Akciğer kanseri, erkeklerde prostat kanserinden sonra en sık görülen kanser türüdür. Tüm kanser ölümlerinin üçte birini oluşturan bu kanser türünde en önemli faktör, sigara kullanımıdır. Dolayısıyla bu kanser türünden korunmada ilk yapılması gereken şey; sigarayı bırakmak olacaktır.
AKUPUNKTUR YARARLI
Günümüzde sigarayı bırakma konusunda eğitimsel, davranışsal veya medikal uygulamalar yapılmaktadır. Bunlardan biri de hipnoz tedavisidir. Hipnoz, sigara içme arzusunu bastırmak ya da bırakma iradesini güçlendirmek için uygulanır. Ancak bu terapinin etkinliği konusunda yapılan çalışmalar çelişkilidir. Örneğin altı ay boyunca sigara içmeyenlerin katıldığı bir araştırmada; hipnozun diğer müdahalelere göre özel bir üstünlüğünün olmadığı görülmüştür. Hipnoterapinin sigarayı tamamen bırakma oranlarını etkilemediği görülse de; birçok çalışmada sigara tüketimini azalttığı bildirilmiştir. Sigarayı bırakmada kullanılan yöntemlerden biri de akupunkturdur. Ancak 22 kişinin katıldığı bir çalışmada; akupunkturun da diğer müdahalelerden ayrı bir üstünlüğü olmadığı görülmüştür. Yine de kulaklara yapılan akupunktur uygulamalarının bu konuda biraz daha faydalı olduğu anlaşılmıştır. 141 kişi üzerinde yapılan çalışma; bu yöntemle tiryakilerin sigarayı önemli ölçülerde azalttığını göstermiştir.
FLAVONOLLERİN ETKİSİ
Akciğer kanserinden korunmada beslenme de önem taşıyor. Çalışmalarda; flavonlar ve flavonollerin bol miktarda alınmasıyla, akciğer kanseri arasında ters bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır. Bu iki madde en çok soğan, çay ve elmada bulunuyor. Analizler, yüksek oranda meyve ve sebze tüketiminin de kanserden koruduğunu gösteriyor. Özellikle domates ve domates ürünlerinin, akciğer kanseri riskini azalttığı biliniyor.
BETA-KAROTENLER E VİTAMİNİ İLE ALINMALI
Yapılan araştırmalar; tek başına verilen beta-karoten prepatlarının sigara içicilerinde kanser riskini artırdığını gösteriyor. Buna karşılık, beta-karoten; E vitamini ve selenyum ile birlikte verildiğinde, kanser ölümlerini azaltabilir. Bu enzim, E vitamini ile birlikte hücre zarında serbest radikal hasarı oluşmasını önlemektedir. Beta-karotenin akciğer kanseri üzerinde etkisini ölçmek için bir test de yapıldı. Çalışmaya 18 bin içici ve asbeste maruz kalmış kişiler katıldı. Araştırma sonucuna göre; beta-karoten takviyelerinin akciğer kanseri riskini artırdığı görüldü.
ÖKSE OTU HASTANIN YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIYOR
Hastalığı ilerlemiş kişilerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik birtakım takviyelerden bahsediliyor. Bunlarda biri de; Avrupa'da ünlü olan ökse otu özüdür. Yapılan araştırmalarda; otun, hastanın yaşam kalitesini artırdığına yönelik 12 pozitif sonuç çıkmıştır. Ancak bu otun; yaşam kalitesini artırsa da anti tümör etkisi yoktur, hastanın ömrünü de uzatmaz. Hidrozin sülfat da alternatif olarak tavsiye edilen başka bir takviyedir. Ancak yapılan yeni çalışmalarda; hidrozin sülfatın hastanın yaşam kalitesinde bir etkisinin olmadığı ortaya çıktı. Günde üç kez alınacak 1000 miligramlık Omega 3 takviyesinin ise yararlı olduğu söylenebilir. Astragalus ise en etkili tümör küçültücüdür.