Antik çağlardaki ismiyle anılan Olimpos, turunç ağaçlarının kokuları arasında tatilini doğa ve tarihle iç içe geçirmek isteyenler için keyifli seçenekler sunuyor.
Yurtiçi ve yurtdışından yılda ortalama 300 bin turisti ağırlayan Olimpos'un Milli Park içinde yer alması nedeniyle betonlaşmaya izin verilmiyor. Tatilciler, bungalovlarda veya ağaç evlerde konaklayabiliyor. Yaklaşık 80 tesisin bulunduğu bölgede konaklama tesislerinin kişi başı geceleme fiyatları 50 lira ile 85 lira arasında değişiyor. Karavanda veya çadırda kalmayı tercih edenler için de geceliği 10 liraya yer bulunabiliyor.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Tatilciler, Olimpos'ta tarihi eserlerin içinden geçerek denize ulaşırken, doğa yürüyüşü, bisiklet, kaya tırmanışı, dalış, kano turu, rafting gibi sporları yapma şansı da uluyor. Günübirlik yat turuna çıkılarak Sulu Ada, Sazak ve Ceneviz gibi koylar gezilebiliyor. Doğayla uyumlu bungalov tarzı konaklamayı ağırlı olarak 35 yaş altındakiler tercih ediyor.
"Bir şort, bir tişörtle gel"
Bölgenin ilk konaklama tesisi Kadir'in Ağaç Evleri'nin sahibi Kadir Kaya, Antalya'da özellikle 5 yıldızlı otellerde yaşanan turist kaybının Olimpos'ta yaşanmadığını belirtti. Bölgenin yüzde 90 dolulukla çalıştığını kaydeden Kaya, Olimpos'ta tek bir pazara bağlı olunmadığı için sıkıntı ortaya çıkmadığını söyledi.
Olimpos'a 80 ülkeden turist geldiğini belirten Kaya, şöyle konuştu:
"Avustralya'dan Küba'ya, Arjantin'den Japonya'ya, Çin'den Yeni Zelanda'ya kadar birçok ülkeden konuk ağırlıyoruz. Doğayla iç içe olmak isteyen, doğa sporcusu, tırmanışa, yürüyüşe, dalışa meraklı insanlar buraya geliyor. Burada her meslekten insan geliyor. Türk turist genelde yaz döneminde, yabancı turist ilkbahar ve son dönemde tercih ediyor."
Konaklama tesisinin tamamen ahşap olduğunu, odalarda duş, tuvalet ve klima dışında bir şey bulunmadığını, tesise televizyonun kesinlikle sokulmadığına işaret eden Kaya, "Televizyon koyarsak diğer otellerden farkımız olmaz. Zaten buraya televizyon seyredecek insan da gelmez" dedi.
Olimpos'a sadece yılda 30 bine yakın tırmanışçının geldiğini anlatan Kaya, "Türkiye'nin en iyi korunan bölgelerinden biri. Biz buraya gelenlere diyoruz ki etiketini bırak, bir şort, bir tişörtle gel, kendini baştan yarat'" diye konuştu.
"Sürdürülebilir turizm ancak doğayı koruyarak olur"
Sürdürülebilir turizmin ancak doğanın korunmasıyla olabileceğini, oysa Antalya'da sahillerdeki ağaçların yok edilerek lüks otellerle betonlaştırıldığını ifade eden Kaya, şunları belirtti:
"Olimpos'ta ağacı kesmeden de turizm yapılabileceğini gösteriyoruz. Sahiller otellerle dolduruldu, ama arka bahçe ikinci plana atıldı. Gerçek yaşam ise arka bahçededir. Doğayı seversen seni kucaklar. Biz doğanın emanetçisiyiz. Emaneti iyi kullanmazsak bizden sonraki nesillere bir şey bırakamayız. Ekolojik dengeyi sağlamak gerekiyor. Bu denizde, dağda, havada, ormanda herkesin hakkı var, hepimiz kullanalım."
Spor için gelenler daha çok para bırakıyor
Bölgede kaya tırmanışından dalışa kadar birçok spor aktivitesi yapılabildiğini aktaran Kadir Kaya, Olimpos'ta tırmanış için yaklaşık 350 rotanın bulunduğunu, tırmanış parkurları sayesinde bölgeye binlerce turistin çekildiğini söyledi.
Yeni tırmanış rotaları ortaya çıktıkça turist sayısının da artacağını söyleyen Kaya, sadece Avrupa'da tırmanışla ilgilenen 10 milyondan fazla kişinin bulunduğunu, bunlardan yüzde 20'sinin bile bölgeye gelmesinin turizme ciddi bir ivme kazandıracağını dile getirdi.
Spor için gelenlerin daha çok para bıraktığını anlatan Kaya, "Tırmanış için gelen biri 3-5 gün kalmıyor, en az 20-30 gün kalıyor. Bu nedenle daha fazla harcama yapıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Avustralya'dan gelerek tatil yapan Claudia Stephens ve Sophie Jones Olimpos'u çok beğendiklerini söyledi. Jones, "Daha önce de bir sürü ağaç ev gördüm, doğal ortamda tatil yaptım ama burayı da çok beğendim" diye konuştu.
