Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, Antalya'da 7'ncisi düzenlenen Uluslararası Katılımlı Aile Hekimleri Kongresinini açılış töreninde yaptığı konuşmada, sağlık hizmetlerini sadece hastanelerden ibaret görmediklerini, büyük kısmının halk sağlığı bünyesine kaymaya başladığını söyledi.
"SAĞLIKTA YENİ DÖNÜŞÜMÜN İKİNCİ FASLI TARTIŞILIYOR"
Toplum ve çevre sağlığının artık Türkiye'nin gündeminde olması gereken konular olduğunu anlatan Gümüş, bakanlık olarak sağlıkta yeni dönüşümün ikinci faslını, yeni vizyonları tartıştıklarını belirtti.
Gümüş, Türkiye'nin hızlı bir dönüşüm yaptığını belirterek, "Bin kadar hekimimiz terör bölgesindeki sokağa çıkma yasağı olan bölgelere gönüllü gitti, hizmet ettiler. Ayrıca Sudan'da, Somali'de, Mogadişu'da hizmet eden personellerimiz var. Sağlık personelimiz, Türkiye'ye ve Türkiye'ye ihtiyacı olan her ülkeye hizmet vermeye devam ediyor" diye konuştu.
Artık daha nitelikli iş yapmak durumunda olduklarını ifade eden Gümüş, bütün faaliyetleri değerlendirdiklerini, yeni vizyonu birlikte oluşturmak istediklerini söyledi.
"AİLE HEKİMLERİ, KORUYUCU SAĞLIKTA BAŞARI ELDE ETTİ"
Aile hekimlerinin koruyucu ailede büyük başarı elde ettiğinin altını çizen Gümüş, şunları kaydetti:
Türkiye'de 100 binin üzerinde hekim var. Bunun 26 bin civarını aile hekimi oluşturuyor. Her yıl aile hekimliği sistemimize dört, beş bin hekimi vereceğiz. Aile hekimlerimiz, koruyucu sağlık hizmetlerinde çok büyük başarı elde ettiler. Aşılama oranlarımız, Avrupa'nın birçok ülkesinin üzerinde. Burada büyük çaba var. Artık kronik hastalıklarla ilgili benzer çalışmayı da birlikte yapmak durumundayız. Türkiye'de 100 binin üzerinde hekim var. Bunun 22 bini aile hekimimiz, biz 4 bin daha verdik bu yıl, 26 bin civarında olması lazım. Her yıl aile hekimliği sistemimize dört, beş bin hekimi vereceğiz. Bu sayıyı hızlı bir şekilde, yine aile hekimliği birimleri oluşturarak sağlayacağız. 2023'te 40 bin aile hekimi hedefine ulaşacağız."
"HİÇBİRİMİZ ÖTEKİMİZDEN BAĞIMSIZ VEYA FARKLI DEĞİLİZ"
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı İrfan Şencan da kongrede ikili dostlukların, gönül köprülerinin güncellenmesini temeni ederek, pratik eğitimleri de güncellemek gerektiğini anlattı.
Bir mesleğin en önemli cazibesinin saygınlığı olduğunu ifade eden Şencan, aile hekimleri olarak yaptıkları büyük işin ve Türkiye'deki toplam sağlık sistemine verdikleri katkının önemli olduğunu belirtti.
Şencan, herkesin kendi kıymetini bilmesi gerektiğini vurgulayarak, hekimlerin yaptığı işi takdir etmede ve yapılan işin saygınlığını takdir etme noktasında diyalog sürecini geliştirmek gerektiğini aktardı.
Aile hekimliği ve diğer tüm sağlık çalışanlarının, sağlık idarecilerinin aslında hepsinin bir iş ortağı olduğunun altını çizen Şencan, "Hepimiz ortak değere katkıda bulunursak yükselebiliyor. Onun için hepimiz sonuçta aynı tavadayız. Tavanın altına ateş yakılırsa hepimiz kızarıyoruz, tavanın altına ateş konursa hepimiz yanıyoruz. Hepimiz aynı tavadayız, bunu özellikle vurgulamak istedim. Hiçbirimiz ötekimizden bağımsız veya farklı değiliz" dedi.
Şencan, 2019'a kadar ilk etapta aile hekimine bağlı nüfusu 2 bin 500'e indirmek gerektiğini, bunun için de sisteme hekim eklemek gerektiğini ifade etti.
ÖZER: TEK İDEOLOJİMİZ AİLE HEKİMLİĞİ
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Gürsel Özer ise halkın sağlığını, özlük haklarını korumak için tek ideolojilerinin aile hekimliği olduğunu söyledi.
Türkiye'nin geçirdiği zor sürece rağmen kongrenin başarılı olduğunu belirten Özer, 80 milyona hitap eden tek meslek grubunun aile hekimliği olduğunu vurguladı.
Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkanı Esra Saatci, akademi ve uygulamayı yapan sahanın birlikte çalışması gerektiğini belirterek, dernek olarak işbirliklerinin giderek artacağını kaydetti.
