"Okul sadece dört yanı duvarla çevrili, tepesinde damı olan yer değildir. Okul, her yerdir. Sırasında bir orman, sırasında dağ başı. Öğrenimin, bilginin var olduğu her yer okuldur..." Mahmut Hoca, Hababam'a böyle tarif etmişti okulu. Kel Mahmut'un efsane sözleri Bangladeş'e kadar gitmişe benziyor. 158 milyon nüfuslu Güney Asya ülkesi Bangladeş'in artık sıra dışı okulları var. Yüzen okullar sayesinde binlerce çocuk, eğitimlerine aralıksız devam edebiliyor. Kayıkların sınıflara dönüştürülmesinin nedeni ise küresel ısınma. İklim değişikliğinin en çok tehdit ettiği ülkelerin başında geliyor Bangladeş. Araştırmalara göre gerekli tedbirler alınmazsa 2050 yılında yaklaşık 20 milyon civarında Bangladeşli suların yükselmesi veya ormanların yok olması gibi faktörlerden dolayı evlerini kaybedecek. Küresel ısınmayı tetikleyen toprak erozyonu, havaların ısınması ve su kirliliği aynı zamanda muson yağmurlarının normalinden çok daha yoğun şekilde yağmasına neden oluyor. Haziran ve ekim ayları arasında etkili olan muson yağışlarından dolayı ülkenin üçte biri sulara gömülüyor. Özellikle deniz seviyesine yakın yerlerdeki evler sulara gömülüyor. Nehirler taşıyor ve hayat felç oluyor. Bu aylarda çocuklar genellikle okula gidemiyor.
NEHİRLERDE DERS
Çocukluğunda aynı sorunla karşı karşıya kalan Muhammed Rezvan da eğitimin aralıksız devam etmesi için kolları sıvadı. Shidhulai Swanirvar Sangstha isimli sivil toplum kuruluşu bir proje başlattı. İlk olarak sel dönemlerinde yüzen okul servisi gören kayıklar tasarladı. Kırsal kesimdeki çocukları tek tek toplayarak okullarına ulaştırıyordu. Ancak zamanla sel suları iyice arttı. Okulların büyük kısmı sulara teslim olmaya başladı. Rezvan da kayıklarını yüzen okullara dönüştürmeye başladı. Muhammed Rezvan projeleri hakkında "Sadece 2007 yılında ilkokul çağındaki 1 buçuk milyondan fazla çocuk, haftalarca okula gidemedi. Okul servisi yaptığımız bir kayık ile başladığımız gönüllü projemizde şimdilerde 100'den fazla kayığımız var. Hepsini okula dönüştürdük. Muson dönemi boyunca kıyı kıyı, köy köy dolaşarak çocukları evlerinden topluyoruz. Sonra kayıklarımız, nehirlerde sürekli dolaşıyor. Zaten bütün gün suda olduğumuz için yağmur veya sel bizi hiç etkilemiyor. Şimdilerde 97 bin kişi yüzen okullarımızdan faydalanıyor" diyor.
İNTERNET BİLE VAR
Kısa süre içerisinde Bangladeş devletinin ve uluslararası yardım kuruluşlarının desteğini alan proje büyümeye devam ediyor. Her bir kayıkta 30 öğrenci ders görebiliyor. Öğretmenlerin de yoğun şekilde desteklediği yüzen okulların içerisinde kütüphane, laboratuvar ve hatta internet bağlantısı olan bilgisayarlar bile var. Güneş panelleriyle hareket eden kayıklar aynı zamanda oldukça çevreci. Yüzen okulların çalışkan öğrencileri ise gün boyu kayıklardaki güneş panelleriyle doldurulan fenerlerle ödüllendiriliyor. Böylece okul sonrasında evlerine döndüklerinde gece karanlıkta kalmıyorlar. Çocuklara aynı zamanda doğa ile nasıl barışık bir şekilde yaşamaları gerektiğini anlatan okullar, yetişkinler için de çeşitli hizmetler veriyor. Kadınlara el işleri öğretilirken, erkeklere tarım ve balıkçılık hakkında bilimsel gelişmeler anlatılıyor. "Çocukların aynı zamanda okul yolunda yıldırım düşmesinden ölmelerini de en aza indiriyoruz. Ağaçların kaçak şekilde kesilmesi nedeniyle artık yıldırım düşmelerinden ölümler çok yükseldi. 2016'nın ilk altı ayında örneğin 261 kişi yıldırımdan öldü" diyen Muhammed Rezvan, 'Eğer çocuklar ulaşım sıkıntısından dolayı okula gelemiyorsa, okul onların ayağına gider' sloganıyla yola çıkmıştık. Bangladeş'te 700 tane nehir var. Neden bunlardan faydalanmayalım dedik. Artık bir okuldan fazlasıyız. Hem çocuklar hem yetişkinler kayıklarımızdan faydalanıyor. Üstelik projemiz, Nijerya, Vietnam, Kamboçya, Filipinler ve Zambia'da da uygulanmaya başladı" diyor. Rowshan Ara Parveen isimli yüzen okul öğretmeni de "Muson döneminde milyonlarca öğrenci okullarına ulaşamıyor. Eğitimleri yarıda kalıyor. Yüzen okullar sayesinde öğrencileri teke tek evlerine yakın kıyılardan topluyoruz. Böylece aileleri de çocuklarının yolda veya okulda başlarına bir bela gelmesinden endişelenmiyor. Öğrencilerimiz de sürekli gezerek, farklı yerler görerek öğrenmekten çok memnun" sözleriyle yüzen okullarını anlatıyor.