Tüm dünyada birçok prostat kanserli hastaya, tamamlayıcı tedaviler uygulanıyor. Bitkisel ilaçların ilk sırada yer aldığı bu tedavilerle; genel iyileşmenin artırılması hedefleniyor. Yapılan çalışmalar; selenyum, E vitamini ve likopen içeren gıdaların, prostat kanserine karşı savaştığını gösteriyor. Tedaviye dua gibi spiritüel aktiviteler de dahil edildiğinde, kanserin olumsuz etkilerinin yüzde 43 oranında azaldığı belirtiliyor. Bitkisel ilaçlar; kanserin ilerlemesini durdurmak, yan etkilerle başa çıkmak ve kanserin tekrarlamasını engellemek için kullanılıyor.
SEBZE AĞIRLIKLI BESLENİN
Klinik çalışmalar; prostat kanserinin önlenmesinde, düşük yağlı beslenmenin büyük rolü olduğunu ortaya koyuyor. Amerika'da yaşayan Japon ve Çinli erkekler üzerinde yapılan bir çalışmada; bu erkeklerde, kendi vatanlarında yaşayan erkeklere oranla daha yüksek oranda prostat kanserinin görüldüğü tespit edildi. Bunun nedeni olarak da Amerika'daki yüksek yağlı beslenme alışkanlığı gösterildi. Prostat kanserinin önlenmesinde; düşük yağ alımı ve sebze-meyve ağırlıklı beslenmenin etkisi kesin olarak belirtilmese de, bu şekilde beslenmek kardiyovasküler riski azaltır ve sağlık açısından yararlıdır.
SOYANIN ROLÜ
Kanserle mücadelede en sık faydalanılan besinlerin başında soya gelir. Soyanın, içerdiği genistein maddesi sayesinde, prostat kanseri hücrelerinin büyümesini durdurduğu belirtiliyor. Bazı Asya ülkelerinde prostat kanserinden ölüm oranlarının düşük olmasının nedeninin de soya ağırlıklı beslenme olduğu düşünülüyor. Prostat kanserindeki rolü henüz kesinleşmese de belirli bir miktar soya proteini tüketmek, özellikle kardiyovasküler sistem için çok yararlıdır.
SELENYUMUN FAYDASI
Selenyum içeren besinler tüketmenin de kanser riskini azalttığı ifade ediliyor. Özellikle prostat kanserinin önlenmesinde selenyumun önemini destekleyen kanıtlar da vardır. Selenyumun vücuda nasıl bir fayda sağladığı belli değil. Bu maddenin; hücrelerin büyümesini durduğunu gösteren bazı çalışmalar vardır. Amerika'da bin 132 kanser hastasıyla gerçekleştirilen bir çalışmada; günlük 200 mikrogram selenyum alımının, prostat kanseri oluşumunu 3'te 2 oranında azalttığı tespit edildi.
TON BALIĞI VE FISTIK
Selenyumun ayrıca, akciğer ve kolerektal kanser oluşumunu da azalttığı belirlendi. Bu maddenin diğer kanser türleri üzerinde ise önemli bir etkisi yok. Doğada yüksek bölgelerde yetişen bitkiler ya da bu bitkileri yiyen hayvanların etleri, selenyum açısından iyi kaynaklardır. 110 gram konserve ton balığı 63 mikrogram selenyum içerir. 28 gram Brezilya fıstığında ise 544 mikro gram selenyum maddesi bulunur.
E VİTAMİNİ RİSKİ AZALTIYOR
Ağızdan alınan E vitamini; prostat kanseri hücrelerinin büyümesini durdurur. E vitamininin kanser türleri ve kardiyovasküler hastalıklar üzerindeki önemini gösteren birçok klinik çalışma vardır. 32 bin erkekle gerçekleştirilen bir çalışmada; E vitamininin, prostat kanseri oluşumunu yüzde 32 oranında azalttığı tespit edildi. Bu kanserden ölümlerde de yüzde 41 oranında azalma olduğu görüldü.
DOMATES SUYU TÜMÖRÜ KÜÇÜLTÜR
Domates, karpuz, kuşburnu ve pembe greyfurtta bulunan bir pigment olan likopen; özellikle akciğer, prostat ve mide kanserlerine yakalanma riskini azaltıyor. Araştırmalarda; sık domates yiyen ve likopen içeren diğer gıdalardan tüketen erkeklerde; daha düşük oranda prostat kanserine rastlandığı belirtiliyor. Bir çalışmada; cerrahi operasyon öncesi iki bardak domates suyu içirilen prostat kanserli hastalarda, 30 gün içinde tümörlerin küçüldüğü tespit edildi. Likopen içeren bitkilerden 'boswellia serrata' da, hem beyin tümörleri, hem de prostat kanserine karşı fayda sağlıyor. Öte yandan ısırgan yaprağı ve kökü de prostat kanserinde tümör oluşumunu azaltıyor.
