"Obezite bir hastalıktır ve tedavi edilmelidir. Hastalık olduğundan, obezite tedavisi bir uzman hekim önderliğinde yapılmalıdır" diyen Dora Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan, obeziteyi ve tedavi yöntemlerini anlattı:
Obezite çeşitli hastalıkları bünyesinde taşır. Yani obezitesi olan kişi birçok hastalığa da yakalanmıştır ve bu hastalıklardan habersizdir. Bunu biz buzdağına benzetiriz. Yani kilolu kişi sadece su üstünde görünen kısmını bilir; halbuki gizlenmiş, su altında kalan birçok hastalıkla birliktedir.
YÜZLER CE HASTALIĞI BARINDIRIR
Bu hastalıklar; şeker, tansiyon, kalp hastalıkları, solunum yetmezliği, gizli kalmış kalp krizi, felç oluşumunun başlangıcı, çeşitli kanserler, polikistik yumurtalık hastalığı, insulin rezistansı, karaciğer yağlanması sonucu karaciğer yetmezliği, bağırsak kanseri, mesane kanserleri, meme kanseri, ciltte mantar hastalıkları, bel fıtığı, eklem kıkırdak hastalığı, menisküs, kireçlenme gibi hastalıklar ile hipotiroidi, haşimato hastalığı gibi yüzlerce hastalığı barındırabilir. Bu nedenle obezite hastalığına 'obezite sendromu' denilmektedir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER?
Tedavi için olmazsa olmazlar; diyet ve fizik aktivitedir. Her ikisi de kişiye uygun yapılmalıdır. Her obezitesi olana aynı diyet verilmemelidir. Kişinin diğer hastalıkları, davranış ve yeme alışkanlığı, sevdiği gıdalar, mesleği, cinsiyeti ve yaşına göre diyeti ayarlanmalıdır.
Fiziksel aktivitesi de; vücut durumuna, diğer hastalıklarına, eklemlerine, maddi olanaklarına göre değerlendirilip yaptırılmalıdır.
CERRAHİ YÖNTEMLER
Son zamanlarda tüp mide ameliyatları, en çok yapılan ameliyat çeşididir. Balon ve mide by-pass ameliyatları eskisi kadar sık yapılmamaktadır. Buradaki kriter, ameliyat sonrası olan komplikasyon dediğimiz problemlerin sıklığı ve önemidir. Bir ameliyat ne kadar az problem çıkartırsa ve etkili ise o kadar revaçtadır.
Mide tüp ameliyatlarında midenin büyük bir kısmı alınır ve avuç içi kadar kısmı bırakılır. Buradaki amaç erken doymayı sağlamaktır. İlk başta çok hızlı kilo verilir, kusmalar bu dönemde problem olur.
Eğer hasta ileriki dönemlerde diyetini bozarsa, mide tekrar büyüyebilir ve eski halini alarak ameliyat başarısız olmuş olur. Bu ameliyatın tehlikesi ilk haftalarda dikiş yerinden karın boşluğuna mide muhteviyatının sızması, yani dikiş yerlerinden kaçak olmasıdır. Bu, çok önemli sağlık problemlerine yol açabilir ve yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyulur.
TIBBİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Hastanın sahip olduğu tüm hastalıkların tedavisidir. Yani diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı, karaciğer hastalığı, mide problemleri, uyku apnesi, taşikardi, hiperkolesterolemi gibi tüm hastalıkları içerir ve karmaşık bir tedavidir.
Burada verilen ilaçlar başka bir hastalığına zarar vermemeli, tersine ilaçların yan etkilerinden de faydalanılarak bir ilacın iki-üç hastalığa etkili olması sağlanmalıdır. Bu nedenle ancak ilgili bir iç hastalıkları uzmanı bu ilaç kombinasyonlarını düzenleyebilir.
OBEZİTE KAMPLARI
Sağlıklı yaşam ve obezite kampları ülkemizde yeni yeni kurulmaya başlamıştır. İdeal bir obezite kampı mutlaka bir iç hastalıkları uzmanı tarafından yönetilmelidir. Bu kampa girmeden hastalar tam bir muayene ve check-up'tan geçirilmeli, başka hastalıkları varsa tespit edilmeli ve tedavileri planlanmalıdır. Hem kilo vermeleri sağlanmalı, hem de hastalıklarına uygun diyetleri ve fizik aktiviteleri yaptırılmalıdır.
KALP VE DOLAŞIM SİSTEMİNE MUTLAKA BAKILMALI
Obezite kampına gitmeyi düşünen hastaların, tam teşekküllü bir hastanede bir gün içinde tüm check-up'ları yapılmakta ve kampa uygun olmayanlara cerrahi tedavileri (mide tüp ameliyatı, liposuction, ortopedi, uyku apne cerrahileri) önerilebilmektedir.
Obezite kampında yaşam koçu, spor eğitmeni, diyetisyen ve uzman hekim; kişiye uygun sağlıklı yaşam ve obezite tedavisini bir aylık sürelerle yapar.
Bu kamplarda sağlıklı kilo verme ve sağlıklı yaşam prensibi ön planda olmalıdır.
Obezite kamplarındaki önemli nokta bu kampa girenlerin mutlaka detaylı bir tıbbi kontrolden geçirilmesi olmalıdır.
tetkikler yapılmalı
Burada ön planda olan, kalbin ve dolaşım sisteminin tam kontrolü sağlanmalıdır.
Bu nedenle iç hastalıkları veya kardiyoloji uzmanı tarafından Ekg, Efo'lu Ekg, Eko ve kalp tetkiklerinin yapılması gerekir.
YÜKSEK TANSİYON VE GİZLİ ŞEKER MUTLAKA KONTROL ALTINDA TUTULMALI
Gerekli tüm detaylı tetkikleri yapmadan kampa girenleri yürütmek, koşturmak, fizik egzersizlere sokmak sakıncalı olacaktır.
Obezitesi olanların yüzde 80'ine yakınında tansiyon yüksekliği vardır ve genellikle hastalar tansiyonlarının yüksek olduğunu bilmezler. Bu nedenle her gün tansiyonları, spor öncesi ve sonrası nabızları ölçülmeli ve kayıt edilmelidir.
Kampta bulunan obeziteli hastalara sık sık herhangi bir şikayetleri olup olmadığı sorulmalıdır. Bu hastaların çoğunda şeker hastalığı vardır. Bu, gizli şeker şeklinde de olabilir. Şeker düşmeleri de yaşanabilir. Bu nedenle şeker takiplerinin yapılması da gereklidir.
Solunum sistemleri iyi bir muayeneden geçirilmeli, uyku apnelerinin olup olmadığı tespit edilmelidir. Kamptaki ilk haftalarda vücudun uyum problemi olacağından dikkatli olunmalıdır.
