Hangi şartlarda, niye koşulur? Uçağa yetişmek için? Sağlık için? Fit olmak için? Elâlem koştuğu için, geri kalmamak ve modaya uymak için? Bedene de zihne de iyi geldiği için? Ne kadar koşulur peki? Üç dakika? Beş? Yarım saat? 250 km ve altı gün? Mümkün değil mi? Çoğumuz için değil elbette. Ama bazıları bunu imkân dahilinde görüyor. Kalkışıyor, başlıyor, bitiriyor, başarıyor. Önümüzdeki hafta tam da bu olacak. Birileri 250 km koşacak ve bu 'ultra maraton'u tamamlayacak. Türkiye'de düzenlenen ilk 'ultra maraton' bu. Tarihi dokusuyla ve doğal güzelliğiyle dillere destan Likya Yolu'nda gerçekleşecek. Uluslararası koşucular 24 Eylül'de Fethiye Ölüdeniz'den start alacak. Toplam 509 km olan yolun yaklaşık 250 km'lik bölümü, her gün bir etabı koşularak altı günün sonunda Phaselis antik kentinde tamamlanacak. Müthiş bir mücadele. Tarihi Likya Yolu'nun, dünyanın en özellikli rotalarından biri olarak diğer ultra maraton rotalarından ayrıldığını söylüyorlar.
FARKLI KATEGORİLER VAR
Yüksek zorluk derecesi, büyüleyici tarihsel doku, benzersiz doğal güzellikler, bunların her biri ayrı bir 'gel gel' bu spora gönlünü kaptırmış olanlar için. Likya Yolu Ultra Maratonu'nun proje danışmanı, yarış direktörü, dünyada birçok ultra maratonu tamamlamış olan Prof. Dr. Taner Damcı. Bu heyecana katılmak isteyen ama tamamının altından kalkamayacak olanlar için farklı kategoriler de belirlemişler. Zamanı olmayan ve zoru sevenler için 102 km'lik tek bir uzun etap mesela. Veya her gün ortalama 10-15 olmak üzere dört gün toplam 80 km. Şirketlere özel dört kişilik takımlar sonra (Ekip dört gün yarışıyor, her takım üyesi günde 10-15 km koşuyor). Ya da 20 km'lik özel parkur ve tatlı bir hafta sonu... Bütün kategorilere kolaylıklar dileyelim. Ama yarış boyunca fiziksel ve zihinsel kapasitesini en ucuna kadar zorlayacak olan... Bireysel strateji planı yapması gerekecek olan... Tüm ihtiyaçlarını, yarış boyunca tüketeceği tüm yemeğini sırt çantasında taşıyacak olan... Altı etaplık zorlu parkurda yaklaşık 250 km koşacak olan... Yani ultra maratona niyetlenen insanüstü varlıklara ayrıca saygılar...