100 ve 200 metrenin dünya rekortmeni. Kendi rekorunu geliştirerek elde ettiği 100 metredeki 09.58 saniyelik derecesi tarihi ve inanılmız bir başarı. Rekortmenin bu derecesi birçok bilim ve spor adamı tarafından masaya yatırıldı. Hâlâ da tartışılıyor. Acaba insanoğlu 100 metreyi daha ne kadar aşağı çekebilir diye... Nihayetinde insan üstü bir hızla bu rekora 41 adımda ulaşmıştı. O'nun için başarıya giden yolda bir salise bile yeterli. Gözler bir kez daha onun üzerinde. Çünkü 100 ve 200 m. koşuları, olimpiyatların en ilgi gören ve heyecanlı yarışları. Bolt Rio'da da bir ilke hazırlanıyor. Bu zaferinin ne olduğunu aşağıda okuyacaksınız. Ondan önce sprinterin, hayatına kısa bir göz atalım. İlköğretim çağında hızının farkına varıldı. Futbol ve kriketle ilgilense de öğretmenleri sprinter özelliklerini keşfederek onu atletizme yönlendirdi. Zaten ülkesi Jamiaka'nın en yaygın sporu da atletizm. Böyle olunca çocuklar çeşitli müsabakalarla daha küçük yaşlarda keşfediliyor. Bu organizasyonlardan biri de her yıl ülke genelinde düzenlenen liselerarası bir yarış. Bolt'un ilk başarısı bu organizasyonla geldi. 200 metreyi 22.04 saniyeyle tamamladı. Yıl 2001'di.
REKORU KIRILAMIYOR
Bolt, artık tutulamıyordu. 2008 Pekin Olimpiyatları'nda artık tüm dünya tarafından tanınıyordu. Çünkü bu olimpiyatta artık 100 m, 200 m ve 4x100 m bayrak yarışlarında altın madalyanın sahibiydi. Geçilmez olduğunu ise Pekin'den bir yıl sonra Berlin'de düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası'nda gösterdi. Buradaki 100 m 09.58 saniyelik derecesi rekorunun rekoruydu artık. Keza 2012 Londra Olimpiyatları'nda da altın madalyalar onundu. Orta ve kısa boylu olan kısa mesafe koşucularının aksine bir yapıya sahipti. Boyu ve bacak boyu uzunluğu bu genellemeyi bozmuştu. Araştırmalar yapıla dursun rekortmen, yıldırım lakabını çoktan almıştı. Bu başarılar reklam filmlerini, ünlü spor markalarının sponsorluğunu da çok erken yaşlarda getirdi. 16 yaşındayken ondaki geleceği gören Puma, işbirliğine girdi ve 13 yıldır kesintisiz olarak Bolt'u destekliyor.
KENDİSİNE DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ
Başarılarıyla birlikte Bolt, yarış öncesi ve zafer sonrası yaptığı hareketleriyle de ilgi odağı. Sempatik tavırlı sprinterin en bilinen şovu ise, zafer sonrası iki elini göğe doğru yükseltmesi ve yarış anında sus işareti yapması. Bolt Rio'da 100 metreyi kazanması halinde art arda bu yarışı üç kez kazanan tek sporcu olacak. 21 Ağustos 1986 doğumlu sprinter, bunu başarması halinde belki kendisine 30. yaş hediyesini de vermiş olacak. Bolt, SABAH Pazar'ın sorularını yanıtladı:
-
Rio'ya nasıl hazırlandınız?
- Her zaman en büyük hedefim alanımda en iyi olmak. Bu nedenle antrenmanlarıma ve beslenme programıma özelliklere yarışlara yakın zamanlarda çok dikkat ediyorum. Isınma benim için çok önemli. Yeterli düzeyde ısındıktan sonra spor salonunda yaklaşık 90 dakikalık patlayıcı kuvvet antrenmanları yapıyorum. Antrenmanlarımda leg extension ve hamstring curl'e fazlasıyla yer veriyorum. Ayrıca sırt ve core antrenmanı yapıyorum. Fastfood'u çok seviyorum fakat yarışlarım yaklaştığı zaman üç ay süresince tüketmiyorum, sebze ağırlıklı besleniyorum.
BİR REKOR DAHA İSTERİM
-
Uzmanlar 100 metre koşusunun 09.48'e kadar düşebileceğini belirtiyor...
- Bence çok çalışırsak her şey mümkün.
2008 yılında Berlin'de Dünya Atletizm
Şampiyonası'nda 100 metreyi
9.58 saniyede koşarak dünya rekorunu
kırmıştım, bir rekor daha kırmayı
gerçekten çok isterim.
-
Yarışlara nasıl konsantre oluyorsunuz?
- Tek düşüncem en iyi olmak,
yarışlara kazanmaya odaklanarak
konsantre oluyorum. Kendimi rahatlatmak
için kendi iç sesimle konuşuyorum
ve kendime, "Daha hızlı olabilirsin,
her şey senin elinde" diyorum. En önemlisi
kendine güvenmek. Sen kendine güvenirsen
herkes sana inanır.
-
Memleketiniz Jamaika atletizmde çok başarılı bir ülke. Bunun sebepleri neler?
- Jamaika'da okullarda spor çok yaygın ve
spor denince akla gelen ilk şey de atletizm.
Düzenlenen spor günlerinde tüm çocuklar
birbiriyle yarıştırılıyor. Fakat en önemli
yarış mart ve nisan aylarında Kingston'daki
Champs'te gerçekleşiyor. Lise öğrencisi erkek
ve kızların katıldığı şampiyona 1910'dan
beri düzenleniyor ve Jamaika'nın en büyük
spor organizasyonu olma özelliği taşıyor. Potansiyellerini
göstermek isteyen genç atletler
benim de zamanında yaptığım gibi tribünlerde
yer alan antrenörlere kendilerini beğendirebilmek
için tüm hünerlerini sergiliyor.
-
Antrenmanlara ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
- Haftanın beş-altı günü antrenman yaptığımı
düşünürsek yaklaşık olarak sekiz-dokuz
ayımı antrenmana ayırıyorum.
BİTİŞ ÇİZGİSİNDE ÖZGÜRÜM
-
Antrenmanlarınız dışında kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? İlgi alanlarınızı neler oluşturuyor?
- Boş zamanlarımda
film izlemeyi ve video
oyunları oynamayı çok
seviyorum. Haftada
en az iki kez futbol
oynuyorum. Böylece
hem rahatlıyor hem de
eğleniyorum.
-
Bitiş çizgisinde neler hissediyorsunuz?
- Her bitişte, elimden
gelenin fazlasını
yapmanın vermiş olduğu
rahatlık ile kendimi
özgür hissediyorum.
-
Başarılı bir sporcu nasıl olunur?
- Öncelikle disiplin sahibi olmak çok
önemli. Başarılı bir sporcu olmak istiyorsanız
kendinize hedefler belirlemeli ve
bu hedeflere ulaşmak için çok fazla çalışmalısınız.
Ayrıca düzenli bir hayata sahip
olmalı, sporu hayatınızın bir parçası olarak
benimsemelisiniz.
-
Türkiye ve İstanbul hakkında bilgi sahibi misiniz?
- Türkiye'yi biliyorum ve ülkenizdeki
sevenlerimden davetler alıyorum. En yakın
zamanda Türkiye'yi ziyaret etmek isterim.
-
Türkiye'de en popüler sporlarından biri de koşu. Profesyonel anlamda ilerlemek isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
- Bu kişilere önerim her şeyden önce
kendilerine hedefler belirlemeleri ve bu hedefleri
gerçekleştirmek için de çok çalışmaları.
İnsanlar kendilerinden taviz vererek,
fedakarlıklar yaparak çizdikleri plana uyarlarsa
her zaman ödüllendirilir ve emeklerinin
karşılığını alır diye düşünüyorum.
-
Birçok yayında 2017 yılında emekliye ayrılacağınız söyleniyor. Sporu hangi noktada bırakmak istersiniz?
- Rio 2016 Olimpiyatları'nda 100 metreyi
kazanarak arka arkaya bu başarıya
üçüncü kez ulaşan tek adam olmayı hedefliyorum.
Son yarışımı ise Londra'da düzenlenecek
2017 Dünya Şampiyonası'nda
gerçekleştirmek istiyorum. Dünyadaki en
büyük sporcularından birisi olarak hatırlandığımda
ise zirveye ulaştım demektir.
MİNİ SÖZLÜK
Patlayıcı kuvvet antrenmanı: Çok kısa bir süre için kasın kasılmasıyla ile yüksek miktarda kuvvet üretebilme yeteneği. Core antrenmanı: Öncelikle corenin güç bölgesi anlamına geldiğini belirtelim. Vücudun, arka, ön bölümü ile kalçalarda bulunan 29 çift kastan oluşuyor. Hareket sırasında oluşturulan gücün bacaktan gövdeye ya tersi olarak verimli bir şekilde aktarılması koordineli olarak çalışan bu kasların kuvvetlendirilmesi ile mümkün oluyor. Leg extension: Bacak kaslarını çalıştıran en temel bacak hareketi. Hamstring curl: Bacağın arkasında diz kapağı ile kalça arasında kalan kaslar. Bu kaslar sprinterlarda inanılmaz kuvvetli. Çünkü, koşarken kullanılan temel kas grubudur. O nedenle büyük bir kuvvet üretirler.