Görenleri hayrete düşüren farenin sadece kuyruğunun 35 cm, dişlerinin ise 2 cm uzunluğunda olduğu öğrenildi.
Meriç Nehri kenarındaki kum ocağında şantiye şefi olarak görev yapan Ahmet Yılmaz, "Sabah erken saatlerde işe geldiğimde köpeklerin bir hayvanı kovaladıklarını gördüm. Baktığımda bunun bir fare olduğunu gördüm. Köpekler fareyi öldürdüler. Bazı köpeklere saldırıyordu. Ben böyle bir fareyi ne gördüm, ne duydum. 5-6 kilo ve 80 cm boyu var. Bu hayvanın incelenmesini istiyorum, dişlerine bir bakın sararmış, kaç yaşında olduğunu bilmiyorum ama çok yaşlı bir hayvan. Böyle bir hayvandan herkes korkar. Ben köyde yetiştiğim için çok korkmadım ama küçük bir çocuğa saldırsa rahatlıkla ödlüdür. Hastalıkta taşıyabilir. Bu fareden dünyanın hiçbir yerinde yok. Köpeklere bile saldırıyordu. Normal bir köpek kadar var. Köpeklerin yavruları var, yavrularına saldırıyor diye öldürmüş olabilir. Belgesellerde bile böyle büyük bir fare görmedim, bence dünyanın en büyük faresi bu" dedi.
Köpeklerin öldürdüğü dev fare kum ocağında çalışanların ilgi odağı olurken şantiye şefi Ahmet Yılmaz, böyle büyük bir farenin incelenmesi gerektiğini söyledi.
KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ YRD. DOÇ. PAMUKOĞLU: ''BU HAYVANLAR, SU MAYMUNU DİYE BİLİNEN FARE GURUBUNDAN EN BÜYÜK KEMİRGENDİR''
Kırıkkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Nahit Pamukoğlu, Edirne'de bulunan 70 santimetre uzunluğunda ve 4 kilogram ağırlığındaki fare ile ilgili, ''Bu hayvanlar, su maymunu diye bilinen fare gurubundan en büyük kemirgendir'' dedi.
Pamukoğlu, Edirne'de yakalanan ve fareye benzeyen hayvanın, Türkiye'de yaşayan en büyük kemirici türü olan Latince adı 'Myocastor Coypu' olarak bilinen ''Su Maymunu'' olduğunu belirtti.
Su maymunlarının, genelde kürkleri için Avrupa'da özel çiftliklerde yetiştirildiğini anlatan Pamukoğlu, şunları söyledi:
''Fareye benzeyen bu hayvanlar, su maymunu diye bilinen fare gurubundan en büyük kemirgendir. Su maymunları değerli kürkünden faydalanmak için bu yüzyılın başlarında orijinal yayılış alanından alınarak, Avrupa'daki çiftliklerde yetiştirilmeye başlanmıştır. Yetiştirildikleri çiftliklerden kaçarak ya da bazı ülkelere planlı bir şekilde götürülerek, İngiltere, Almanya, Fransa, Türkiye ve Rusya, Asya'da Kafkasya, Güney Türkistan ve Japonya, Amerika'da Lousiana, Afrika ve Orta Doğu'da bulunabilmektedir.
Büyük, yarı-sucul bir yaşama uyum sağlamış bir kemirgen olan su maymunlarının arka ayakları perdelidir. Ön ayaklarında perde bulunmaz. Ayakları 5 parmaklıdır. Dış görünüşü bakımından sıçan benzeri, silindirik, uca doğru sivri bir kuyruğa sahiptir. Kafatası büyüktür ve zygomatik yaylar dışa doğru genişlemiştir. Ağız etrafı ve çenesi beyaz kıllarla kaplıdır. Erginler büyük yapılı olmasıyla ayırt edilir. Tam gelişmiş erkekler, 7 kilogramın üzerindedir. Hamile olmayan dişiler ise yaklaşık 1 kilogram daha hafiftir.''
''KÜRKLERİ İÇİN AVCILAR TARAFINDAN ÖLDÜRÜLÜYOR''
Pamukoğlu, su maymunlarının genelde dere, çay, ırmak, nehir ve göllerde yaşadığını, aşırı tahribat ve kirliliğin hayvanların ölümüne sebep olduğunu ifade etti.
Su maymunlarının kürkleri için avcılar tarafından öldürüldüğünü anlatan Pamukoğlu, şunları kaydetti:
''Su maymunları, Avrupa'da kaçak avlanmada kullanılan yöntemlerle bilinçli veya bilinçsiz olarak ölmekte veya öldürülmektedir. Bu yöntemlerden birisi jeneratör kullanarak suya yüksek voltajda elektrik vermek, bir diğeri ise avcıların ateşli silahlarla su maymunlarını vurmalarıdır. Buna ilaveten balık ağlarına takılan birçok su maymunu da hayatını kaybetmektedir.''