BBC'nin haberine göre, Londra'daki Kanser Araştırma Enstitüsü'nden bir ekip, kanser içindeki çeşitliliği ölçmek için yeni bir teknik geliştirdi. Ekip, kanserli hücreler arasında "olağanüstü" farklılıklar tespit etti ve yeni ilaçların, dokunun tüm mutasyonlarını öldüremeyeceğinden başarısızlığa uğrayabileceğini bildirdi.
Profesör Mel Greaves'in liderliğindeki ekip, lösemi hastası 5 çocukta kanser çeşitliliğini araştırdı ve bilinen mutasyonların veri tabanıyla, münferit kanserli hücrelerdeki mutasyonları karşılaştırdı. Sonuçları Genome Research dergisinde yayımlanan araştırma, hastaların, genetik açıdan bambaşka 2 ila 10 lösemi türüne sahip olduğunu gösterdi. Greaves, "her hastanın, birden fazla kanser türünden oluşan tamamen farklı bir ağaca sahip olduğunu" ifade ederek, bu durumun, hastalıkların ilerleyen aşamalarında neden bu kadar zorluk çekildiğinin anlaşılmasına yardımcı olduğunu belirtti.
Tek bir hücre olarak tümörün kansere dönüşmesi için mutasyonlara uğraması ve sonunda kontrol edilemez biçimde bölünmesi gerekiyor. Öte yandan bu sürecin sonu değil. Kanserli hücreler mutasyona uğramayı sürdürüyor, daha saldırgan hale geliyor, vücutta dolaşıyor ve ilaçlara direnç gösteriyor. Bilim adamlarına göre, ağacın gövdesi olarak adlandırılan ilk mutasyonlar tüm kanser hücrelerinde müşterek ancak daha sonra tümör dallara ayrılıyor.
Araştırmacılar, ilaçların tümörün gövdesini hedef alması gerektiğini, kanserin bir "dalını" veya alt türlerini hedef alan tedavinin, hastalığı yavaşlatabileceğini ancak asla durdurmayacağını belirtiyorlar. Diğer kanser türlerinden daha az çeşitliliğe sahip olduğu için löseminin araştırıldığı, melanom gibi diğer tümörlerin, muhtemelen yüzlerce daldan oluştuğu biliniyor.
Araştırma ayrıca, kanserlerin çok fazla çeşitlenmeden önce erken safhada tespitinin önemini de gözler önüne serdi.
