''Tatlıses'in tedavisinde yürüme fonksiyonunu daha iyi hale getirebilmek için Lokomat cihazı kullanılacak'' diyen Öney, Lokomat cihazının yürüme fonksiyonunu kaybeden hastaların iyileşmesinde iyi bir potansiyel ortaya çıkardığını söyledi.
İbrahim Tatlıses ile aynı hastalığa sahip olan, yani nörolojik bir rahatsızlığı olan hastalarda bu tür tedavilerin uzun süreceğini dile getiren Öney, şöyle konuştu:
''Bilindiği üzere zaten Tatlıses'in 3 aydır süren bir tedavi süreci var. Bu süreç en az bir yıl daha devam edecek. Tabi ki her gün olmayacak. Daha sona haftanın belirli günleri tedavi programları olup, uzun soluklu tedavi süreci olacak. Belki bir süre sonra evinde devam edecek. Çünkü nörolojik hasar kendini hemen tedavi edemez. Bu nedenle zaman çok önemlidir. Tatlıses, tedavisine erken başlamıştır. Bundan sonra da Türkiye'de Romatem'e bağlı Darrüşafaka tesisimizde devam edecek.''
Felçli hastalar için kullanılan yürüme robotu Lokomat'ın dünyada kullanılan en son teknolojiye sahip olduğunu vurgulayan Öney, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Cihaz Türkiye'de son yıllarda yaygınlaşmaya başladı. Son 1 yıl içinde kamu hastanelerinde de devreye girmesiyle birlikte 9-10 civarında hastanede bu robotla hizmet veriliyor. Bu cihazlarımız yürüme fonksiyonunu kaybetmiş, nörolojik bir hasar oluşmuş hastalarımızın yeniden yürüme fonksiyonu kazanmasında kullanılan önemli bir cihazdır. Bilgisayar destekli olan bu cihaz, hastaların normal yürüme fonksiyonlarını kazanmaları için onların hareketlerini kolaylaştırmaya çalışıyor. Beynin yürüme hareketini tekrar yapabilmesi açısından ona destek veriyor. Aynı zamanda omurilik yaralanması olan kişilerin de tekrar bacaklarının elektrik aktivitesine kavuşmasına yol açıyor. Destek bilgisayar tarafından verilmektedir. Bunun yanında bir robot var. Bu robot hastanın durumuna göre eklemlerini orijinaline en yakın şekline göre çalıştırma imkanını sağlıyor.''
Ertunga Öney, hastaların yürüme fonksiyonunu tekrar kazandırmasında Lokomat denilen cihazın çok önemli olduğunu ancak bunun yanında normal fizyoterapistler tarafından yapılan egzersizler, rehabilitasyon uygulamalarının devam edeceğini kaydetti.
Tedavisinde Lokomat cihazı kullanılan tüm hastaların sağlığını geri kazandığını söylemenin doğru olmayacağını dile getiren Öney, bu cihazın nihai amacının hastaya yürüme fonksiyonlarını geri kazandırmak ve hastanın eklem hareket açıklığını korumak olduğunu kaydetti. Cihazın kireçlenmeleri engellemek, hastanın vücut dengesini korumak için de kullanıldığını dile getiren Öney, şöyle konuştu:
''Hastanın hangi amaca yönelik tedavi programına alınacağını hastanın fonksiyonel kapasitesi belirler. Yani ayağında herhangi bir hareket varsa ve yürüme potansiyeli bekliyorsak, cihazı bu hastayı yürütmek için kullanırız. Ama hasta ayakta duramıyor, oturma dengesi yoksa o zaman bu cihazı, hastayı öncelikle gövde dengesini ayakta durma yetkisini kazandırmak için kullanırız. Bu cihaza girip, 2 hafta sonra yürüme fonksiyonunu kazanan hastalar olduğu gibi, 3 ayın sonunda iyileşen hastalar da var. Bazı durumlarda da hastadan yürüme fonksiyonunu göstermesi gibi bir beklentimiz olmuyor. O zamanda bu cihazı hastanın dik durmasını rahat oturması için kullanıyoruz.'' Dr. Ertunga Öney, sözlerini şöyle tamamladı:
''Cihazın bir kaç parçası var. Bunlardan bir tanesi hastayı taşıyan ve 'lift' dediğimiz bölüm. Bir yürüme bandı var ve robotik teknolojiyle üretilen kısımla bilgisayarlı kısım var. Bilgisayar hastanın normal adım atmasını sağlıyor. Aynı zamanda hastanın kendisini izleyerek yaptığı hareketlerin kendisi tarafından ne ölçüde yapılabildiğini de kayda alıyor. Biz de hastanın mevcut potansiyelini ne kadar kullanıyor, yürüme işleminin ne kadarının cihaz, ne kadarının hasta tarafından yapıldığını görüp, egzersizlerle hasta tarafından yapılan kısmını arttırmaya çalışıyoruz. Lokomat cihazı normal rehabilitasyon uygulamalarına göre yüzde 20 ila 40 oranında hastaların daha fazla fayda görmesini, yürüme olasılığını artıyor.
2 yıl önce balkondan düşme nedeniyle omuriliği zedelenen ve yürüme fonksiyonunu kaybeden Hacer Karabela ise 3 aydır Lokomot'ta tedavi gördüğünü, belirterek ''Tedaviden önce ayakta bile duramıyordum. Desteksiz hiç duramıyordum. Şimdi desteksiz ayakta durabiliyorum. Bana vermiş olduğu katkı bence yüzde 70 diyebilirim'' dedi.
PROF. DR. KALYON: HASTAMIZIN GENEL DURUMU SON DERECE İYİ
Uğradığı silahlı saldırıda yaralanan ve Almanya'da gördüğü tedavinin ardından Türkiye'ye dönen İbrahim Tatlıses'in genel durumunun son derece iyi, morali ve tedaviye katılımının üst düzeyde olduğu bildirildi.
Darüşşafaka Ömran ve Yahya Hamuluoğlu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nden yapılan açıklamada, bu sabah yapılan ilk muayene ve değerlendirmelerin ardından sanatçıya tedavi programının uygulanmasına başlandığı belirtildi. Tatlıses'in, tıbbi ve sosyal gereksinimleri gözününde bulundurularak yeniden tasarlanan özel bir suitte konakladığı ifade edilen açıklamada, Tatlıses'e, merkezde uygulanan tedaviler için de özel bir zaman çizelgesi doğrultusunda çalışıldığı kaydedildi.
Açıklamada, Tatlıses'in tedavisini yürüten ekibe başkanlık eden, merkezin Tıbbi Koordinatörü Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon'un şu görüşlerine yer verildi: ''Hastamızın genel durumu son derece iyi. Hatta beklediğimizden daha iyi diyebiliriz. Morali ve tedaviye katılımı üst düzeyde. Bugün başlatılan tedavilerinde, rehabilitasyon egzersizlerinin yanı sıra robotik yürüme eğitimine yer verilmiştir.''
14 MART'TA SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAMIŞTI
İbrahim Tatlıses, 14 Mart'ta, Şişli'deki Nurol Plaza'da bulunan stüdyoda çekilen İbo Show programından çıkışı sırasında uğradığı silahlı saldırıda başından yaralanmıştı. Bir süre Acıbadem Maslak Hastanesinde tedavi gördükten sonra, 6 Nisan'da, Almanya'nın Münih kenti yakınlarındaki Murnau Kliniğine götürülen Tatlıses, buradaki tedavinin ardından dün Türkiye'ye getirilmişti.
