İnegöl ilçesinde yer alan, 720 metre uzunluk ve 93 metre yüksekliğindeki Oylat Mağarası, hem astım, bronşit, nefes darlığı gibi rahatsızlıklara iyi geldiğine inanıldığı için şifa arayanlardan hem de doğal güzellikleri görmeye gelen yerli ve yabancı turistlerden yılın dört mevsiminde ilgi görüyor. Ziyaretçiler, 3 milyon yıllık olduğu bildirilen mağaradaki güzellikleri, yaklaşık 90 dakikada tamamlanan gezintiyle görebiliyor.
AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, İnegöl'ün 17 kilometre güney doğusunda bulunan Hilmiye köyünün bir kilometre güneyinde, Oylat Kanyonu'nun sona erdiği noktada bulunan mağaranın yakınına, İnegöl-Ankara karayolundan Oylat Kaplıcası'na ayrılan yol ile herhangi bir vasıtayla gidilebiliyor.
Birbirine bağlı iki kattan oluşan mağara genel olarak menderesli bir profile sahip. Girişten büyük çöküntü salonuna kadar olan bölüm, dar galerilerden oluşuyor. İki ya da 5 metre arası genişlikteki bu bölümün tavan yüksekliği ortalama 15 metre. Burada damla taş havuzları geniş yer kaplıyor. Ayrıca 4-5 metre kalınlığında çakıl depoları ile altlarında cilalanmış yüzeyler görülebiliyor.
Mağaranın ikinci bölümü, büyük bir çöküntü salonundan oluşuyor. Başlangıcı ile son noktası arasında 93 metrelik büyük bir yükselti farkı olan bu
salonun genişliği 25-55, tavan yüksekliği ise 3-15 metre arasında değişiyor. İri blok ve dev damla taş şekillerinden oluşan salonun yukarıda bulunan son kesimi, kalın bir çakıl, kum ve mil tabakalarından oluşuyor.
Birbirinden farklı gelişim ve meteorolojik özelliklere sahip bölümlerden oluşan Oylat Mağarası'nda zengin bir canlı topluluğu yaşıyor. Bunlar
arasında yarasalar, binayaklılar, kelebekler, solucan ve guanobiler yer alıyor.Uzunluğu 720 metre olan mağarada, salonları ve katları birbirine bağlayan dar galeri ve geçitlerde, hissedilir rüzgar esiyor.
Ölçümlere göre, mağara önünde sıcaklık 29 derece, nem yüzde 47, girişte sıcaklık 19 derece, nem yüzde 55, dar galeride sıcaklık 17 derece, nem yüzde 78, çöküntü salonlarında ise sıcaklık 14 derece, nem yüzde 90 civarında seyrediyor.
Mağarayı, ekipmanlı ziyaretçiler, rehber eşliğinde gezebiliyor.
"Sarkıtların bir santimetresi 30 yılda oluşuyor"
Mağaranın rehberi Gökhan Yaşar, yaklaşık 3 milyon yıllık olduğu tahmin edilen mağaranın 2004 yılında bulunduğunu ve 2006'da turizme açıldığını söyledi.
Birçok coğrafi şekli içeren mağaraya yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayan Yaşar, şöyle konuştu:
"Mağaramız 7 senedir turizme açık. Tamamı doğal oluşum bir mağaradır. 3 milyon senelik ömrü var. Sarkıtlar, yağmur suyu, kar suyu, kireç, kükürt, demir tozu gibi minerallerden oluşuyor. Dağdan sızan kar sularının birleşimiyle bir santimetresi 30 senede oluşuyor. Yılın 12 ayında sürekli yerli turistler geliyor. Haziran ve ekim ayları arasında yabancı turistlerin de ilgi gösterdiği oluyor. Genell ikle Arap ülkelerinden turistler geliyor. Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkelerden gelen yabancı turist ziyaretçilerimiz oluyor. Oylat Mağarası'nın, astım, bronşit, nefes darlığı gibi birçok hastalığa iyi geldiğine inanılıyor. Tamamıyla saf oksijen ürettiği ve yüzde 45-90 arasında nem olduğu için bu hastalıklara iyi geliyor."
Yaşar, bir ziyaretçinin, mağarayı yaklaşık 90 dakikada gezebildiğini sözlerine ekledi.
