SAAT
18.30. Düğüne başlamasına yarım saat var. Üsküdar'daki bir düğün salonunun önünde gezen adam yazılı yeşil formalarını giyinmiş iki kişi beklemede. Biri elindeki telefonla Periscope'dan canlı yayın yapıyor. Ben de elimde akıllı telefonum evden katılıyorum yayınlarına. Esas oğlanın yerine geçen başkahramanımız gezen adam Cumali Aytan (24) Periscope'dan "İzmir'deki uçağa binemediği için arkadaşının düğününe yetişemeyen Ali Bey'in takısını takmak için düğüne biz geldik!" diyor. Düğün salonu girişinden yayın sürerken uçağı kaçırdığı için düğüne gelemeyen Ali Arat Kızıldağ Periscope yayınına katılıyor. Cumali "Hoş geldiniz! Gelin ve damat geldi bile, düğün salonuna girelim" diyor ona. Düğün salonuna doğru adım adım ilerlenirken, Ali Arat da onlarla birlikte adımlıyor yolu. Ben de sessiz ama bir o kadar merakla takipteyim olan biteni. Düğün salonunda, davetli listesini kontrol eden görevliler gezenadam. com.tr yazılı, yeşil renkli forma giymiş iki kişiyi karşılarında görünce şaşıp kalıyorlar.
DAMADIN BABASI ŞAŞKIN
Sonra davetli listesinde olup olmadıkları kontrol ediliyor. Gezen adam: "Ali Arat Kızıldağ adına geliyoruz" deyince görevli: "Yeriniz bir numaralı masada!" yanıtını veriyor ama tereddütte de kalmıyor değil! Kısa bir afallama hali beliriyor yüzünde. Salonun girişinde ise damadın babası var. Gelenleri karşılıyor. Sıra gezen adamlara geldiğinde ise "Hayırlı olsun, damat beyin arkadaşı düğüne kendisi gelemedi, bizi gönderdi" diyor Cumali. Damadın babası "Buyurun, hoş geldiniz!" diye misafirperverliğini konuşturuyor. Düğün salonundaki herkesin gözü gezen adamlarda. Onlar ise istifini hiç bozmuyor. Sağlam adımlarla esas oğlan için ayrılan masaya yöneliyorlar. Damadın arkadaşı her anı İzmir'den birebir canlı yayında izliyor. Hedefe ulaşmanın mutluluğuyla "Abi sana çok güzel yer ayırmışlar! Tam deniz manzaralı, iyi bak, iyi!" diye ayrılan masayı, İstanbul manzarasını ve düğün salonunu akıllı telefonunu gezdirerek canlı kanlı gösteriyor. "Sen burada olacaktın abi ya!" deyince Ali Arat "Of ciddeeen!" diye yazıyor. "Kim bilir neler neler yaşanacak?" diye heyecanlı bekleyişim sürerken birden devreye düğün salonunun müdürü giriyor. "Damat Bey sizi çağırıyor!" sesi duyuluyor en son. Başkasının yerine takı takmak için gitmek, gezen adam olmak da kolay iş değil hani!
ŞAKA EKİBİ SANDILAR
Sorgu sual bölümü başlıyor. Canlı yayın birden kesiliyor. İşin aslı ise sonradan ortaya çıkıyor. Damat ve düğün sakinlerinin bir şaka ekibinin şaka yaptığını sandığı ortaya çıkıyor. Düğünden naklen yayın kaldığı yerden devam etmeye başlayınca Ali Arat "Artık herhangi bir sıkıntı yok değil mi? Sizi şakacı sanmışlar ya!" deyince gezen adam "Abi senin yerine dayak da yeriz, sıkıntı yok!" diye espriyi İzmir'e yolluyor. "Düğünde benim yokluğumu aratmayın; gülün, eğlenin, dans edin, takımızı takın!" diyor damadın arkadaşı. Cumali ise "Halay da çekeceğiz abi!" deyip gülüyor. Ali Arat ise arkadaşını görmek için sabırsız. Gelin ve damat dans ederken Periscope yayınında İzmir'e el sallıyorlar. Cumali "Çok mutlu oldum, el salladılar ya!" dedikten sonra takı takma töreni için gelin ve damat masalarda dolaşmaya başlıyor. Gezen adamlar da hayırlı olsun dilekleriyle takıyı Ali Arat adına takıyor. Düğünden canlı yayın böyle noktalanıyor.
HER İLE GİDİYORLAR
Türkiye'nin her ilinde de onlar var. Sloganları ise "Gezen adam her yerde!" Sadece düğünlere de katılmıyorlar. Doğum günü için hediye alıp eve kadar bırakıyor, başkaları için otomobil beğenip ev bile bakıyorlar. İsteğe göre kıyafet seçtikleri gibi çiçek alıp sevgililere iletmek de görevleri arasında. Gezen adam projesini ise iki yıl önce İzmirli girişimci Hakan Öz başlatmış. İlk başladığında Türkiye genelinde 500 kişilik bir ekibi varken şu an bu sayı 6 bin. Öz: "Bulunduğu şehirden uzakta bir işi olan insanların hayatını kolaylaştırmayı amaçladım. Sadece şehirlerde de değil, ilçelerde de gezen adamlar var. Modern çağda zaman kaybı yaşamamak için insanlar bize başvuruyor. Uzakları yakın ediyoruz. Çok talep oluyor, rağbet de çok. İnsanlar böylece zamandan ve paradan tasarruf ettiğini söylüyor. Bizler başkasının yerine koşturuyoruz" diyor. İki yıl içinde kulaktan kulağa yayılmış onlar. Hatta farklı talepler bile gelmeye başladığını anlatıyor: "Düğün için erkek tarafından Trabzon'dan sadece anne ve babası İstanbul'a gelebiliyordu. Gelin Hanım, erkek tarafı için düğüne 50 gezen adam ayarlayabilir misiniz?" diye sorunca çok şaşırdım" diyor.
GENÇLERİN YENİ TRENDİ
İstanbul'daki gezen adamlarla ise Beşiktaş Çarşı'da buluşuyoruz. Her biri farklı bir anı biriktirmiş. Onlardan biri de Tarık Şirin Ocak (19). Abisi sayesinde işe başlamış: "Araba işi için gittiğimizde ustalar bizi görünce çok şaşırıyor. Ne iş yaptığımızı duyunca ilginç buluyorlar. Sonra büyük bir ihtiyaca cevap olduğunu düşünüyorlar. Gezen adam olmak ise büyük bir sorumluluk hissi yüklüyor insana. Kendine kıyafet, otomobil, ev alıyor gibi titiz davranmak gerekiyor. Seni gönderen insan işten dolayı zaman bulamıyor, ama sana güvenip seni gönderiyor" diyor. Başkası yerine düğüne gitmenin daha zevkli olduğunu düşünüyor. Henüz gidememiş takı takmaya. "İş çıkarsa düğüne, nişana, alışverişe, ev almaya, çiçek göndermeye, doğum gününe de giderim. Çünkü işimi severek yapıyorum. O kıyafeti giyip sokağa çıktığımda bütün gözler üzerimde oluyor. Gezen adam olmak havalı bir meslek; gençlerin yeni trendi de gezen adam olmak!" diyor.
AHBAPLIKLAR KURULUYOR
Galerici Enes Öner'in (31) gezen adam macerası ise sekiz ay önce başlamış. Bu mesleğin ise kulaktan kulağa yayıldığını söylüyor: "Bu meslek için girişken ve cingöz olmak lazım. Gezen adam formasıyla girdiğim her yerde başkası için geldiğimi duyduklarında herkes şaşırıyor" diyor. Bu iş ise onun için bir hobi: "Benim için gezen adamlık maceralı geçiyor. Bu sayede farklı insanları tanıyor, ahbaplıklar kuruyorum." Enes, Ankara'dan Konya'ya, İzmir'den Bursa'ya kadar birçok şehirden insanlar için İstanbul'da gezen adamlık yaptığını anlatıyor: "Başka şehirde yaşayan, zaman bulamayan kişiler için elektronik eşya alışverişine gittiğimde kendime alıyormuş gibi itina ediyorum. Örneğin Konya'dan bir arkadaş internetten yazıcı beğenmişti. Kontrol etmem için beni gönderdi. Onayladım ve kargoyla gönderdim" diyor. Arabalar için ekspertiz de yapıyor. Aracın motor testinden, şanzımanına, lastiklerine, camına, iç ve dış kondisyonuna da birebir bakıp her şeyin fotoğrafını çekerek otomobili alacak kişiye gönderiyor. Son olarak araba hakkındaki kanaatini belirtiyor. Enes: "Eğer arabanın yol testi yapılıyorsa çektiğim görüntüleri gönderiyorum. Otomobil hakkında ustanın anlattıklarını 3G'den iletiyorum. O sadece oturduğu yerden her şeyi izliyor, sorular dahi soruyor. Apartmanın önünde arabaya bakmaya dahi gidiyoruz. Satıcı hakkında araştırma da yapıyoruz" diyor.
İŞ YOĞUNLUĞU OLANLAR BİZE BAŞVURUYOR
Ömer Şirin Ocak para kazanmak için değil zevk için bu işi yaptığını söylüyor. Başkaları yerine kıyafet almanın, hediyelik eşyalara bakmanın, çiçek ve elektornik eşyalar satın almanın maceralı geçtiğini belirtiyor. Geleceğin mesleğinin de gezen adamlık olduğunu düşünüyor: "Diyarbakır'dan Kars'a Siirt'ten Batman'a, İzmir'den Konya'ya Antalya'dan Trabzon'a kadar Türkiye'nin birçok yerinden insanların yerine çalıştım. Modern zamanda insanlar iş yoğunluğundan başka bir şehre gitmeye zaman bulamayınca kendisi yerine bir başkasını gönderme fikri hoşlarına gidiyor" diyor. Araba satın alma, ev bakma işlerine de giden Ömer, bir düğün anısını paylaşıyor bizimle: "İstanbul'daki arkadaşının düğününe Manisa'da olduğu için katılamayan arkadaşı bizi aradı. Malatyalı bir ailenin düğünüydü. Herkes bizi çok iyi karşıladı. Düğünde halay başı bile olduk. Gelin ve damattan rolü çaldık adeta" diyerek gülüyor. Her anı karşı tarafa 3G ya da Periscope ile aktardıklarını anlatıyor: "Takıyı takarken gelin ve damadı 3G ile de karşı tarafla görüştürüyoruz. Takıyı arkadaşları yerine takınca ise şaşırıyor ve düğünlerinde farklı bir anıları olduğu için mutlu oluyorlar" diyerek gittikleri her yerde ilgi odağı olduklarının altını çiziyor. Şirketin cenaze hizmeti için de "Sevinçli günlerinde yanlarındaysak acılı gününde de yanında oluruz. Yani taziyeye de gideriz" diyor.
