Türk
Hava Yolları'nın çok uçan üyelerine düzenlediği bir geziyle ikinci kez buluşma şansı yakaladım Marsilya'yla. İki yıl sonra ziyaret ettiğim şehrin neden bu kadar farklılaştığını sonradan öğrendim. Kuzey Afrika'dan aldığı göçle şekillenen şehir 2013 yılında Avrupa Kültür Başkenti olduktan sonra önemli değişimler geçirmiş. Kültür Başkenti projesi şehirde büyük iz bırakmış. Şehrin merkezindeki tarihi mekanlar, yollar büyük bir değişim yaşamış. Çok farklı kültürlere ev sahipliği yapmış, imparatorlukların liman şehri Marsilya daha da güzelleşmiş. Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan Fransa'nın liman şehri Marsilya, kültürel mozaiğin en zengin yaşandığı bölgelerden. Kültür Başkenti projesi şehre kalıcı eserler bırakmış. Üstelik bazı semtlerin dönüşümüne de aracı olmuş. Dar sokaklarda kaybolurken keşfettiğiniz minik mağaza ve kafelere hayran kalıyorsunuz. Son birkaç yıla sığdırılan projeler şehrin çehresini değiştirmiş. Katedralin ve şehrin kalbine saplanmış viyadükler yerin altına alınmış. Trafik sorunu kısmen çözülmüş. Dar sokaklar sanatçılara ve tasarımcılara açılmış.
GÜN BATIMINDA MUCEM
Eski kaleyle yeni kültürü birleştiren modern bir köprü var. MuCEM, Mimar Rudy Ricciotti'nin harika bir eseri. Eski kale ile küp şeklindeki müze arasında çelik bir ray gibi hazırlanmış köprü bulunuyor. Adımlarınızı atarken gün batımını bekleyin. Gün batımında yüksek dayanıklı betondan yapılma bu müzenin dantel gibi çok özel mimarisine hayran olacaksınız.
KATEDRAL KURTULDU
Sahilde yıllarca trafiğin göbeğinde kaldığı için yıpranan La Major Katedrali, bölgenin yenilenmesinden sonra nefes almış. Akşam harika bir ışıklandırma ile şehrin sembolü olmaya devam ediyor. Hemen deniz kenarındaki yolda bulunan organik market de oldukça güzel. Sabah limana inince yarı amatör balıkçıların kurduğu pazardan alışveriş yapmanız mümkün.
AKDENİZ'E MİRAS MUCEM
Geçmişle övünürken, tarihi eserler ve kültürel mirasa sahip çıkarken "Peki siz 21'inci yüzyılda neler yaptınız?" diyenlere ne yanıt vereceksiniz? Marsilya kendi yanıtını hazırlamış. Düşünsel ve kültürel olarak gelişimin kanıtı kendi eserini bırakma tutkusu bizde ne kadar var? Bu soruya yanıt bulmak için çevremize bakınmak yeterli. 15 bin metrekarelik kapalı alana sahip MuCEM için Fransız Lafarge firması özel bir beton üretmiş. İlk kez bu binada kullanılan yüksek dayanıklı minarallerden oluşan beton Akdeniz kültürünü yansıtan harika bir malzeme. Denizin içine uzanan kökleri 384 panelden oluşuyor
.