Büyüleyici olduğu kadar karmaşık bir şehir Venedik. Kanalları, bu kanallar boyunca sıralanan renkli evleri, sokakları birbirine bağlayan minik köprüleriyle bir yandan sıcak ve gizemli. Ellerinde fotoğraf makineleriyle ortalıkta şaşkın şaşkın dolanan turist kalabalığıyla da bunaltıcı. Keşfetmek için bu kalabalığın ötesine geçmek, dar sokaklarda kaybolmaktan korkmadan dolaşmak gerekli... Büyük kanal şehirde büyük su trafiği koridorunu şekillendiriyor. Genel taşıma deniz otobüsleri ve deniz taksileri tarafından sağlanıyor. Fakat çoğu turist burayı gondollar ile gezip görüyor. Kanalın bir ucu Santa Lucia demiryolu istasyonu yakınındaki Venedik denizkulağında, diğeri Saint Mark Basin içinde bulunuyor. Kanal 3 bin 800 metre uzunluğunda ve ortalama 5 metre dip derinliğinde. Büyük Kanal'ın kıyısında 170'den fazla güzel yapı sıralanıyor. Bunların çoğu 13'üncü ila 18'inci yüzyıl arasında yapılmış ve Venedik Cumhuriyeti tarafından yaratılan refahı ve sanatı gösteriyor. Bunların en önemlileri Barbaro Sarayları, Ca' Rezzonico, Ca' d'Oro, Palazzo Dario, Ca' Foscari, Barbarigo Sarayı ve Venier dei Leoni Sarayı'dır. Kanal boyunca kiliseler de uzanıyor ve bunlar içinde Santa Maria della Salute basilikası da var.
KANALIN İLK KÖPRÜSÜ RİALTO
Venedik'in en renkli mekanlarından biri Rialto Köprüsü. Yalnız iki yakayı birbirine bağlamakla kalmıyor; aynı zamanda cıvıl cıvıl bir alışveriş mekanı. Köprünün üzerinde, girişinde ve çıkışında birbirinden güzel cam eşyalar, maskeler, kuklalar, ayakkabı-çanta ve meyve sebzeden tutun da şekerleme ve çöreklere kadar satın alabilecek her şeyi bulabilirsiniz. Bütün bu alışveriş keyfinin ötesinde Rialto Köprüsü'nün üzerinden Büyük Kanal manzarası bir harika.
VENEDİK MUTFAĞININ BAŞ TACI: POLENTA
Kanallar kenti Venedik'in çok çeşitli tarifler içeren bir mutfak kültürü var. Geleneksel Venedik mutfağında mevsim sebzeleri, et ve deniz ürünleri başta geliyor. Balık ve deniz ürünleri ağırlıklı mutfakta rostolar ve karışık haşlamalar için sığır etine de yer veriliyor. Mutfağın tipik bir tabağı da kavrulmuş soğanla pişirilen dana ciğeri. Treviso bölgesinin en tanınmış sebzesi ise salatalarda ama özellikle fırın yemekleri ve güveçlerde kullanılan kırmızı hindiba. Kuzey İtalya mutfağında mısır unuyla yapılan bir yemek olan polenta da çok yaygın. Garnitür olarak servis edilen bu yemeğin yapılışı oldukça kolay. İsteğe göre lapa ya da püre olarak veya kızartılarak yeniliyor. Ekmek kırıntılı spagetti ve parmesan köftesi de Venedik mutfağının vazgeçilmezi.
BİENAL'DEKİ İLK TÜRK PAVYONUNU GÖRÜN
Eğer bu yakınlarda Venedik'e yolunuz düşerse bu yıl 14. kez düzenlenen Venedik Mimarlık Bienali'ne gitmenizi öneriyorum. 23 Kasım'a kadar Schüco Türkiye ve VitrA eş sponsorluğunda bu yıl ilk kez kurulan Türkiye Pavyonu'nda Places of Memory (Hafıza Mekanları) başlıklı proje sergileniyor. Places of Memory Venedik Bienali'nde tahsis edilen 20 yıllık uzun süreli mekandaki ilk proje. Bienalin "Absorbing Modernity: 1914-2014" temasını ele alan Places of Memory projesi, Taksim-Salıpazarı, Bâb-ı Âli ve Büyükdere Caddesi gibi İstanbul'daki üç bölgeye odaklanıyor.
ÇEVRE ADALARA DA MUTLAKA VAKİT AYIRIN
Venedik çevresindeki küçük adalar da görülmeye değer. Mazzorbo bunlardan en az bilineni ve gerçek bir mücevher. Ara sokakları gördükten sonra rıhtıma inin, köprüden bitişikteki popüler Burano Adası'na geçin. Balıkçı eşlerinin, kocaları için rengarenk boyadıkları evleri görün.