Obezite, sigaradan sonra önlenebilir ölüm sebeblerinden ikincisini oluşturuyor. "Eğer kişi en az üç yıldır obezse, artık ameliyat düşünülebilir" diyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Adem Dervişoğlu, obezite ameliyatları ile ilgili sorularımızı yanıtladı...
Diyet yapmayı sevmiyor muyuz ya da istikrarlı bir şekilde yapamıyor muyuz; bu nedenle mi obezite cerrahisi son yıllarda çok tercih edilir oldu?
Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlemelerine göre; dünya genelinde obezite, 1980 yılından günümüze iki kat artmıştır. Obezite sıklığında görülen artışın nedenleri arasında, artan teknoloji ile beraber fiziksel aktivitede azalma ve modern hayatta beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler en önemlileridir. Ayaküstü (fast-food), hızlı yenen sağlıksız besinlerle karbonhidrattan ve rafine şekerden zengin, bitkisel liflerden fakir, aşırı yağlı beslenme şekli; obeziteye yol açan önemli faktörlerdendir. Fiziksel aktivitedeki azalma ile birlikte boş zamanlarımızı kolaylıkla dolduran ileri teknolojik araçların (cep telefonu, televizyon, bilgisayar, ev sineması vb.) kullanımının yaygınlaşması, obezitenin artmasına önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Obezite; gerek psikososyal sorunlar gerekse neden olduğu ek hastalıkların tedavisi için ciddi maliyet gerektiren ve mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır. Obezite tedavisinde vücut ağırlığının altı aylık dönemde yüzde 10 azalması, obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli yarar sağlar. Cerrahi dışı yöntemlerle kilo kaybı sağlansa da 24 ay gibi kısa sürede hastaların önemli bir bölümü tekrar kilo alır. Gerek yandaş hastalıkların oluşturduğu sağlık sorunları ve erken ölümler, gerekse kalıcı kilo kaybının diğer yöntemlerle sağlanmasındaki sorunlar; morbit obezite tedavisinde cerrahi seçeneğini öne çıkarmıştır.
EGZERSİZSİZ OLMUYOR
Vücudu zorlayacak şok diyetleri sık sık uygulamaktansa obezite ameliyatı olmak organlarımız için daha mı sağlıklı?
Günümüzde obezitenin artışı ile birlikte popüler diyetler bilinçsizce uygulanıyor. Bu diyetler kişilerin sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenle en uygun beslenme programının; beslenme ve diyet uzmanları tarafından düzenlenip uygulanması gerekir. Diyet programı ile birlikte, egzersiz ve davranış değişikliği tedavisinin birlikte kullanıldığı kombine tedaviler; hem ağırlık kaybını sağlamada, hem de kaybedilen ağırlığın korunmasında büyük başarı sağlar. Herhangi bir hızlı kilo verme programında, gerçekten yağ yakan şey bir hap veya yiyecek türü değildir. Egzersizle birlikte, kalorilerin ciddi bir şekilde azaltılmasıdır.
Obezite ameliyatı sonrasında hayatını kaybedenler oldu; bunun sebebi tam olarak nedir, yanlış ameliyat seçimi olabilir mi?
Bu ameliyatlardan sonra ölüm; erken dönemde binde 3-5 arasında bildirilmiştir. En sık karşılaşılan ölüm nedenleri ise pulmoner emboli, anastomoz kaçağı ve miyokard infarktüsüdür. Bu nedenle hastaların ameliyat öncesi dönemde iyi değerlendirilmesi çok önemlidir. Obezite ameliyatlarından sonra oluşan ölümler, sık sık gündeme geliyor. Ülkemizde medyada çıkan haberlerle yüksek bir oranmış gibi algılanabilir ancak bunu, yapılan ameliyat sayısına göre değerlendirmek gerekiyor.
Bu ameliyatı olacak kişiler, hekimlerini nasıl seçmeliler?
Obezite ameliyatı yapılan merkezlerde; hastaları ameliyat öncesi, ameliyat sonrası uzun dönemde takip edebilecek ve komplikasyon varlığında, sorunları çözebilecek tecrübeli bir ekip bulunmalıdır. Bu ekip de cerrah, ekibin lideri olmakla birlikte; sadece cerrahlardan oluşmamalıdır. Aynı zamanda endokrinolog, gastroenterolog, cerrahi sonrası hastaların beslenme şeklinin ayarlanmasında uzmanlaşmış bir diyetisyen ve bir psikolog da bulunması gerekir.
Obezite ameliyatı olacak kişinin kaç yıl boyunca kaç kez başarısız bir diyet denemiş olması gerekiyor?
Vücut Kitle İndeksi (BKİ) 40 kg/m2'nin üzerindeyse veya 35-40 kg/m2 arasında olup obeziteye bağlı tip2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi hastalıklar mevcutsa artık cerrahi tedaviye yönlendirilmesi uygun görülüyor. Kişi en az üç yıldır obezite problemi yaşıyor ve yapılan tüm tedavilere rağmen kilo veremiyorsa, cerrahi tedaviye adaydır. Ameliyat öncesi bu hastalar detaylı değerlendirilmeli, yapılacak ameliyat ve sonrasındaki diyet ve takip programı konusunda uyum sağlayabilmelidir.
Aslında diyet vücudumuza zararlı olan bir uygulama mı, bir an önce obezite ameliyatı olup ondan sonra doğru beslenme ile mi hayatımıza devam etmeliyiz?
Obezite sigaradan sonra önlenebilir ölüm sebeblerinden ikincisini oluşturuyor. Obezite ameliyatlarının belli kriterleri olup sadece kilo verme amacıyla yapılmaz. Her şeye hızla çare bulunan günümüz kültüründe, tıbbi çözümler genellikle 'kolaya kaçmak' olarak görülür. Obezite ameliyatları estetik ameliyatlar olmayıp aynı zamanda sihirli bir değnek değildir. Hasta için kilo vermesi amacıyla bir kapı açan etkili bir araçtır sadece. Ameliyat kararı, hemen verilen kolay bir karar olmayıp tam aksine uzun zaman araştırılıp en son tercih edilen yöntem olmalıdır.
BESLENME DÜZENİ TAMAMEN DEĞİŞTİRİLMELİ
Obezite ameliyatı sonrasında hastanın tekrar kilo alma riski var mı?
Obezite cerrahisi sonrasında, bazı hastalarda
tekrar kilo alımı söz konusudur. Tekrar
kilo alımının, bazı anatomik ve medikal hastalıklar
sonucu oluşumu söz konusu olmakla
birlikte önemli bölümü ameliyat sonrası beslenme
konusundaki davranış değişikliklerini
yapmamaları sonucu meydana gelmektedir.
ESKİ ALIŞKANLIKLAR KİLO ALMA SEBEBİ
Ameliyattan sonra kilo verememek gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
Ameliyat, hastaların kilo vermesi
için sadece bir araçtır. Ameliyat öncesi ve
ameliyat sonrası dönemde hastalara nasıl
beslenecekleri öğretilmelidir. Ameliyat
sonrası tekrar kilo almış hastaların detaylı
değerlendirilmeleri gerekir. Anatomik
değişiklikler, medikal veya endokrin
bozukluklar veya eski alışkanlıklara
tekrar dönme nedeniyle
meydana gelebilir.
İKİNCİ AMELİYAT BİRAZ DAHA RİSKLİDİR
Obezite cerrahisinde ikinci ameliyat diye bir şey söz konusu olabilir mi?
Bazı hastalarda geç dönemde tekrar
kilo alımı oluşabilir. Bu grup hastalarda,
revizyonel cerrahi dediğimiz yeniden
ameliyat yapılması söz konusudur.
Revizyonel cerahi yani ikinci ameliyatlar,
yapılan ilk ameliyatlara
göre daha risklidir; hasta seçimi
ve cerrahın deneyimi
önemlidir.