Bakıma muhtaç engelli vatandaşlara hizmet karşılığında devletten kişi başına 1700 lira civarında destek alan özel rehabilitasyon merkezlerindeki vurgunla ilgili şok detaylar ortaya çıktı. Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakımı ile Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliğine göre, istismara uğrayan, sokakta yaşayan engelliler "acil onay" ile bakım ve rehabilitasyon merkezlerine alınıyor ve özür durumu gibi incelemelerinin yapılması için 6 ay süre tanınıyor. Başta küçük il ve ilçelerde bulunan merkezler, durumu iyi engellileri "acil" gösterip merkeze yatırıyor ve 6 aylık süreyi sonuna kadar kullanıyor. Süre sonunda engelli "sağlam" çıktığı için merkezden çıkarılıyor, fakat 6 ay devlet desteği alınıyor. Şikâyetlerin artması üzerine harekete geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, hazırladığı yeni yönetmelikte 6 aylık süreyi 2 aya indirmeyi planlıyor. Aydın ve İzmir'de müfettiş görevlendiren Bakanlık, Türkiye genelinde 150 özel merkezde inceleme başlattı. SABAH, Aydın, Manisa ve İzmir çevresinden hasta bakıcı ve mağdurlara ulaştı.
'ZORLA İLAÇ VERİYORLAR'
Kuşadası'ndaki bakım merkezinde 17 ay çalıştığını ve sürekli gelen denetçilere merkezi şikâyet ettiğim için işten çıkarıldığını söyleyen hasta bakıcı F.İ: yaşadıklarını şöyle anlattı: "Sadece bedensel engeli olan hastalara zorla anlaşmalı eczanelerden aldıkları psikiyatrik ilaçları kullandırıyorlar. Hastalar uyuşuk halde olunca bakımı kolay oluyor. Maddi durumu iyi, başka şehirde yaşayan engelli yakınları için 10 günlük sahte ikametgâhlar ayarlıyorlar. Bana da 'git ev bul' diyerek sahte ikametgah hazırlattılar. Otobüslerle engelli geliyordu merkeze. Bakımları ise rezalet, merkez pislik içinde. Zihinsel engellilerin maaşlarına el koyup, marketten toplu aldıkları fişlerle devlete "masraf" gibi gösteriyorlar. Belgesiz elemanlar çalıştırıyorlar." Belden aşağısı tutmayan Ertan Üzmez, Kuşadası'ndaki merkezde bir yıl kaldığını belirterek şunları söyledi: "Zorla ruh sağlığı ilacı veriyorlardı. Akli dengesi bozuk hastaları toplayıp, otobüslere bindirerek maaşlarını çekiyorlardı. Emekli maaşları kimsenin eline geçmiyordu. Sadece o merkez değil, ilçelerde bürokratlarla organize çalışıyorlar."
'ENGELLİ SATIŞI YAPILIYOR'
Kendisinin de 14 yaşında engelli bir kızı bulunan Torbalı Engelli Aileleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Şehmus Gümüştaş ise Aydın, Manisa, İzmir hattında engelli satışı yapıldığını öne sürüyor: "İzmir'de 400 hastayı Aydın'daki merkeze naklettiler. Devlet memurlarının merkezlerle ortaklıkları var. Ya eş ya da yakınlarına merkez açıyorlar. Sonra istediklerini yerleştirip, hem aileden rüşvet hem de devlet desteği alıyorlar. Nakilde ailelerden 1500 TL rüşvet alınıyor. Mesai bitiminde devlet memurları tahsilata çıkıyor. Suç örgütü gibi çalışıyorlar." Engelli yüzde 50'nin altında olan kişilerin anlaşmalı hastanelerde engel oranının yükseltildiğini de anlatan Gümüştaş, "Yaşlı kişiler huzurevi yerine bakım evine alınıyor. Yetkililer ailelere bu yolu gösteriyor. Sağlam hastalar için acil onayı alıp, devleti 6 ay sömürüyorlar. Bu merkezlerde belgesiz, eğitimsiz kişiler çalıştırılıyor. Bedensel hastalara psikiyatrik ilaçlar kullanılıyor. İyileşme süreçleri uzatılıyor. Eczanelerle de anlaşmalılar" diyor.