Bir masanın etrafında aileyle, dostlarla bir araya gelmek, uzun sohbetler etmek, lezzetli yemekler yemek... Uzun süredir hasretini çektiğimiz günlere yavaş yavaş kavuşuyoruz. Normalleşme kapsamında atılan ilk adımlar sonucu 1 Haziran itibariyle restoranlar ve kafeler belirlenen kurallar içinde masaya servis vermeye başladı. Bu kararın ardından o gün birçok kişi sevdiği mekanın yolunu tuttu. Kimi ailesiyle balık keyfi yaptı, kimi dostlarıyla kafede buluştu. Çiftler romantik bir restoranda gün batımı manzarasının tadını çıkardı. Masalarda keyifli sohbetler yapıldı, yüzler nihayet gülüyordu. SABAH Pazar olarak açılmanın ardından ilk günlerin hissettirdiklerini ünlü isimlere sorduk. Bize o ilk günleri nasıl geçirdiklerini anlattılar.
MELİH ALTINOK (Sabah yazarı)
İnsanların bu açılmaya ihtiyacı vardı
İşimiz icabı kapanma süreçlerinde dışarı çıkabiliyorduk ama sizin dışarı çıkmanız bir şey ifade etmiyor. Çünkü başkaları yok, arkadaşlarınız olmuyor. En çok bunun ihtiyacını hissettim. Tanımasam bile insanlarla karşılaşmayı, şöyle bir başımı eğip selam vermeyi özledim. Dostlarımla oturmayı, sokakta insanları görmeyi özledim. Şimdi kısmen açılım var. Lokantalar, mekanlar, kamusal alanlar... Yeniden yan yana geliyoruz. . Sürecin artık normalleşmeye doğru gittiğinin umudu var insanlarda. Bunu görmek beni mutlu etti. Şöyle diyenler de var: "Havalar soğuyacak, kışın tekrar aynı dairenin içine mi gireceğiz?" Ama mutlu gördüm insanları. İyi geldiğini düşünüyorum. Sadece bazı eleştiriler var. Restoranların 24.00'e kadar açık olması talebi çok fazla. Hem işletmelerin ticari kaygıları nedeniyle hem de insanlar bu süreç içinde virüsün yayılımının yavaşladığını biliyorlar. Havalar ısındı, bağışıklık sistemi yükseliyor. Dolayısıyla uzun süren o kapanma sürecinin ardından kısmen de olsa açılma ilaç gibi gelmiş. Ben Bodrum'dayım. 1 Haziran günü akşam yemeği için İtalyan bir çiftin işlettiği restorana gittim. Onların yemeklerinden tattım. Mesafeye dikkat ederek... Balık yedim, mezelerinden tattım. Çok iyi geldiğini söyleyebilirim. Çünkü medya çok korku pompalıyor, oysa insanların bu açılmaya ihtiyacı vardı.
CAN GOX (Müzisyen)
Kadıköy'e indiğimde yüzler gülüyordu
Öncelikle kafe, restoran ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren tüm işletmelerimize kolaylıklar diliyorum. Çok zor bir dönem içerisindeyiz. Uzakta ışığı görsek bile önümüzde kritik üç ay var. Bu zaman, disiplin olarak en yüksek seviyede kurallara uyulmasını gerektiren bir period. Hepimize Allah kolaylık versin. Atlatacağız inşallah. Açıkcası bu dönem insanı öyle bir ev hayatına mecbur etti ki; hepimiz iki senelik ev hapsi hükümlüleri gibi yaşadık. Ancak dün Kadıköy'e indiğimde yüzlerin güldüğünü, enerjinin pozitif anlamda değiştiğini, uzun süre baygınlık halinden sonra gözlerin aralandığını ve "Evet, yaşıyorum" diye haykırır gibi bakan insanları gördüm. Çok özlemişim gerçekten. En kısa zamanda eski normale dönebilmenin motivasyonu ile yaşıyorum. Müzisyenler olarak hayatımızın en zor günlerini yaşıyoruz. Restoran ve kafelerimize kademeli de olsa kavuştuk darısı sanatsal tüm faaliyetlere...
IŞIL REÇBER (İş insanı)
Boğaz'da balık keyfi
1 Haziran günü akşam üzeri Beykoz sahilde ailece Boğaz ve balık keyfi yapalım, dedik. Temiz hava ve lezzet için Balıkçı Abdullah'ı tercih ettik. İnsan en çok dostları, uzun keyifli sohbetleri ve paylaşmayı özlüyor. Yoksa yemek, manzara bahane. Sarılmaya, yakınlığa hasret kaldık. Çok sıradan, normal gelen her şey ne kadar da özel oldu herkes için. Ama sağlık olsun, sevdiklerimiz yanımızda olsun, her şey olur.
BURCU ŞENDİR (İş insanı)
Kapanana kadar kafedeydim
İki gündür Zorlu AVM'deydim. Pandemi süresince en çok bir kafede oturup arkadaşlarımla sohbet etmeyi çok özledim. Hatta o kadar özlemişim ki restoranlar kapanana kadar oturdum. Yeniden bir arada olmak çok keyifliydi.
BURAK ÇELİK (Oyuncu)
Sevdiklerimle mesafeli kavuşmayı bekliyorum
Benim için sezon başından bu yana çok yoğun ve güzel bir dizi sezonu geçiyor. Çekim yoğunluğu ve Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle birçok şeyi çok özledim. Şimdi kısıtlamalar bitti, dizinin de tatile girmesiyle sevdiklerimizle mesafeli kavuşmayı bekliyoruz. Ailemle ve arkadaşlarımla buluşup yüz yüze hasret gidereceğim. Özlediğim hobilerim var. Dalmaya gideceğim. Ve yurt dışında oyunculuk workshop'larına katılmayı planlıyorum
AYFER TOPRAK (İş insanı)
Restoranlara gitmek insana enerji veriyor
Arkadaşlarımla oturup sohbet etmeyi, beraber gülmeyi, dokunmayı özledim. Restoranlara gitmek insana enerji veriyor. En çok deniz kenarında balık yemek ve sevdiğim bir sanatçının konserine gitmek istiyorum. Seyahat etmeyi de çok özledim.
BURÇİN ORHON (Dans eğitmeni)
İlk sabah gözlemeciye koştum
Yasaklar kalkınca soluğu hemen Caferli Köyü'nde (Kuşadası'na bağlı) aldım. Favori mekanım Bahçem Gözleme'ye giderek güzel bir kahvaltı yaptım. Rubap hanımın kafesi de köy kahvesinin üstündedir. Orada da kahvemi içtim. Çok özlemişim.
LEYLA ALATON (İş insanı)
Karnımdan önce ruhumu doyurdum
Henüz karnımı doyurmaya herhangi bir yere gitmedim. Ama restorana gitmek yerine ilk sosyalleşmemi çağdaş sanat fuarına giderek yaşadım. Sanata susamıştık. Contemporary Istanbul'da ruhumu doyurdum.
GÜLAY (Müzisyen)
Hayat sokakta akıyor
Pandemiyle mücadele süreci bir yılı aşkın bir zamandır devam ediyor ve ne yazık ki, restoran ve kafeler ilk anlardan itibaren hizmet veremiyor. Bu uzun bir zaman ve oldukça meşakkatli geçti. Sadece mekan sahıplerinin değil; tedarikçilerin, çalışan kesimin ve biz sanatçıların da etkilendiğimizi açıkça söylemek gerekli. Evet, normalleşme yoluna girildi. Sınırlı da olsa bu mekanlar açıldı. Belki de refleks bir tutumla henüz çok dışarı çıktığımızı, buralarda tüketmeye ya da üretmeye başladığımızı söyleyemem. Ancak elbette, hayat sokakta akıyor.
Sosyal denge, dört duvar arasında değil; sokakta kuruluyor. Henüz biri ikiyi geçmese de dostlarımızla bir araya geldiğimiz mekanlarda hissettiğimiz de olağan hayat akışına duyduğumuz özlemdi. İnsan neticede toplumsal bir varlık. Yerini ve rengini toplum içinde alıyor. Tabii, bir dileğimiz de yeniden kazanmaya başlamak ve yaralarımızı sarabilmek. Umuyorum bir an önce tüm kesimler bu sıkıntılı süreci geride bırakır ve yeniden yüzünü geleceğe döner.