram hesabımı açtıktan sonra da devam ettim. Tarzım still life. Kendiliğinden gelişti, diğer türlerde fotoğraf çekmeye hiç bir zaman ilgim olmadı. Bazı fotoğraflar 5 dakikada çıkarken, bazıları için saatlerce uğraşabiliyorum. Hatta kompozisyonda kullanmak istediğim özel bir obje varsa onu bulmam yahut hazırlamam günler sürebiliyor. Londra başlangıç noktam. Ancak İskandinav stili de kesinlikle ilham verici. Instagramda zaman içerisinde geliştirdiğim adeta kemikleşmiş bir zynp tarzı var. Tüm konseptlerimi o çerçevede çekiyorum. Günlük hayatımdan kareler çekmeyi çok seviyorum. Kahve, çiçek ve kitaplardan oluşan kompozisyonlar her daim favorimdi. Son dönemde ise daha çok ev detayları çekmeye yoğunluk verdim. 200'ün üzerinde hesap takip ediyorum, ki hepsi kendi tarzlarında çok iyi isimler."
Bir saat hazırlık yapıyor
Başak Meriç / yazarbasak / 31 yaşında
"31 yaşındayım, İstanbul'da bir özel üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışıyorum. İki yıldır şu anki tarzımda fotoğraflar çekip paylaşıyorum. Tarzımı görsel açıdan yalın, dingin ve aydınlık olarak tanımlayabilirim. Günlük hayatımın hoş anlarını ve ayrıntılarını paylaşıyorum. Sabah içtiğim kahve, giydiğim ayakkabı veya yeni keşfettiğim bir mekan gibi. Seyahat ettiğim zamanlarda da orada görüp beğendiğim yerlerin fotoğraflarını paylaşıyorum. O gün nasıl geçiyorsa, nasıl hissediyorsam ona göre bir fotoğraf çıkıyor ortaya. Her gün en az bir fotoğraf paylaşıyorum, üç fotoğrafı geçirmiyorum. Böyle bir amacım olmamasına rağmen markalardan gelen talepler üzerine sosyal medyayı zamanla işe dönüştürdüm. Bazen aklımda bir fotoğraf oluyor, onu hazırlayıp çekiyorum, bazen de o an gözüme hoş gelen bir kareyi çekip paylaşıyorum. Yakın zamana kadar tüm fotoğrafları telefonumla çekiyordum ama artık kalite beklentim yükseldiğinden profesyonel bir makine kullanmaya başladım. Fotoğraf çekmeye ayırdığım zaman çok değişiyor, 5-10 dakikada çekip düzenlediğim fotoğraf da var, bir saat hazırlık yapıp çektiğim kahvaltı sofrası da... İskandinav ülkelerini ve genel olarak İskandinav tasarımını çok ilham verici buluyorum. Bunun dışında ilham almak için, çağdaş sanat sergilerini takip ediyorum, İstanbul'un farklı yerlerini keşfediyorum, sık sık seyahat etmeye çalışıyorum. Evde geçirdiğim sabah saatlerinde yaptıklarımı, örneğin yatakta kahve içip sevdiğim bir dergiyi karıştırmak, çekmekten çok keyif alıyorum. Bir de, dekorasyonunu beğendiğim mekanları çekmeyi çok seviyorum. Düzenli olarak paylaşım yaptığınızda sizi takip edenlerde bir beklenti oluşuyor haliyle ve bu beklentiyi karşılama zorunluluğu hissediyorsunuz."
Kahve içmeye ve çekmeye bayılıyorum
İrem Çabuk / coffeerem / 27 yaşında
"Dijital iletişim uzmanıyım. 5 yıldır fotoğraf çekiyorum. Kahve içmeyi hep çok sevmiştim. Her gün içtiğimde de Instagram'a yüklemek bir nevi adet oldu. Bir süre sonra sadece kahve fotoğrafları yüklemek için ayrı bir sayfa ve blog açtım. Kahveyi içme isteği uyandıracak güzel fotoğraflar çekmek çok keyifli gelmeye başladı ve bir süre sonra iş oldu. Artık her gün bir kare mutlaka yüklüyorum. Bazen günde iki üç fotoğraf yüklediğim oluyor. Fotoğrafı çekmeden önce mutlaka kadrajı, renkleri kafamda kurguluyorum. Hangi kahve nasıl daha güzel görünüyorsa o açıdan çekiyorum. Ve profesyonel fotoğraf makinası kullanıyorum. Bu iş için günde üç-dört saatimi ayırıyorum. Kahve mekanlarından bol bol ilham alıyorum. Şu sıra favori şehrim İzmir. Her gün bir fotoğraf koymak zorundayım. Bunu gereklilik olarak görüyorum."
Sabah ışığı bir başka
Halyna Halavurta / Sincap Fırın / 28 yaşında
"Pek çok farklı hobiye sahip bir öğretmenim ama en büyük tutkum yemek yapmak. Fotograf çekmek okul günlerimden beri en büyük uğraşım oldu. Yemek fotoğrafçılığına ise Instagrama katılmamla başladım. Eğer enerjim ve hevesim yüksekse mutfağa girip saatler harcayabilir ve birden fazla fotoğraf çıkarabilirim. Bir odayı fotoğraflarım için ayarladım ve özellikle ahşap arka planlar ve kompozisyonlar için kullanabileceğim malzemelerle oldukça kolay ve eğlenceli bir hazırlık süreci yaşıyorum. Instagram'da günümün neredeyse iki saatini geçiriyorum. Bazı fotoğraflar o kadar harika ki bana o an kalkıp mutfağa gitmek ve yeni bir şeyler yaratmak için ilham veriyor. Haftasonları en verimli günler oluyor, acele etme ihtiyacı olmadan sabah ışığını yakalayıp bu altın saatin nimetlerinden yararlanmak fotoğraflara sihirli bir dokunuş sağlıyor. Ahşap malzemeleri basit kumaşlarla destekleyip el yapımı öğelerle kompozisyonlar yaratmaya bayılıyorum. Mevsimin güzelliğini yansıtan çiçekleri kullanmayı ve bunları konseptin bir parçası haline getirmeyi seviyorum. Bu tarz küçük öğelerin resimlere cazibe kattığına inanıyorum. Karaköy birbirinden farklı konseptleri bulabileceğiniz insana ilham veren bir mekan olarak doğdu ve gelişti. Doğru konsepti bulup onu devam ettirmek uzun ve zahmetli bir süreç. Galerimin başlangıcı farklı stillerin dağınık bir karması şeklinde. Gerçekten yapmak istediğim ve kalbime yakın hissettiğim stili yakaladığımı düşünüyorum. Her fotoğrafın kendini anlatan bir hikayeye ve duygularımı yansıtmaya yarayacak kaliteye sahip olmasına uğraşıyorum. Hamur yapımının her evresini ayrı ayrı fotoğraflamaktan ve bunlarla bir hikaye yaratmaktan ayrı bir tat alıyorum. Hamurun basit bir başlangıçtan olağanüstü bir lezzete dönüşmesi büyüleyici bir süreç. Elde ettiğiniz ürünün emeklerinizin ve sabrınızın bir ödülü olması çektiğiniz fotoğrafın değerini arttırıyor ve başarınızın tadını çıkarmaya yarıyor. Bu resimler el yapımı hamurunuzu renkler ve enerjiyle ödüllendirmek anlamına geliyor."