EGE'nin
girintili çıkıntılı koyları arasındaki Balıkesir'in göz bebeği Ayvalık, komşu Midilli'nin tam karşısında boylu boyunca konumlanmış olarak karşılıyor bizi. Ayvalık için adalar diyarı dersek yanılmayız. Çünkü, irili ufaklı tam 22 adaya sahip. Ayrıca zengin çam ormanları, zeytin ağaçları, masmavi denizi ve coğrafi güzellikleriyle de insanları adeta kendisine çekiyor. Bu adalardan sadece Cunda Adası'nda yerleşim var. 1995'te bölgenin milli park ilan edilmesiyle diğer adalarda yerleşim yasaklanmış. Cunda, mimarisiyle de göz kamaştırıyor. Özellikle Rum evleri, kilise ve manastırları görülmeye değer.
DENİZ KUM GÜNEŞ ÜÇLÜSÜ
Ayvalık'a gelir gelmez soluğu Küçükköy'deki Sarımsaklı Plajı'nda alıyorum. Boylu boyunca uzanmış sahili tam yedi kilometre. Plaj, incecik kumuyla insanı daha ilk anda cezbediyor. Denizi ise pırıl pırıl. Çarşaf gibi denir ya, tam öyle. Denizinin sığ olması benim için artı diyerek Edremit Körfezi'nin soğuk sularına bırakıyorum kendimi. Birkaç gün deniz, kum güneş üçlüsünün doyasıya tadını çıkartarak başlıyorum bölgeyi keşfetmeye. Beldede hayat gündüzleri adeta duruyor. Herkes sahilde. Açık dükkan yok gibi. Akşamları ise gündüz saatlerinin tam tersi; sahildeki kalabalık bu kez sokaklarda. Her yer cıvıl cıvıl. Gündüz saatlerine bakarak ilk bakışta emeklilerin mekanı gibi görünse de Ayvalık 7'den 70'e herkese hitap ediyor. Akşam yemeğini önemseyenlerdenseniz güzel bir akşam yemeği için alternatifiniz çok. Restoranlar art arda sıralanıyor. Bir de her yer hediyelik eşya satan dükkanlar ve incik boncukçularla dolu.
SEMBOL LUNAPARK
Ayvalık'ın sembolü haline gelmiş lunaparkı var ki pek renkli. Buradaki devasa dönmedolap hemen dikkatimi çekiyor. Biraz korksam da binmeden olmaz diyerek Ayvalık'ı hem akşam hem de havadan izlemenin keyfini çıkarıyorum. Akşamları keyifli, dolu dolu geçse de sabahları erken kalkıyorum. Erken saatte sahilde yürümek büyük bir keyif. Yürürken, güzel fotoğraf kareleri yakalamayı da ihmal etmiyorum. Tabii ki etraftaki koyları keşfetmek için tekne turuna da katılıyorum. Her gün hem Sarımsaklı Plajı'ndan hem de Ayvalık'ın merkezinden bu turlara katılmak mümkün. İlk durağımız Kleopatra Koyu. Burada sarımsak taşı tozuyla cildimize peeling yapıyoruz. Öyle ki bu taş tozunu şişelere doldurup çantaya atanları görünce şaşkınlığımı gizleyemedim. Sonrasında Çıplak Ada ve İncir Adası'nda aldık soluğu. Buralarda buz gibi denize girmenin tadı bir başka oluyor. Rotamızdaki Maden Adası ve Tavuk Adası ise uzaktan oldukça etkileyiciydi. Tekne turumuzun son durağı ise Cunda. İner inmez burası tam benlik diyorum. Ada, o kadar renkli ki insan bir türlü ayrılmak istemiyor. Ayvalık'la özdeşleşen bir diğer durak da Şeytan Sofrası. Ayvalık'a hakim büyük kayalık bir tepenin üzerinde. Tüm adalar ve Midilli karşımızda. 360 derecelik muhteşem bir manzara. Şeytanın ayak izi olduğuna inanılan kayadaki çukura para atıp dilek dilemek buranın olmazsa olmaz adetlerinden. Eğer yanınızda bozuk para yoksa dilek ağacına çul bağlamak da bir alternatif. Tabii bu dilek ağacına bağlanacak çulları bedava sanmayın.
MUHTEŞEM MANZARA
Şeytan Sofrası'nın hikayesi de ilginç. Bu tepe vakti zamanında kimsenin uğramadığı bilmediği bir yermiş. İddialara göre köylüler civar ilçelerin turist çekmesine, lakin kendi köylerinin bulunduğu bölgeye kimsenin uğramamasına içerlemekteymiş. Buralarda dolaşan bir köylünün dikkatini çekmiş tepenin muhteşem manzarası. Sonra muhtara bu manzaraya dair haber uçurmuş. Muhtar ve birkaç köylü daha, mezeleri de alıp tepeye çıkmış. Muhabbetleri sırasında buraya turistleri çekecek ilginç bir rivayet uydurmaya karar vermişler. İçlerinden birisi ortası delik olan kayanın şeytanın ayak izi olduğu dedikodusunun yayılması fikrini ortaya atmış. Şeytanın bile aklına gelmeyecek bu düşünceye gönderme yapıp o kayaya şeytanın ayak izi, tepeye de Şeytan Sofrası adı verilmiş.
GÜN BATIMINDA İZDİHAM
Ayvalık'ın adalarını ve Midilli'yi güneşin batışı eşliğinde izlemenin mutluluğunu ise size buradan birkaç cümleyle tarif etmem oldukça zor. Güneşin batışını izlemek için gelen kalabalık adeta bir izdiham yaratıyor. Herkes çılgınlar gibi fotoğraf çekiyor. "Yurdumda herkes profesyonel fotoğrafçı sanki" diyerek kalabalıktan rahatsız olanların nidaları yükseliyor. "Sanki tek burada batıyor güneş" diyenler, "An itibariyle dünyada en çok fotoğraf çekilen yer" diyenlerin sitemleri de bir nebze güldürüyor beni.
KONAKLAMADA ALTERNATİF ÇOK
Bölgede o kadar seçenek var ki ister otellerde, pansiyonlarda ya da benim gibi ev kiralayarak konaklamanızı halledebiliyorsunuz. Yani, konaklama sorun olmuyor. Hem de uygun fiyatlarıyla her bütçeye her kesime hitap ediyor.
TOSTU, KARADUTU VE DONDURMASI
Her ne kadar "Yediğin içtiğin senin olsun gezip gördüğünü anlat" dense de ben yine yemeklerini anlatmadan geçmeyeceğim. Ayvalık denince akla ilk gelen tabii ki tostu. Hiç zaman kaybetmeden hemen tadına bakıyorum. Yörenin meşhur balığı Papalina'yı, tatlılarından hoşmerimi, lokma ve lor tatlısını sizin de denemenizi öneririm. Hele sakızlı ve karadutlu dondurması... Muhteşem. Dondurmanın sakızının, Sakız Adası'ndan geldiğini de hatırlatayım.
TEKNEYLE KOYLARI GEZİN
Tekne turu yapıp bölgedeki koylarda denize girmenizi, Ayvalık Kleopatra Koyu'nda sarımsak taşı tozuyla cildinize peeling yapmanızı, Cunda'yı görmenizi, Şeytan Sofrası'nda gün batımını izlemenizi son olarak da komşu Midilli'ye geçmenizi öneririm. Midilli Adası için pasaportunuzun yanınızda olması gerektiğini de hatırlatayım..
NİGAR TEKİN
