Yurtdışında
tatil planı yaparken nelere dikkat edersiniz? Farklı bir kültür, farklı bir coğrafya, farklı bir mutfak, bütçenize uygun fiyatlar, tarihi eserler... Peki ya mutfak aynı, coğrafya aynı, dil farklı ise yola çıkar mısınız? Üç yıldır bu soruya "Evet" cevabı veren binlerce Türk vatandaşı var ve tatil planlarının başlığında Yunan adaları yazıyor. Schengen vizeniz varsa zaten sorun yok ama Komşu'nun başlattığı kapıda vize uygulamasıyla dört Yunan adasına gidebilmek mümkün. Tek yapmanız gereken seyahat öncesinde ada gümrükleriyle bağlantılı çalışan turizm acentelarına pasaportunuzun bir fotokopisini, bir fotoğrafınızı ve otel rezervasyon bilginizi vermek. 15 güne kadar kapıda vize veren Yunanistan'ın bunun karşılığında 45 avro aldığını da unutmayın. Kos, Meis, Mykonos, Santorini ve Girit zaten çok popüler destinasyonlar. Sakız ve Midilli adaları da son iki yılda Türk vatandaşlarının akınına uğruyor. Sebep basit aslında. Adı üzerinde Komşu. Bir saatte adalara ulaşabiliyor, yeşil sigorta yaptırmışsanız kendi arabanızla da adalara gidebiliyorsunuz.
BASİT GÜZELDİR
Damak tadında garanti arayanlar için zaten mutfak kültürü Ege Denizi'nin iki yakasında aynı. Dünyanın en eski medeniyetlerinden birine ev sahipliği yapan topraklar bu kadar yakınken oradaki tarihi eserleri keşfetmek de nedenler listesinin en üst sırasında. Bizim rotamız Midilli'nin Plomari kasabası. Plomari'de de diğer Midilli kasabalarında olduğu gibi bırakın beş yıldızlıyı, dört yıldızlı otel yok. Butik otel kavramı da Yunanistan'ın turizm anlayışına en azından bu adada uzak. Salaş kelimesinin otelden restorana vücut bulduğu bir tatil bekliyor, yanlış anlamayın bu salaşlık, steril olmayan odalar ya da vasat yemekler değil. Bu salaşlık, sadece basitlik. Midilli limanından Plomari'ye giden 40 km'lik yol biraz ileri sürücülük teknikleri gerektiriyor ve bir saatte keskin virajları alıp ufak liman kasabasına ulaşıyorsunuz. Midilli'nin güneyindeki Plomari'nin yerli nüfusu 6 binden fazla değil. Kasabayı tüm dünyada üne kavuşturan ise uzo imalathaneleri. Kasabada yer alan Barbayanni uzo imalathanesinin sahibi size ufak müzesini gezdiriyor ve üretim hakkında bilgi veriyor.
UYGUN FİYAT
Yunanistan'ın en iyi 7. plajı seçilen Agios İsidoros'a yüksekten bakan Sandy Bay Otel, Plomari'ye gelenlerin birinci tercihi. Bunda etken olan ne odaların temizliği ne havuzu ne de Türk müşteriler için hazırlanan özel kahvaltı. Sahibi Bay Pantelis, tam bir esnaf. Bizim memlekette "patronun işinin başında durması gerekir" derler ya, Bay Pantelis de gün boyu bazen komi oluyor bazen resepsiyon görevlisi, bazen rehber bazen de size anılarını anlatan yeni ama çok yakın bir dost. En kalabalık sezonda bile çift kişilik odanın 160-170 lira olduğunu öğrendiğinizde bizdeki fiyatları hatırlayınca biraz şaşkınlık yaşamıyor değilsiniz. Plomari, İtalya'da Amalfi, Positano'da tatil hayali kuran ama yolu uzak, fiyatları pahalı bulanlar için bir kaçış rotası. Ufak kasabanın çevresindeki plajlar sakin, meydandaki restoran, kafe sayısı iki elin parmaklarından fazla değil ve kafa dinlemek isteyenlerin huzur bulacakları ufak bir liman Plomari. Mükellef bir akşam yemeğinin, canlı müzikle birleştiği, tıka basa dolu bir sofra için gece sonunda gelen hesapta adam başı sadece 40-50 lira yazdığını gördüğünüzde ertesi sabah ayrı bir huzurla uyanıyorsunuz. Midilli'ye gittiğinizde aradığınız Alaçatı ise adanın kuzeyinde Molivos kasabası sizi bekliyor ama eğer aklınızdan geçen Foça'ya benzer bir yer ise navigasyona yazmanız gereken kesinlikle tek bir yer var: Plomari.