Denizli'nin Karahayıt beldesi, hem halk arasında ''kırmızı su'' olarak bilinen, aktığı yerde kırmızı traverten oluşturan hem de Pamukkale'de travertenlerin beyaz kalmasını sağlayan iki farklı özellikteki şifalı termal su kaynaklarına ev sahipliği yapıyor.
Pamukkale Üniversitesi'nin kuracağı fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi ile birlikte Denizli'nin termal sağlık merkezi olmaya hazırlanan Karahayıt beldesi, farklı özelliklerdeki ve birbirine yakın yerlerden çıkan su kaynaklarıyla dikkati çekiyor.
Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Karakan, yaptığı açıklamada, Pamukkale ve Karahayıt'ta iki ayrı termal su olduğuna işaret etti.
Pamukkale'de travertenlerin beyaz kalmasını sağlayan ''beyaz suyun'' eklem ağrılarına, kadın hastalıklarına iyi geldiğinin tıp yönünden kanıtlandığını, bölgede çıkan demir miktarı yüksek ''kırmızı suyun'' da romatizmal hastalıklara çok iyi geldiğini, bazı yaraları kapattığını kaydeden Karakan, ''Bilinçli bir şekilde kullanıldığı takdirde bu suların çok büyük şifa kaynağı olduğu görülecektir'' dedi.
Karahayıt'ta iki farklı suyun yan yana görüldüğüne işaret eden Karakan, şöyle konuştu:
''Beyaz suyun kaynağından çıkış sıcaklığı 38-39 derece. Diğer suyumuzun sıcaklığı 60 derece. Bu iki suyu aynı zamanda, aynı ortamda kullanabiliyorsunuz. Bu iki suyu aynı anda kullandığınız zaman kan dolaşımını hızlandırıyor.
Soğuktan sıcağa, sıcaktan soğuğa girdiğiniz zaman kan dolaşımını hızlandırıyor. Beyaz suyumuzun çok olmamak kaydıyla içme özelliği var. Yine doktor tavsiye ile bunu kullanıyorsunuz. Bu su içildiğinde sindirim sisteminin kolay çalışmasını sağlıyor. Kırmızı suyun özellikle termal turizmde romatizmal hastalıklara, eklem ağrılarına çok iyi geldiği kanıtlanmış ve Sağlık Bakanlığı'ndan bunun belgeleri ve raporları var. Onun için ayrı iki suyu aynı ortamda kullanma imkanı çok az. Başka bir yerde böyle imkan bulunmaz. Hem beyaz hem kırmızı suyu yan yana bulduğunuz tek bölge Karahayıt bölgesi.''
Karakan, üniversite tarafından kurulacak fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinin 2013 yatırım programına alındığına işaret ederek, bölgenin termal sağlık turizmi için önemli olduğunu ifade etti.
SUDAKİ DEMİR, TRAVERTENLERE KIRMIZI RENK VERİYOR
Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Ali Gökgöz ise Denizli'nin, Türkiye'nin en yüksek jeotermal potansiyele sahip bölgelerinden biri olduğunu belirtti.
Kentin, çok yakın sahalarda farklı kimyasal özelliğe sahip sulara sahip olduğunu vurgulayan Gökgöz, şunları kaydetti:
''Karahayıt'ta kırmızı su ve kırmızı traverten çökeltmesi var. Buradan çıkan sudaki demir daha sonra travertenleri boyuyor ve kırmızı renk veriyor. Pamukkale'deki termal su ise Karahayıt'takine göre daha gençtir ve içindeki demir miktarı daha azdır.
O nedenle beyaz traverten çökeltiyor. Her iki suyun da kimyasal sınıfına baktığımızda kalsiyum, magnezyum, bikarbonat, sülfatlı sınıflardır. Karahayıt'taki suyun sıcaklığı, demiri ve içindeki çözünmüş madde miktarı diğerine göre daha fazladır.''
