Yaşlanma, moleküler değişikliklerin sonucu oluşur. Bu moleküler değişikliklere yol açan birçok çevresel faktörler tanımlanmıştır. Ağız veya hava yoluyla alınan maddelerin metabolitleri ve hormon düzeyleri, deri yaşlanmasını etkilemektedir. Ultraviyole, hava kirliliği, enfeksiyonlar, sigara içmek ve bazı hormonal faktörler yaşlanma sürecini hızlandıran en önemli faktörlerdir. Kırışıklıkların oluşmasında yer çekiminin de etkisi vardır. İnsan yüzünde, dinamik ve statik tip olmak üzere iki çeşit kırışıklık meydana gelir. Dinamik kırışıklıkların nedeni; cilt altındaki mimik kaslarının hareketleridir. İki kaş arası dikine çizgilenmeler, kaz ayakları ve burun kanatlarından ağız kenarına uzanan kırışıklıkların bir kısmı bu şekilde meydana gelir. Statik kırışıklıklar ise yaşlanma, yer çekimi ve güneş ışınlarının olumsuz etkileri sonucu meydana gelir; alın çizgileri gibi... Kötü alışkanlıklar da kırışıklıkların oluşmasında etkilidir. Peki bu kötü alışkanlıklar nelerdir? Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek konu ile ilgili bilgi verdi...
NEMLENDİRİCİ KULLANIN
Yaşlanma, 25-30 yaş arasında başlar. Bu yaşlardan itibaren cilt tipinize uygun bir nemlendirici seçmenizde yarar var. Çok ince olan boyun derisi çabuk kırışır. Bu nedenle yüze uygulanan nemlendirici krem, nazik dokunuşlarla boyuna da uygulanmalıdır. Göz çevrenize de nemlendiricinizi parmak uçlarınızla hafifçe yedirerek sürmelisiniz.
ŞEKER CİLT İÇİN ZARARLIDIR
Şeker, cildin düşmanları arasında olan bir besindir. Cildin daha parlak ve sağlıklı bir yapıda olması için kandaki şeker miktarının sürekli kontrol altında tutulmasına özen gösterilmelidir. Şeker, bağışıklık sistemini zayıflatırken bakterilere karşı savaşan antikorların üretimini baskılayabilir. Zayıflayan bağışıklık sistemi ciltte lekeler, sivilce ve aknelere yol açabilir. Yine şekerli içecekler de cildin kurumasına neden olabilir. Bu nedenle cildin sıvı ihtiyacını su ile karşılamak en doğru seçenek olacaktır. Yani basit şeker olarak adlandırdığımız pek çok şeker ve şekerleme türü aslında vücudumuzun olduğu kadar cildimizin de düşmanıdır. Özellikle cilt üzerinde elastin ve kolajen liflere zarar vererek kırışıklara neden olabiliyor. Sağlıklı bir cilt için şekeri hayatımızdan tamamen çıkarmak gerekiyor.
SİGARA CİLDİN KALİTESİNİ BOZUYOR
Sigara içen kişilerde, hayatı boyunca sigara kullanmamış kişilere göre iki kat daha fazla kırışıklık oluştuğu saptanmıştır. Sigaranın deride yapmış olduğu değişiklikler; güneş ışığı, yaş, kilo değişiklikleri ile ilişkili olmayıp sadece sigara içme süresi ve miktarı ile ilişkilidir. Sürekli sigara kullanımı, cildin esnekliğini ve kalitesini sağlayan elastin lifler üzerinde olumsuz etkiler yapar. Sigara etkisi altında kalmış olan cilt zamanla esnekliğini kaybetmiş bir lastik gibi olur. Bunun sonucunda da kırışıklıkların oluşması kolaylaşır. Sigara içmenin, güneş ışınlarına göre daha fazla deri yaşlanmasına etki ettiği bildirilmektedir.
TEKRARLANAN YÜZ HAREKETLERİ
Tekrarlanan yüz hareketlerinden kaçının. Çünkü bu tür hareketler yüz kaslarının çok çalışmasına yol açar. Çok sık gülümseyen, kaşını çatan, şaşıran kimselerde kırışıklıklar daha erken oluşmaktadır. Bunu önlemek için kişinin daha ifadesiz olması gerekmektedir. Bu mimikler gençken ve cildimiz elastik iken yapıldığında kırışıklık oluşup eski haline gelmektedir. Fakat yaşlandığımızda daha az esnek cildimiz oluştuğu için maalesef oluşan kırışıklık eski haline dönmez, artık kalıcıdır.
GÜNEŞ KREMİ KULANIN
Güneşin yaydığı UVA ışınları (kırışıklığa sebep olanlar) tüm yıl boyunca aynı derecede güçlü yansırlar. Siz gözünüzle görmüyor olabilirsiniz ama UVB ve UVA ışınlarına maruz kalan cilt; yaşlılık lekeleri, kırışıklıklar ya da en kötü durumda cilt kanseri gibi ciddi problemlerle karşılaşabilir. O yüzden kışın bile yüzünüze, ellerinize; cilt tipinize uygun güneş koruyucu krem sürmelisiniz.
YÜZÜSTÜ UYUMAK KIRIŞIKLIK SEBEBİ
Pek çok kişi dikkat etmez ama yüzüstü uyumak yüz kırışmasının sebeplerinden biridir. Bu pozisyon, yüzde ve özellikle dekolte bölgesinde belirgin kırışıklıklara yol açar. Her ne kadar gece bu pozisyonu korumak zor olsa da, en azından yüzüstü uykuya dalmamaya özen gösterin. Yüzüstü yatma alışkanlığı olmayan kişilerin daha az kırışıklığı olduğu görülmektedir. Bu nedenle sırtüstü uyumaya alışmanızda fayda var.
MAKYAJ YÜZÜNÜZDE UZUN SÜRE KALMAMALI
Gün içinde üst üste ve aşırı derecede makyaj yapılmamalıdır. Makyaj yüzde uzun süre kalmamalı. Özellikle yatmadan önce yüz mutlaka temizlenmelidir. Çünkü yüzünüzde makyajla uyuduğunuz zaman, cildinizdeki gözenekler tıkanır ve cildinizde oluşan sebum (cildinizin kirleri atmakta kullandığı madde) tıkalı gözeneklerden çıkamaz. Bu da cildinizde sivilcelerin oluşmasına sebep olur. Ayrıca cildinizi çabuk yaşlandırır ve gözlerde iritasyona sebep olabilir. Temizlenen cilde nemlendirici sürülmelidir. Makyaj yapılacağı zaman da cilt önce temizlenmeli, sonra nemlendirici sürülüp cildin nemlendiriciyi emmesi beklenip ardından işleme geçilmelidir.
BUHAR BANYOSUNDAN UZAK DURUN!
Cilt bakımı ve temizliği denildiğinde akla ilk olarak yüzü çok yıkamak ve yüze buhar banyosu uygulamak gelir. Ancak buhar banyosu yüzü aşırı ısıtır, bu nedenle de cildin asit ve su dengesi bozulur. Bu durum da cilt egzamasına zemin hazırlar. Bunun dışında buhar verdikçe cilt gözenekleri daha çok açılır. Cildinizin özelliğini bilmeden (kuru mu, hassas mı, çok yağlı mı, allerjik mi) rastgele nemlendirici kullanmak doğru değildir.
KÖTÜ BESLENME ETKİLER
Sağlıksız ve kötü beslenme tüm vücudu olumsuz etkilediği gibi cildin de hızlı yaşlanmasına neden olur. Tek yönlü beslenme çok yanlıştır. İhtiyacınız olan tüm vitaminleri yeteri kadar almalısınız. Bu nedenle dengeli ve sağlıklı beslenmenizde fayda var. Sofranızda lifli gıdaların ağırlıklı olmasına özen gösterin. Şekeri ve tuzu mutlaka azaltın. Sık sık sebze ve meyve tüketin. A, E ve C vitaminlerini sıklıkla tercih edin. Vitamin A hücresel aktiviteyi düzenler, cildin aşırı kalınlaşmasını ve pigmentasyonu önler. Ayrıca bu vitaminler cilt yaşlanması ile savaşırlar. Mutlaka günde en az sekiz bardak su için.