Bunamanın birçok tipinin içinde en sık görülen şeklinin "alzheimer" olduğunu anlatan Güz, şöyle devam etti:
"Belirtiler genelde birçok kişinin gözünden kaçabilmektedir. Oysa ileri evredeki bunama hastasına bakım vermek ve belirtilerine göre yardımcı olmanın dışında hastalık adına yapılabilecek herhangi bir şey henüz yoktur. Hastalık erken evrede yakalanırsa ilerlemesi önlenmiş olur ve kişinin yaşam kalitesinde fazla bozukluk olmadan önlem alınmış olur. Bunama belirtilerinin olup olmadığını kontrol etmek için çeşitli testler uygulanmaktadır. Nasıl ki kanser korkusu ile insanlar ara ara tarama yaptırmaktalar, bunamadan şüphelendikleri zaman da bu kontrolleri yaptırmaları faydalı olacaktır. Hele ki aile öyküsü varsa kişiler daha duyarlı olmak zorundadır. Hastalığa karşı korunmak için de çeşitli önlemler almak faydalı olacaktır."
Prof. Dr. Güz, hastalığın ilk evrelerinde kişinin verimliliğinin azalmaya başladığını vurgulayarak, bunama belirtilerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Eski öyküleri iyi hatırlamasına rağmen yakın zamanda olan şeyleri anımsamada güçlük oluşur. Kendi çevresinde rahatken yabancı mekanlarda sorun yaşamaya başlar. Uyku, ilgi, temizlik alışkanlıkları, duygu durumu değişmeye başlar. Orta evreye gelindiğinde hastanın ev dışındaki yaşamı azalmaya başlamıştır. Okuma, yazma, anlama bozulmaya başlar. Yavaş yavaş kaşık çatal tutmasından tutun düğmelerini kapamaya kadar el hareketlerinde bozulmalar olabilir. Uyku uyanıklık zamanları bozulmuştur. Konuşmada, isim bulmada zorluklar başlayabilir. Son evrede ise aynada kendi yüzünü tanımayacak hale gelebilir. Giyinmek, yıkanmak, yemek yemek gibi günlük işlevler bile tek başına yapılamamaktadır. Hayaller görme, kendi kendine konuşma, yakınlarını tanımama vardır. Bunama oluştuktan sonra beyinde yıkım başladığı için çözümü yoktur. Kullanılan tedaviler ancak ilerlemesini durdurmaktadır."