Kanserle mücadelesinden zaferle ayrılan Sarıarslan, hastalığı döneminde en büyük desteği eşinden gördüğünü vurguladı. Yoğun bakımda kaldığını, umutsuzluğa kapıldığını ancak bir an bile eşinin kendisini yalnız bırakmadığını dile getiren Sarıarslan, "Herkes benden umudunu kesmişti, ben bile ama eşim hiç vazgeçmedi. Beni mücadele etmeye zorladı. Sevgimizin gücü beni ayakta tuttu. Bugün yaşıyorsam bunu önce Allah'a, sonra zor günlerimde bir an bile olsun güler yüzünü esirgemeyen eşime borçluyum" dedi.
Kanser hastalarının tedavi sürecinde en fazla morale ihtiyaç duyduklarını dile vurgulayan Sarıarslan, arkadaşlarının da bu dönemde kendisini yalnız bırakmadıklarını kaydetti. Sarıarslan, halinden hiçbir zaman şikayetçi olmadığını, yoğun bakımda bile ağzından duayı eksik etmediğini belirtti.
Kanser hastalarına, hastalıklarını kafalarında çok fazla büyütmemelerini öneren Sarıarslan, "Kanser kelimesi insanları korkutuyor ama bu hastalıkla tedavide hayatı gırgıra almak gerekiyor. Herşeyi kafaya takarsanız hastalığı yenemezsiniz. Hayatın herşeye rağmen devam ettiğini düşünün ve sevdiklerinize sımsıkı sarılın. 16 yıllık evliyim ve 16 yaşında oğlumuz var. Kanserle mücadelede ilacımız, aşkımız oldu" diye konuştu.
Mazlum Sarıarslan'ın hastalığının her aşamasında yanında olan eşi Yasemin Sarıarslan ise eşinin testis kanseri olduğunu öğrendiklerinde dünyalarının karardığını söyledi.
Hastalığın tedavisi için araştırma yaptıklarını, ardından tedaviye başladıklarını anlatan Sarıarslan, "Testis kanseri için tedavi olurken tümörün akciğerlere sıçradığını öğrendik. Hastaneden çıkmak için gün sayarken başka bir kanser vakasıyla yeniden yıkıldık. Bu kez doktorlar tümörün tüm vücudu etkilediğini söyleyip ümitsiz konuştular" ifadesini kullandı.
Eşinin beyninde de tümör olduğunu öğrenince mücadele edecek güçlerinin kalmadığını dile getiren Sarıarslan, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Bozcuk'a başvurduklarını, Bozcuk'un kendilerine umutsuzluğa kapılmamaları yönünde tavsiyede bulunduğunu kaydetti.
Eşi bir hastalığı atlattıkça bir başka kanser türünün ortaya çıktığını ifade eden Sarıarslan, şunları söyledi:
"Bir kanseri yeniyoruz, karşımıza başka bir tür çıkıyor. Büyük mücadelelerle onu da yeniyoruz, bu kez daha ağır bir vakayla karşılaşıyoruz. Eşim 2 yılda 3 önemli kanser türüyle mücadele etti, çok şükür bugün aramızda. Açıkçası biz mucizeyi yaşadık."
Kelimelerle anlatılamayacak kadar zor günler yaşadıklarını vurgulayan Sarıarslan, eşini bir an olsun yalnız bırakmadığını belirtti. Eşine her zaman güçlü görünmeye, güler yüzlü davranmaya çalıştığını söyleyen Sarıarslan, Allah inancını ve arkadaşların desteğini hiçbir zaman kaybetmediklerini ifade etti.
Eşinin hayat dolu bir insan olduğunu, hastanede tedavi gördüğü sırada bile diğer hastaların yanına giderek onlara moral verdiğini anlatan Sarıarslan, "Kanser ürkütücü bir hastalık ama bulaşıcı değil. Ne olursa olsun hastanızı yalnız bırakmayın. Bu dönemde sevgi çok önemli bir unsur" dedi.