Uçakyolculuğuyla başa çıkmanın bazı püf noktaları vardır. Ve bu, uçakta birinci sınıfta oturmak için para ödemenizi gerektirmez. Tabii, bedavadan biletinizi birinci sınıfa yükseltirlerse, 'hayır' demeyin... İşte rahat ve sağlıklı bir uçuşun sırları:
SUYU İHMAL ETMEYİN
1. Şişe taşıyın: Uçak içindeyken kuruyan havayla başa çıkmak için hosteslerin küçük şişelerde vereceği suyla yetinmeyin. El çantanıza boş bir şişe koyun ve güvenliği geçtikten sonra bu şişeyi lavabodan doldurun. Tüm uçuş boyunca bu suyu yudum yudum içerek kendiniz iyi hissedin.
2. El bagajınızın işlevsel olmasına dikkat edin: Özellikle de hemen önünüzdeki koltuğun altına koyabileceğiniz küçük bir çanta olmasına özen gösterin. Uçuş sırasında, şişmesini engellemek için ayaklarınızı bu çantanın üzerine koyun. Eğer uzun bir uçuş yapıyorsanız, kan pıhtılaşmasını önlemek için her iki saatte bir ayağa kalkın.
ÇEREZ YERİNE MEYVE
3. Yanınıza atıştırmalıklar alın: Ama unutmayın; trans yağ ve tuz yerdeyken sağlımız için iyi değildir. Havadayken de bir anda sağlıklı hale dönüşmezler. Bu nedenle; meyve (elma ve kuru üzüm uçuş için iyidir), fındık-fıstık (kavrulmuş ve tuzlanmamış) ve tam tahıllı krakerler gibi size enerji verecek yiyecekleri kendiniz hazırlayın.
EKSTRA BATTANİYE
Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak diğer şeyler ise; kulak tıkacı, rahat bir çift çorap, ekstradan bir hırka ya da örtü olabilir. Battaniyelerin her havayolu şirketinde bedava dağıtılmadığını unutmayın. Yanınıza kolay okunur bir kitap alırsanız; uçakta sizi rahatsız edecek şeylere dikkat kesilmeye de fırsat bulamazsınız...
İYİ SERVİS YETERLİ DEĞİL
Huzurlu ve sağlıklı bir uçuş için hostesin ilgi dolu yaklaşımıyla birlikte sizin de almanız gereken önlemler var. Bol bol su içmek, düzenli aralıklarla yerinizden kalkıp yürümek kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.
* * *
KOMEDİ İNCELTİR, DRAM ŞİŞMANLATIR
Hafta sonu DVD izlemek için romantik komedi ile dram filmi arasında seçim yapmakta zorlanıyor musunuz? O halde şöyle düşünün: Gülmek size daha iyi kilo verdirir. Neden mi? Çünkü daha az abur cubur yersiniz!
DAHA FAZLA MISIR
Acıklı bir film izleyen bir grup insan üzerinde yapılan araştırmada, bu tür insanların mutlu film izledikleri zamana oranla, yüzde 30 daha fazla patlamış mısır yedikleri saptandı. Başka bir araştırmaya göre de; acıklı bir film izleyenlerin daha çok M&M (draje çikolata) yedikleri görüldü. Canınız ille de dram izlemek istiyorsa; atıştıracağınız şeylerin daha sağlıklı olmasına özen gösterebilirsiniz. Mesela, azıcık sıvıyağ ve baharat eşliğinde mısır patlatıp, yiyebilirsiniz. Böylece, sinemalarda satılan tereyağı aromalı mısırlardan üçte iki oranında daha az kalori almış olursunuz. Hafif patlamış mısır, uykuya dalmanızı da kolaylaştırır...
* * *
GÜNEŞİN ZARARI YARARINDAN ÇOK
Son zamanlarda, güneşlenmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dair haberler çıkmaya başladı. Evet, doğru duydunuz! Araştırmacılar; güneşli bölgelerde cilt kanserinin görülme oranının daha yüksek olduğunu ama kanserle savaş söz konusu olduğunda ise bu bölgelerde yaşayan hastaların daha güçlü olduğunu iddia ediyor.
D VİTAMİNİNİ HAREKETE GEÇİRİR
Gizli muhafızları ne mi? Güneşli bir iklimde yaşadıkları için elde ettikleri ekstra D vitamini olabilir. Cildiniz güçlü bir güneş ışığına maruz kaldığında; vücudunuz, aktive olmayan D vitaminini aktif hale dönüştürür. Burada muhafız; 'D' oluyor: Bu vitamin, vücudunuzda bir gene dönüşüyor... DNA'nızı kontrol ediyor ve eğer varsa, kanser hücreleri gibi zararlı hücreleri öldürüyor. Vücudunuz; güneşten aldığı D vitaminini, besinlerden ve takviyelerden aldığından daha hızlı ve etkili şekilde aktive eder.
* * *
CİLDİN SAVUNMA SİSTEMİNİ BOZUYOR
Güneş ışığı, gazeteleri sarartmak ve büyümekte olan bitkiler için çok iyidir ama cildinizi; cilt kanserine ve kırışıklıklara karşı savunmasız bırakır. Ve güneş yanıkları nedeniyle oluşan iltihaplanma, kök hücrelerinizi tüketir. Oysa kök hücreler; kalbinizin, böbreğinizin ve beyninizin kendisini yenilemesi için gereklidir. Peki ne yapmalı? Güneşe çıkın ama çok az! Ya da D vitamini takviyeleriyle yetinin.