Karantina ve mevsim şartlarından dolayı evlerde daha çok vakit geçirmeye başladık. Kimi zaman toplantılarımızı evlerden online olarak gerçekleştiriyoruz. Ofis yaşamındaki kadar da makyaj yapmıyoruz. Makyaj yapmadığımız için de cilt temizliği ve bakımını ihmal edebiliyoruz. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yelda Kapıcıoğlu ise bunun son derece yanlış olduğunu ve makyaj yapsak da yapmasak da sabah ve akşam günde 2 kez cildimizi temizlememiz gerektiğini özellikle belirtiyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yelda Kapıcıoğlu, cildimize nasıl bakmamız gerektiği ile ilgili tüyolar verdi…
- Cildimiz içsel ve dışsal faktörlere bağlı olarak yaşlanıyor. Bu, biyolojik bir süreç aslında. İçsel faktörlerden en önemlisi genetik, geçirilen hastalık, hormonlar. Dış faktörlerden ise en önemlilerinden bir tanesi güneş, çevre kirliliği, sigara, alkol gibi maruz kaldığımız dış faktörler bizi yaşlandırmada önemli bir şeklide ileriye atıyor.
- Yaşlanma 20-25 yaşından itibaren biyolojik olarak başlıyor. Bu genç yaşta, 25'li yaşlarda hastalarda veya normal bireylerde ince kırışıklıklar, ciltte solukluk, hafif ton eşitsizliği gibi belirtilerle başlıyor.
MAT CİLT İLE UYANIRSINIZ
- Sabah uyandığınızda bir gün önceden üzgün, yorucu veya kafamıza takılan bir şey olduğunda ödemli, göz halkalarımız çıkmış, biraz mat bir cilt ile uyandığımızı fark ederiz. Stres de gerçekten çok önemli bir faktör ve ilk yansıyan yerlerden biri yüzümüz.
- Genetik faktörler de yaşlanma sürecimizi belirleyen en önemli faktörlerden bir tanesi. Genetik olarak kromozomlarda yapıların kısalması, mitokondrilerin görevini daha az yapması, hücrelere daha az oksijen taşıması veya hormonlar... Bunların hepsi genetik olarak kodlanmış olarak karşımıza çıkabiliyor.
- Yapılan çalışmalarda (özellikle tek yumurta ikizlerinde yapılan çalışmalarda), güneşe maruz kalanla kalmayanlar karşılaştırılmış. Güneşten korunan ve korunmayanlar arasında; ince kırışıklıklar, lekeler, sarkmalar, hatta deri kanseri ile ilişkili o kadar belirgin bir fark var ki! Deri kanseri veya öncülerinin güneşten korunmayanlar ile korunanlar arasında belirgin farkları var. Korunmayanlarda daha fazla, yani yoğun güneş maruziyeti, korunmasız güneş maruziyeti kişinin cilt yaşlanmasında en önemli dış faktörlerden bir tanesi.
15 DAKİKA GÜNEŞ YETERLİ
- D vitaminin oluşması için bize 15 dakika yetiyor. Bizim güneş zararı dediğimiz şeyler şudur; saatlerce, en kötü saatlerde güneşin altında yanmak, korunmasız olarak dışarıda spor yapmak veya mesleki olarak örneğin tarım alanında çalışıyor olmaktır.
- Güneş, hayatın en önemli döngüsünü ve enerjimizi sağlayan kaynağımız. Bundan mahrum kalmak bizi zaten depresyona sokar. İnsanlar neden yazın daha mutlu? Güneşten dolayı daha mutlu. Her şey, bütün tabiat uyanıyor. Burada kast edilen aşırı maruziyettir. Gerek mesleki, gerek aşırı bronzlaşma talebi gibi etkenlerden dolayı… O yüzden korunmak çok önemli. Şapka kullanarak, kötü saatlerde uzun kollu kıyafetler giyerek veya 2 saatte bir güneş koruyucu sürerek sosyal hayatımıza güneşin zevkini çıkartarak devam edebiliriz.
ERKEKLER DE CİLDİNİ TEMİZ TUTMALI!
- Kendim de uyguluyorum, başta bana danışanlara, herkese tavsiye ettiğim şey şu: Cildinizi makyaj yapsanız da yapmasanız da her gün sabah ve akşam 2 kez olmak üzere güzel bir şekilde temizleyeceksiniz. Bunun makyaj yapmak veya yapmamakla ilgisi yok. Kadın, erkek herkes cildini günde 2 kere yıkamalı.
- Bunun yanında olmazsa olmaz nemlendiricidir. Nemlendiricinin içeriği de kişinin mevcut kırışıklıkları, lekeleri, sarkmalarına göre belirlenmeli. Ayrıca cilt tipine göre de, mesela kuru bir cilt kırışmış olabilir, yağlı bir cilt hafif kırışmış ama sarkmış olabilir, ikisi de lekeli olabilir hep bunları göz önünde bulundurarak kişinin ihtiyacı olan şey belirlenmeli.
- Güneş, çevre kirliliğinden korunmanın yanı sıra dengeli bir şekilde beslenme, spor, su; bunlar da destekleyicidir. Sigara ve alkolün cilt yapısını belirgin şekilde bozduğu da yapılan çalışmalarda gösterilmiş. Mental olarak da kafamızı rahat tutmalıyız, pandemi döneminde yapabileceğimiz en güzel şeylerden bir tanesi vücudumuza, derimize, cildimize bakmanın yanında mental olarak da sağlıklı kalabilmek.