Akdeniz'in en büyük üçüncü adası olan Kıbrıs, dört mevsim güneşle yıkanan sahilleri ve 9 bin yıllık görkemli tarihiyle büyülüyor. Anavatandan bir parça olan bu güzel ada, farklı bir ülkeyi keşfederken evinizde hissini yaşatıyor.
KUMLARA GÖMÜLÜ KENT
Yunanca'da "Kumlara Gömülü Kent" anlamındaki "Famagusta" diye tanınan Gazimağusa, tarihi, mimarisi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini bir ortaçağ masalına taşıyor. Mimarisini Leonardo da Vinci'nin tasarladığı şehir surlarından, W. Shakespeare'in ünlü eseri Othello'nun mekanı Doğu burçlarına, Venedikli Kraliçelerin Taç giydiği katedrallerden, III. Haçlı seferi sırasında adayı ele geçiren Aslan Yürekli Richard'ın son Bizanslılarla savaştığı Kantara kalesine varıncaya kadar birçok ünlü tarihi mekan bu ihtiyar kenti büyüleyici kılıyor. Ortaçağ ve öncesine ilgi duyanlar için vazgeçilmez duraklar arasında yer alan Gazimağusa, altın kumsalları, mavisi ve yeşiliyle büyüleyen doğasıyla da hayran bırakıyor.
ADININ İNCİSİ GİRNE
Adanın en gözde tatil beldelerinden biri olan Girne'nin tarihinde deyim yerindeyse Kıbrıs'ın özeti okunuyor. 1974 Barış Harekâtı'nın izlerini taşıyan Çıkartma Plajı Türklerin ilk ziyaret noktasını oluştururken, Karaoğlanoğlu Şehitliği, Bellapais Manastırı, Girne Kalesi ve Batık Gemi Müzesi kentin en uğrak durakları. Avrupa'nın en büyük casinolarına sahip olmasıyla ayrı bir ün yapan Girne'nin Türk ve dünya mutfağından lezzetleri sunduğu restoranları ve barları turistlerin ilgisini çeken bir diğer güzelliği...
YEŞİL LEFKOŞA
KKTC'nin tam ortasında yer alan başkent Lefkoşa aynı zamanda adanın ticaret sanayi, kültür ve ulaşım merkezi. Makarios Sarayı, Ledra Palace Sınır Kapısı, Barbarlık Müzesi, Venedik Sütunu gibi eserlere ev sahipliği yapan Lefkoşa eski ve yeni olarak ikiye ayrılmış ve bu ayrım sanki gizli bir kalemle çizilmiş. Eski Lefkoşa'daki dar ve çıkmaz sokaklar size tarihin havasını soluturken, geniş kavşakları ve büyük parklarıyla Yeni Lefkoşa insanı günümüz şehirlerinde bir gezintiye çıkarıyor.