Vakıfta görevli psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanı Ahmet Dağtekin ise beyaz ve siyah odaların zihinsel engellilerde duyusal entegrasyonunun sağlanmasında büyük bir işleve sahip olduğuna dikkati çekerek, kentteki diğer okullarda yer alan engelli öğrenciler için de terapi seansları düzenlediklerini söyledi.
Avrupa'da özellikle otistik, mental retardasyon, down sendromlu, görme ve işitme engelli çocukları olan ailelerin bu odaları evlerinde de dizayn ederek çocuklarına daha rahat edebilecekleri bir ortam sağlamaya çalıştıklarını anlatan Dağtekin, "Engellilerde duyulara karşı ya çok aşırı ya da çok az tepki vardır. Örneğin ışığa, sese, renklere karşı bazen tepkiler istenilen düzeyde olmayabilir. İşte buradaki amaçlardan biri bu duyu eksikliğini duyu bütünlüğüyle tamamlamaktır" diye konuştu.
Dağtekin, odaların zihinsel engellilerde özellikle mevsimsel geçişlerde görülen aşırı durgunluk ya da hırçınlığın giderilmesi amacıyla da kullanıldığını, engelli öğrencilerdeki durgunluğun giderilmesinde daha çok beyaz odadan faydalandıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Siyah oda ise engelli öğrencilerimizin rahatlamasını ve kendini daha iyi hissetmesini sağlıyor. Odaya girdikten birkaç dakika sonra müziğin, ışığın ve su yatağının etkisiyle engelli öğrencimiz tamamen kendisinden geçiyor, bizim varlığımızı bile unutabiliyor. İnanın müdahale etmesek saatlerce bu odada kalacak. Müziğin, ışığın, su yatağının ve odanın etkisiyle deşarj olmuş ve rahatlamış şekilde öğrencilerimizi buradan çıkarıyoruz."
Türkiye'de bir rehabilitasyon merkezinde ilk defa uygulamaya koydukları duyusal odaların insana gerçekten huzur verdiğini vurgulayan Dağtekin, sağlıklı insanların da bu odaları evlerinde oluşturarak stres, hırçınlık ve durgunluk anlarında faydalanabileceklerini sözlerine ekledi.