Akciğer kanseri hastalarında uygulanan radyasyon tedavisi, özellikle radyosensitize edici ajanlarla kullanıldığında zatürreye sebep olabilir. Böyle bir hasarı önlemek için antioksidanların kullanılması keşfedilmiştir. Bunun dayanağı da; antioksidanların, radyasyonun oluşturduğu reaktif oksijen türleriyle ters etkileşime girmesidir. Çoğu besin maddesinin içinde antioksidanlar da bulunduğu için, bazı hastalar bu besinleri radyasyon tedavisinin yan etkilerine karşı kullanır. Ancak besin kaynaklarında bulunan antioksidanlar çok tatmin edici değildir. Direkt antioksidan takviyeleri, daha koruyucu bir etkiye sahip olabilir. Ancak ne yazık ki akciğer kanserinde antioksidanların etkisine yönelik yapılan araştırmalar, birkaç hayvan çalışmasıyla sınırlıdır.
BAZI GIDALARA DİKKAT
Örneğin yapılan bir araştırmada; vitamin takviyelerinin, eser elementlerin ve yağ asitlerinin; küçük hücreli akciğer kanseri olan ve kemoterapi ile radyasyon tedavisi gören hastalarda yaşam süresini uzattığı görülmüştür. Şu anda halen inceleme altında olan ve çok daha umut verici bir yaklaşım da; kötü huylu tümörlere karşı aminoasitin gibi ajanların kullanılmasıdır. Öte yandan radyoterapi tedavisi gören hastaların; kereviz, bergamut ve maydanozu aşırı miktarda tüketmemesi gerektiğini belirtmemiz gerekiyor.
GİNGKO ÖZLERİ SİNİR HASARINI AZALTIYOR
Cisplatin ve karboplatin gibi ajanlar; akciğer kanserinin tedavisinde, kemoterapide kullanılıyor. Ancak bu ajanlar, sinirleri etkileyen perifenal nöropati hastalığına sebep olabilir. Yapılan çalışmalarda ginko özleri ve alfa-lipoik asitin; nöropatiyi önlediği ortaya çıkmıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda; ginko özünün, cisplatine bağlı sinir hasarını ve nöropatinin şiddetini azalttığı görülmüştür.
YAN ETKİLERE KARŞI E VİTAMİNİ
Bir araştırma kapsamında; nöropatisi olan 14 hastaya alfalipoik asit verilmiştir. Hastaların yarısından çoğunun nörolojik semptomlarında olumlu gelişmeler rapor edilmiştir. Öte yandan cisplatin yüksek derecede duyma kaybına da neden olmaktadır. Başka bir besin takviyesi olan N-asetin- sistein; duyma kaybını önlemektedir. E vitamini de cisplatinin yan etkilerine karşı koruma sağlamaktadır.
AKUPUNKTUR NEFES DARLIĞINA İYİ GELİYOR
Dispne yani nefes darlığı; akciğer kanseri hastalarının yüzde 70'inde görülen bir semptomdur. Hastalığı akciğere metastaz yapan hastalarda da nefes darlığı sık görülür. Opioitler (morfin etkisi gösteren kimsayasallar), bu sorunda uygulanan öncelikli tedavilerden biridir. Yapılan çalışmalarda; akupunkturun da nefes darlığını ve anksiyeteyi azalttığı görülmüştür. Başka bir akciğer hastalığı olan KOAH'ta da hastaların daha rahat nefes almasını sağlamak için; akupunktur, akupresur ve kas gevşeme teknikleri kullanılmaktadır. Öte yandan birçok çalışma; yoga ve hipnoz gibi rahatlama etkisi olan tedavilerin de, astım ve KOAH ile ilişkili nefes darlığına iyi geldiğini göstermektedir.