Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Dekanı ve Medical Park Göztepe Hastanesi Beyin Cerrahisi Başkanı Prof. Dr. Türker Kılıç; beyin cerrahisinde çığır açan ve ışın bıçağı da denen Gamma Knife ile ilgili şu bilgileri verdi:
Gamma Knife; cerrahi olarak ulaşılması zor bölgede yerleşmiş ve radyasyona duyarlı olan bir dokuyu değiştirebilmek için kullanılan radyoaktif enerjidir. Bu, bir çeşit robotik cerrahidir. Bu yöntem; tek başına normal beyin dokusuna zarar vermez enerji miktarını, hedeflenmiş olan noktaya dilendiği miktarda ve dilenen sürece uygulama şansı sağlamaktadır.
Gamma Knife, beyin cerrahisinde bir çığır açtı. İlk kez 1967'de İsveç'te kullanılmıştı. Türkiye'de ise ilk kez 1997 yılında Marmara Üniversitesi'nde tarafımdan kullanılmaya başlanmıştır. Şu anda dünyada toplam 327 tane Gamma Knife merkezi var. Türkiye'de ise; son olarak Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi'ndeki Gamma Knife merkezinin de katılımıyla toplam altı merkez hizmet veriyor.
Gamma Knife'ta esas nokta; mikrocerrahi ile birbirlerini tamamlayıcı bir yöntem olmasıdır. Yani ışın cerrahisi ve mikrocerrehi ortak kullanılması gereken iki ayrı yöntemdir. Bazen ameliyat sonrası aynı doku üzerine Gamma Knife uygulanabilir ya da önce Gamma Knife uygulanıp sonra ameliyat olabilir.
CERRAH İKİSiNİ DE YAPMALI
Burada önemli olan; Gamma cerrahı ile beyin cerrahının aynı kişi olmasıdır. Yani aynı cerrah; hem Gamma Knife, hem de beyin ameliyatını yapabilmelidir. Ancak dünyadaki Gamma Knife merkezlerinin yüzde 95'inde Gamma Knife'ı başka biri, ameliyatı başka biri yapıyor. Oysa bunların ikisi birbiriyle bağlantılıdır.
Önemli olan Gamma Knife ünitesinin varlığı değil, Gamma Knife kullanan kişinin aynı zamanda çok iyi bir mikrocerrahi eğitimi almış olmasıdır. Çünkü mikrocerrahi ile Gamma Knife (ışın cerrahisi) birbirinin yerine geçen değil, birbirini tamamlayan iki yöntemdir.
AMELİYATHANENİN BİR PARÇASI OLDU
Gamma Knife'ı ameliyathanenin bir parçası olarak görüyoruz. Bizim için Gamma Knife, beyin cerrahisinin ameliyathanesidir. n AVM (Arteriovenöz Malformasyondoğumsal beyin damarı yumağı), hipofiz adenomları, kavernom adını verdiğimiz doğumsal hastalıkların tedavisinde de Gamma Knife çığır açmıştır. Artık günümüzde Gamma Knife standart bir yöntem olarak kabul edilmiş ve başarı oranları önceden bilinen bir tedavi haline gelmiştir.
DOKUYA ULAŞMAK ARTIK DAHA KOLAY
Gamma Knife'ın normal radyoterapilerden iki önemli farkı var. Birinci önemli farkı; dokuya anatomik seçicilikle ulaşabiliyor olmamız. Bu anatomik seçicilikte yanılgı payı 0.2 mm'dir. İkinci önemli farkı ise şudur: Gamma ışınında; normal bir beyin tümörünün 30 seanslık bir tedavisinde kullanılan enerji sadece dakikalar içerisinde o dokuya aktarılır. O nedenle seanslar halinde yapılmaz. Bu kadar yüksek dozlu seçicilik ile ışını dokuya yönlendirdiğiniz zaman, sadece hedef hücreler etkilenir.
GAMMA KNIFE'TA TECRÜBE ÖNEMLİ
Gamma Knife tedavisindeki başarı oranını belirleyen en önemli kriter; bunu yapan kişinin tecrübesidir. Gamma Knife, tıpkı mikrocerrahideki gibi tecrübeye ve anatomi bilgisine dayanan bir tedavi biçimidir. Tedaviyi cihaz yönlendirmez. Cihaz, cerrahın belirlediği işi yapar. Gamma Knife, bize gayet konforlu bir otomobil sunabilir ama sonuçta o otomobilin kaza yapıp yapmaması şoförün elindedir.
KOMPLİKASYONLARI ÖNLEYEN YÖNTEM
Ameliyat ettiğim tümörün aynı zamanda Gamma Knife tedavisini de ben yapıyorum. Böylelikle ameliyat esnasındaki bazı kararları; Gamma Knife tedavisini de yapacağım için ona göre alıyorum. Bu durum hem ameliyatın, hem de Gamma Knife'ın komplikasyon oranını düşürüyor.
Ameliyat içerisinde bazı modifikasyonlar yapıyorum. Bazı hayati yapıları Gamma Knife'a uygun hale getiriyorum. Örneğin tümörden 3 mm uzaklaştırıyorum
METASTAZ HASTASI TEDAVİ EDİLİYOR
Gamma Knife gerçekten de beyin cerrahisi tedavilerinde bir çığır açmıştır. Bu yöntemle tedavi ettiğimiz hastaların yüzde 30'u metastaz hastalarıdır. Bundan 10 yıl önce beyne metastaz yapan hastaların önemli bir bölümü tedavi dışı bırakılırdı. Günümüzde bir metastaz tedavisinde Gamma Knife'sız bir plan yapmak mümkün değil. Beyin metastazı nedeniyle hastaların hayatlarını kaybetmeme oranı, bizim kendi serimizde yüzde 83'tür.
YARIN: BEYİN NASIL ÇALIŞIR?