Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık, "Günümüzde birçok kişi doğaya dönük kültürel ağırlıklı otantik turları, standardize olmuş klasik türdeki seyahatlere tercih etmektedir" dedi.
Özyanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Orman ve Su İşleri Bakanlığının "Doğa Turizmi Master Planı" çalışmalarının Bakan Veysel Eroğlu'nun talimatlarıyla başlatıldığını söyledi.
Bu kapsamda illerde doğa turizmine konu olabilecek seçkin özellikli sahalar ortaya çıkarıldığını ifade eden Özyanık, şehirlerin tamamında taslak Doğa Turizmi Master Planları hazırlandığını kaydetti.
Özyanık, Türkiye'de 527 adet öne çıkan doğa turizmi faaliyetlerine özgü öneri doğa turizm alanlarının belirlendiğini dile getirerek, "Buralarda doğa turizmine konu olabilecek rotalar ve aktiviteler de tespit edilmiştir. Ülkemizdeki pek çok yöre, potansiyel olarak dünya turizmiyle yarışabilecek düzeydedir. Hazırlanan Doğa Turizm Master Planları'nda öne çıkan bu alanlar ve aktiviteler, turizm sektörü için bir cazibe merkezi ve yatırım fırsatı oluşturacaktır. Sürdürülebilir doğa turizmi, kırsal ekonominin çeşitlendirilmesi, kırsal nüfus için yeni bir bakış açısı meydana getirilmesi, yoksulluğun ve kırsal göçün azaltılmasında önemli seçeneklerden biri olarak görülmektedir" şeklinde konuştu.
"Deniz-kum-güneş' yerine 'heyecan-eğlence-eğitim turizmi"
Günümüzde birçok kişinin doğaya dönük kültürel ağırlıklı otantik turları, standardize olmuş klasik türdeki seyahatlere tercih ettiğini anlatan Özyanık, doğa turizminin doğal kaynak stoklarını, kaynak değerlerini koruyarak, yöre halkının turizmle ilgili aktivitelerini kontrol edip bu yönde ekonomik fayda sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Özyanık, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de doğa turizm faaliyetlerinin genelde korunan alanlarda gelişme gösterdiğini belirterek, uluslararası anlaşmalarla korunan "Ramsar" alanları, doğal sitler, özel çevre koruma bölgelerinin de doğa turizmine yönelik önemli alanlar arasında yer aldığını kaydetti.
Bu alanlar açısından da Türkiye'nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Özyanık, "Artık deniz-kum-güneş turizmi olgunlaşmış bir pazar olarak değerlendirilmekte, artık bunun yerine heyecan-eğlence-eğitim turizmi gündeme gelmiştir. Analistler, eko-konaklama tesislerinde ve otellerde büyüme olduğu takdirde, doğa turizminde patlama olacağını, sektörde erken dönüşümleri yapanların pazarı elde edeceğini öngörmektedirler. Dünyada artık doğayı keşfetmek maksatlı yürütülen doğa turizmi, son yıllarda ülkemizde de sık sık gündeme gelmeye başlamış olup, bundan sonra da artarak gündemde olacağı muhakkaktır" ifadesini kullandı.
Özyanık, turizmin doğaya ve doğal kaynaklara ihtiyaç duyduğunu dile getirerek, turizm aktivitelerinin birçok kesime olumlu katkılar sağlayacağını bildirdi.
