Karatay Diyeti'ni hayatına uygulamamış olanlara önerileriniz olacak mı peki? Yani malum yaz geliyor, kadınlar incelmenin derdinde...
Bol su içecekler öncelikle. Vücudumuzun yüzde 60'ı su biliyorsunuz. Yüzde 1'den aşağı karbonhidrat. İyi bir Karatay kahvaltısı, ardından bol su. Buna şeker hastaları da dahil. Obezite ile şeker hastalığının bir farkı yok. Profesörler çıkıp diyor ki; "10 sene içinde patlama olacakmış!'' Yahu zaten obezite patlamasının içindeyiz şu anda Türkiye'de. Obez çok, diyabet hastası çok, diyabet hastası olduğunu bilmeyen çok.
Nasıl bileceğiz peki?
Eğer göbeğinizde yağlanma varsa o zaman dikat edin diyorum. Sağlıklı beslenilirse şeker geçiyor. Ilaçları bırakabiliyorlar. Benim hastalarımdan bırakanlar var. Dünyada da bu böyle. Ben bıraktırmıyorum, ihtiyaç kalmıyor bir süre sonra. Yağ hücreleri 20 türlü hastalık hormonu üretiyor. Çok basit aslında. Yağ hücrelerini azaltın, sağlığınıza kavuşun. Bilgi paylaşılınca kıymetli. Meslektaşlarım arayıp ''Bu bilgileri halkla paylaşmayın, biz aramızda konuşalım!'' diyorlar. Hayır efendim, ben halkım için yaşıyorum ve paylaşıyorum.
D vitamini eksikse kilo verilemez!
D vitamini aslında sedece bir vitamin değildir. Cildimizde bulunan bir hormonun ön maddesidir. Güneşin ultraviyole-B (UVB) ışınları ile sağlıklı yaşam için hayati önemi olan ve yaşam süresini uzatan bir hormona dönüşür. Vücudumuzun ürettiği doğal ve en güçlü antioksidan özelliği olan D vitamininin tüm vücut hücrelerinde reseptörleri bulunur. Eksikliğinde hücrelerimiz normal çalışmadığı için her türlü alerjik hastalık ve enfeksiyon meydana gelir. Organizma çeşitli gizli alerji ve hastalıklarla mücadele ettiği için, yani vücutta "düşük yoğunluklu bir savaş'' meydana geldiği için de kilo verilemez. Cilt kanserine neden olduğu gerekçesiyle maalesef güneş ışınlarından kaçınılması ve koruyucu kremler kullanılması önerilmektedir. Oysa koruyucu krem D vitamini almamızı engeller. Koruyucu krem yerine güneşin altında geçireceğimiz süreyi iyi ayarlamamız gerekir.