Amerika
Klinik Onkoloji Derneği'nin (ASCO) 50. yıllık olağan toplantısı tüm dünyadan 30 bin onkoloji uzmanının katılımıyla birlikte Şikago'da düzenlendi. Toplantının ana konusu, bugün kanser tedavisindeki en umut verici yaklaşımlardan olan, insan bağışıklık sisteminin kanserle mücadele edebilmesine yönelik 'kanser immünoterapisi' (bağışıklık sistemimizin hastalık ilerledikçe uyum sağlama, gelişme ve hatırlama becerisinden yararlanmak üzere tasarlanan ilaç sınıfı) üzerineydi. Bu kapsamda konuştuğumuz Roche Onkoloji Global Medikal Direktörü Dr. Niko Andre, her insanda hatalı hücreler bulunduğunu belirterek immün sisteminin bu hücrelerin kansere dönüşmesini engellediğini söyledi. Andre sorularımızı SABAH okurları için yanıtladı.
- Kanserin çaresi yakın gelecekte bulunabilecek mi?
Bunu yapmaya kararlıyız ve immünoterapinin şu anda gördüğü büyük ilginin de buna bağlı olduğunu düşünüyorum. Eskiden birkaç ay içinde yaşamını kaybeden hastaların artık daha uzun yıllar hayatta kaldıklarını görüyoruz. Dolayısıyla bazı hastaların klinik sonuçlarında tedaviye çok yakın bir noktaya geleceğimiz konusunda çok umutluyuz.
- Bir kansere yoğunlaşıp onu sıfırlamak mümkün mü?
Biliyoruz ki bazı kanserleri erken teşhis edebilirsek cerrahi yöntemle iyileştirebiliyoruz. Acaba kanseri bedene bütünüyle yayıldığında iyileştirebilir miyiz? Üstesinden gelmeye çalıştığımız temel sorun bu. Meme kanseri iyileşme oranı artışı yakalayabileceğimiz en ümit vaat edici alanlardan bir tanesi. Son 10 yılda kaydedilen gelişme bu alanda devasa. 2006'da ileri kolon kanser hastaları yaklaşık 3 yıl yaşıyordu. Bugün 5-6 yıla kadar yaşayan hastalar görüyoruz.
- Her insanda kanser hücresi olduğu doğru mu?
Her gün bir milyon araç üreten bir otomobil fabrikası gibi bedenimizi hayatta tutmak için de her gün milyonlarca hücre üretilir. Her fabrikada olduğu gibi bazı araçlar defoludur. Üretim hattının sonunda kalite kontrolü yapan bir ekip bulunur. Bedenimizin kalite kontrol ekibi oldukça karmaşıktır. İmmün, bir kalite kontrol sistemidir. O denli iyi çalışır ki kansere yakalanmayız. Bazı hastalarda hatalar daha baskındır, güçlüdür çünkü üretim kusursuzluğu daha azdır veya genetik bir hastalığa yatkınlığı vardır. Temelde hücresel yapının farklarını anlamaya çalışıyoruz, bu alanda ilerleyebilirsek bedenimize defolu hücrelerin girişini engelleyebiliriz.
- Kanser aşıları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kanser aşıları geçmişte birçok başarısızlığa uğradığı için bu alan ciddi şekilde küçüldü. Artık immünoterapi alanını daha iyi anlıyoruz ve bazı özel kanser aşıları aslına bakarsınız bugün yeniden canlanıyor. İmmünoterapileri daha iyi anladıkça farklı immünoterapi kombinasyonlarını da kullanmaya başlayacağız. Dolayısıyla aşılar bu konuda önemli olacak.