İklimi yumuşak, insanları samimi, özel bir bölge Fransız Rivierası. Nice de bu bölgenin büyüleyici şehirlerinden. İstanbul'dan Cote d'Azur Nice Havalimanı'na yolculuğum 2.5 saat sürüyor. Valizimi alır almaz taksiyle Nice'in merkezinde yer alan B4 Nice Park otele doğru ilerliyorum. Sahil kenarından trafik akarken havanın güzelliği beni heyecanlandırıyor. Bir an önce kendimi sokaklara atmak istiyorum. Otelime yerleştikten sonra çevre turuna çıkıyorum. Lüks otellerin yanında daha mütevazı görünen otelimin konumu şahane. Ünlü caddelere ve otobüs duraklarına çok yakın. Massena Caddesi otelin hemen arkasında yer alıyor. Öğle yemeği için caddedeki restoranlardan La Pizza Cresci'yi tercih ediyorum. Bol peynirli ve özel soslu nefis pizzadan sonra Nice'i keşfetmeye başlıyorum.
COURS SALEYA'DA ÇİÇEK PAZARI
Eski Nice (Vieux Nice) bölgesinde opera binasının olduğu De l'opera caddesinden ilerleyerek meşhur çiçek pazarını görmeye gidiyorum. Yol üzerinde kafeler, restoranlar sıralanıyor. Öğle yemeğinden sonra nefis ve serinletici bir dondurma iyi gelir. Les Delices De l'opera Cafe'den aldığım limonlu ve karışık meyveli dondurmamın tadını çıkararak yürüyüşüme devam ediyorum. Cours Saleya, her gün çiçek pazarı kurulan şirin bir meydan. Çeşit çeşit bitkiler ve mis kokulu lavantaların yanında doğal sabunların da bulunduğu tezgahlar var. Hepsini tek tek gezerken lavanta kokusundan büyülenerek birçok lavanta kesesi satın alıyorum. Ayrıca Cours Saleya'da her pazar günü yerli halkın organik ürünlerini sergilediği butik bir pazar daha kuruluyor. Çiçek pazarını geçince tasarım kafeler ve hediyelik eşyacılarla dolu dar sokaklardan yola devam ediyorum. Çiçeklerle dolu pencereler ve balkonlar fotoğraflıyorum. Doğal sabuncular, baharatçılar, makarnacılar sokaklara hoş kokular katıyor. Akşam De l'opera Caddesi'nde Fransız usulü, tencerede midye (moules marinieres) yemeye gidiyorum. Domates ve köri sos seçenekleriyle hazırlanan midyeler çok seviliyor. Elim yüzüm sos tabağına düşmüş, keyifle midyelerimi yedikten sonra tatlı için profiterolde karar kılıyorum. Yemekten sonra yüzümde lezzet sarhoşu bir ifadeyle otelime dönüyorum.
ROSSETTİ MEYDANI'NDA AKŞAM
Place Rossetti, eski Nice bölgesinin en kalabalık meydanlarından biri. Cours Saleya bölgesinde dolanırken tesadüfen kendimi burada buldum ve uzun süre keyifli vakit geçirdim. Roma'da Pantheon Kilisesi'nin yer aldığı caddeyi anımsattı bana. Rossetti Meydanı restoran ve kafelerle çevrili küçük bir meydan ve özellikle akşam saatlerinde çok yoğun. Nice Katedrali de burada yer alıyor. Her şehrin bir en ünlü meydanı varsa, Nice'inki kuşkusuz Place Massena
. Nice'in birçok önemli caddesinin merkezinde yer alan, restoranlarla ve mağazalarla çevrelenmiş bu meydanın tam orta yerinde yer alan ihtişamlı heykel Yunan mitolojisinden bildiğimiz Apollon'a ait. Meydan ünlü Galeries Lafayatte'in bulunduğu Jean Medecin Caddesi'ne de çok yakın. Ayrıca alışveriş merkezleri, mağazalar, restoranlar ve kafelerle dolu bu caddenin sonu tren istasyonuna çıkıyor. Dilerseniz trenle Nice'e yakın çevre köyleri ve Cannes'ı ziyaret edebilirsiniz.
ÇEREZ BİLGİLER
Fransız Rivierası son derece sıcak ve eğlenceli insanlarla dolu.
Nice yakınlarında son derece etkileyici köyler bulunuyor. Bunlardan ikisi St.Paul de Vence ve Eze.
Rossetti'deki dondurmacılardaki lavantalı dondurmanın tadına bakın.
Fransızlara özel soğan çorbasını herhangi bir öğününüze dahil edin.
Tavada kızarmış soslu makarnanın tadına bakmanızı öneririm.
Deniz ürünleri sevenler için Massena Caddesi'nde lezzetli restoranlar yer alıyor.
ŞEHRE TEPEDEN BAKMAK
Azur mavisi denizin paralelinden sahil boyunca yürüyorum. Hava güzel, insanlar denizin tadını çıkarıyor. Plajlar halk plajı ve özel plaj olarak ikiye ayrılıyor. Özel plajlarda, şemsiye ve şezlong var. Ayrıca yemek yiyebileceğiniz kafe ve restoranlar bulunuyor. Halk plajına kendi şezlongunuzu getirmeniz gerekiyor ya da çakıl taşlarının üzerinde güneşlenebilirsiniz. Sahil yolu oldukça uzun. Nice'i tepeden görmek için meşhur Castle Hill'e (Kale Tepesi) doğru ilerliyorum. Girişteki Ascenseur du Chateau olarak da bilinen asansörle kaleye çıkıyorum ve müthiş bir manzarayla karşılaşıyorum. Nice buradan bakınca bir başka güzel görünüyor. Kale çevresinde kafeler, çocuk parkları ve yeşil alanlar bulunuyor. Arka taraftaki şahane Port Lympia'dan (Nice Marinası) gözümü alamıyorum. Lüks tekneler masmavi suyun üzerinde beyaz gelinler gibi görünüyor. Günü bu manzarayı doyasıya seyrederek noktalıyorum.